Tabutta kan gördü, dedektif gibi izledi

Tabutta kan gördü, dedektif gibi izledi
12:00 - Temmuz 16 2020 Perşembe

Yaklaşık 20 yıldır Ankara’da yaşayan Muhammet Kuzur, 1 Haziran’da öldü. Esnaf olan Kuzur hayatını kaybettikten sonra AK adlı kişi Trabzon’daki akrabalarını arayarak durumu bildirdi. Ölüm haberini alır almaz yola çıkan Temel Kuzur, kardeşinin cenazesini Akçaabat ilçesinin Derecik İlçesi’ne gömdü. Kardeşini yere verirken tabuttaki kanını fark eden Temel Kuzur, aklında olan soru işaretleri nedeniyle Ankara’ya gitti. Burada bir dedektif olarak çalışan Kuzur, kardeşinin ölümünün nedenini araştırmaya başladı. Elde ettiği kanıtları toplayarak Ankara Başsavcılığına başvuran Temel Kuzur, kardeşinin mezarını açarak ölümün kesin nedenini belirlemeyi istedi. Bu talebi yerinde bulan Ankara Başsavcılığı, Akçaabat Adliyesi’ne bir mektup gönderdi ve mezarı açarak otopsi yapılmasını istedi. Mezarı açılan Kuzur’un cenaze töreni Trabzon Adli Tıp Kurumu’na gönderilirken, davaya karıştığı iddia edilen 5 kişinin ifadeleri alındı.

Temel Kuzur, kardeşi hakkında bazı şüpheler nedeniyle otopsi için 1 Temmuz’da savcılık ve Adli Tıp’a başvurduğunu belirterek, “Mezarı açtılar ve otopsi yaptılar. Otopsi sonucu henüz net değil, ancak bazı şüphelerimiz var. 1 Haziran’da ölüm haberlerini 4.30’da aldık. Keçiören’in Bağolum ilçesinde, evden 5-6 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Buraya giden bir arkadaşı vardı, terzi daha önce dikmişti. Kardeşimle daha önce saat 1’de tanışmıştım. Göğsümde bir ağrı olduğunu söyledi. Cumartesi günü erken saatlerde kalp krizi geçirdiğinden fakat kalp krizi geçirmediğinden şüphelenilen Lokman Hekim Hastanesine gitti. Stres testi, kan testi normaldir. Kızgın olacağımı söyledi. Tamam kardeşim angio ol dedim. Salı günü çok gitmek istiyorum, Çarşamba günü evlenmek niyetindeyim. Tamam ben iyiyim dedi. Hafif bir ağrım olduğunu söyledi, ama testlerinde bir sorun yok. Ölüm haberlerini 4.30’da aldýk. Yeğenimle başladım. Savcı geleceklerini söyledi. Önce küvete düştüklerini, sonra taşa vurduklarını söylediler. Ben de dedim ki, bu adli davaya gidelim. Savcının 2-3 gün Ankara’da kalacağını söyledim. Ordu’ya yola çıktık ve vardık ve bize ‘Gelme, hallettik, yıkadık, temizledik, gönderdik’ dediler. Şüphe duydum, savcı gelirse dedim, geldi dediler, doktor geldi, dediler geldi. Her şeyden önce, ambulans bana geldi, dedi mandraların sahibi. Bahçe onun. Ama buraya geldi, tabutu aldık, başka bir tabuta koyduk, kan gördüm. Kan gördüğümde açmama izin ver dedim. Öğretmeni açmamayı söyledi, tekrar yıkamalıyız, ama açtım. Tabutu açtığınızda ağzınızdaki pamukta kan yoktur. Bu kanın nereden geldiğini, yüzünde yaralar olduğunu söyledik. Sonra oradan gelenlerden biri yeğenime fotoğraf çekmek. Beş fotoğraf. Cenazeden sonra fotoğrafları gördüm. Şüpheliydim. Biz de öyle söyledik. Araştırmaya başladım, inceledim. ”

“İçimde şüphelerim var; benim kişisel görüşüm cinayet dediğimdir ”

5 kişiye karşı suç duyurusunda bulunduğunu belirten Temel Kuzur, “Düşen kimsenin böyle bir yara alamayacağı bir yer. Taşa iyice vurdu, taşa vurdu, yüzüne vurdu. Göz patladı, kulak patladı, kaburgalar tamamen çöktü, koltuk altı balonu gibi şişti. Hatta otopsi için çıkarırken sağ bileğin bileğin üstündeki kalemden kırıldığını söylediler. Çıkarmadan önce araştırma yaptık. Söylenenlere uygulanan şeyin onunla hiçbir ilgisi olmadığını gördüm. İçimde şüphe var. Benim kişisel görüşüm cinayet. Ama yakında bir cinayet olup olmadığını öğreneceğiz. Ben de kimseyi suçlamak istemiyorum. 5 kişiye karşı suç duyurusunda bulundum. Doktor bir ölüm raporu verir, evde öldüğünü söylüyor, ancak bahçede ölen bir kişiye evde nasıl öldüğünü söylüyorsunuz. Doktor, nasıl olduğunu bilmiyorum, böyle bir rapor verdi. Savcının imzası yok. Bu tür şüpheler için gerekli olanı yapmak için başvurduk. Şu anda bekliyoruz. Otopsi sonucu henüz net değil, 15 gündür net değil. Bence önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak, bundan sonra adalete güveniyoruz, adaletin yapacağına inanıyoruz ”.

Ozan Köse – Bekir Koca

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi