Osmanlı hanedan ailesinin en yaşlı erkek üyesi öldü

Osmanlı hanedan ailesinin en yaşlı erkek üyesi öldü
14:00 - Aralık 15 2020 Salı

Osmanlı Hanedanı tarihçisi Dr. İbrahim Pazan’ın merhumun kızı Sindiye Hanım’dan aldığı bilgiye göre Sultanzade Yavuz Alpan, dün akşam 22.30’da tedavi gördüğü Amerikan Üniversitesi Beyrut Tıp Merkezi’nde hayata gözlerini yumdu. Son ana kadar merhum olan Sindiye Hanım, babasının kalp yetmezliğinden vefat ettiğini bildirdi. Beyrut Büyükelçiliği’nden alınan bilgiye göre, 15 Aralık 2020 günü öğle ve akşam namazları arasında yapılacak cenaze namazının ardından ölen Alpan Beyrut’ta toprağa verilecek. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Beyrut Büyükelçisi Hakan Çakıl’ın cenaze töreniyle yakından ilgilendiler.

Sultanzade Yavuz Alpan kimdir?

Sultan Abdülmecid Han’ın tahta çıkmayan oğullarından Şehzade Mehmed Burhaneddin Efendi’nin oğlu Şehzade İbrahim Tevfik Efendi’nin kızı Fatma Zehra Sultan’ın oğludur. Babası Selami Süleyman Alpan, Müşir Kazım Paşa’nın oğludur. Sürgün sırasında 29 yaşında olan Fatma Zehra Sultan, önce gemi ile Köstence’ye oradan da eşi Selami Süleyman Alpan ve 6 yaşındaki kızı Bilun ile Bükreş’e gitti. Orada 6 ay oturduktan sonra Fransa’ya taşındılar. 1 yıl Paris’te, 1.5 yıl Nice’de yaşadılar. Damad Selami Süleyman Beyefendi’nin babası Kazım Paşa, Hayfa’daki evini onlara verince oraya devrederler. Rahmetli Yavuz Alpan 1928’de Hayfa’da doğdu. Daha sonra Beyrut’a yerleştiler. Fatma Zehra Sultan, 1965 yılında İstanbul’da vefat etmiştir. Mezarı Çemberlitaş’ta Sultan Mahmud Han Türbesi mezarlığındadır. Merhum Yavuz Alpan’ın ablası Bilun Hanımsultan, sürgünü gören son kişi olarak 17 Ocak 2019’da Beyrut’ta 100 yaşında hayata gözlerini yumdu.

Kocası 1993 yılında vefat eden Alpan’ın 1962 doğumlu Sindiye adında bir kızı ve Aya adında 8 yaşında bir torunu vardır.

Osmanoğulları nasıl sürgün edildi?

Osmanoğulları’nın resmi adı “Hilafet’in kaldırılması ve Hanedanı-i Osmanî’nin 3 Mart, Türkiye Cumhuriyeti memali’nin çıkarılmasıyla ilgili dış 1340 (1924) tarihi ve 431 sayılı Tehcir Yasası’ndan 3 Mart 1924’te son sultan Mehmed Son halife hükümdarlığı Vahideddin Han Ailede, aralarında efendilik ve şehzade sıfatına sahip 35 kişi de dahil olmak üzere 37 erkek üye vardı.Ancak sadece kraliyet davası peşinde koşabilen bu 37 kişinin dahil olması beklenirken, sürgün kapsamı ülkemizde diğer ülkelerden farklı olarak çok geniş tutulmuştur.Sultan denilen padişah ve şehzadelerin kızları (42 kişi), bu padişahların erkek çocukları (16 kişi) ve hanım denilen kızları (15 kişi) ve eşleri sultanlar, halife ve şehzadeler (27 kişi, aslında bu kategoride olanlar, mecburi olmayanlar) padişahların eşleri (18 kişi) ile birlikte kanunla sayılan kişi sayısı asgari 155’e ulaştı. ayrıca Seniha Sultan gibi 72 yaşında bir ölümlü ve Melike Hanımsultan gibi annesinin kollarında 15 günlük bir bebek. Kanunda açıkça belirtilmediği halde padişahın çocuklarının eşleri ve eşleri de sürgüne gönderildi. Yine yasal olarak sürgüne gitme zorunluluğu bulunmamakla birlikte, çocuklarından ayrılamayan hizmetkarlar, annelerinden ayrılamayan çocuklar, torunlarıyla birlikte giden büyükanneler ile gerçek sürgün sayısı 250’ye ulaştı. kızı ölmüş, kalfalar, ağalar, mürebbiyeler ve öğretmenler gibi efendilerinden ayrılamayan kullar.

Sürgün Hukuku

Sürgün Yasası 13 madde içeriyordu. 3. Maddede “Söz konusu ikinci husus Türkiye Cumhuriyeti için bu yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç on gün içinde araziyi terk etmekle yükümlüdür” dedi. Ancak o dönemde hasta yatağında yatan Sultan Murad Beşinci Han’ın kızı Fatma Sultan ile eşi ve üç çocuğu dışında kanun kapsamına giren hanedan mensuplarının ve mensuplarının hiçbiri söz konusu yasayı kullanamadı. 10 günlük süre. Kanun 6 Mart 1924 tarihli Resmi Cerîde’de (Gazete) yayımlandığından, yurt dışına çıkış için son gün 15 Mart olmalıydı. Halife Abdülmecid Efendi, yasanın TBMM’de geçtiği gün gece yarısı ihbar edildi ve oğlu Ömer Faruk Efendi, kızı, eşleri ve üç kişilik maiyetiyle Dolmabahçe Sarayı’ndan alınıp, otomobille Çatalca’ya getirildi. 4 Mart sabahı konuldu. Kanun kapsamındaki herkese 4 Mart’ta vatanlarını terk etmeleri bildirildi ve şehzadelere 6 Mart akşamına, padişahlara ve diğerlerine bir hafta süre verildi. Pasaportların zamanında hazırlanamaması, İngiltere Büyükelçiliğinin Mısır’a gitmek isteyenlere vize vermemesi, tren ve gemilerin hareket saatlerinin kısıtlanması gibi nedenlerle bu süreler birkaç gün uzatıldı. Yine de 12 Mart sona erdiğinde, yurtdışında olanlar ve Fatma Sultan ve ailesi dışında, kanunla sayılanların tamamı anavatanlarını terk etmişlerdi.

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi