Milyonlarca çalışan için bir emsal

Milyonlarca çalışan için bir emsal
10:00 - Ekim 25 2020 Pazar

Bir otelde çalışan bir resepsiyonist, otele giren ve onu odasına götüren yabancı bir kadın müşteriyi karşıladı. Ertesi gün müşteriyi taksiye götüren resepsiyonist, bir süre sonra hayatının şokunu yaşadı. 7 yıl çalıştığı otelden “müşteriye karşı samimi olduğu” iddiasıyla görevden alınan resepsiyona tazminat ödenmedi. İş Mahkemesi’ne giden mağdur resepsiyon görevlisi, sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden ödenmediğini, işyerinin SGK Müfettişleri tarafından incelendiğini iddia etti. Kendisi dahil 11 işçinin işverene dilekçe verdiğini ve sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden ödenmesini talep ettiğini, davalı işverenin davacıya işi bırakması için baskı yapmaya başladığını belirtti. Yabancı bir müşteriye odasını gösterdiğini, daha sonra resepsiyona gittiğini, ardından davacı müşteri düştüğünde müşterinin odasını kontrol ettiğini ve davalı işveren bu mazereti kullanarak işine son verdiğini, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti , milli bayram ve genel bayram ücreti Haftalık tatil parası, yıllık izin ücretini almasını istedi. Davalı işveren, davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının mesai saatleri içinde işyeri içinde müşteriyle özel ve yakın bir ilişki içine girdiğini, davacının bu müşteriyle yakın ve samimi görüntüler sergilediğini, iş yeri. Davacının görev yerini terk ettiğini, daha sonra müvekkil ile davalı işyerindeki odaya gittiğini ve orada 20 dakika kaldığını iddia ederek, iş sözleşmesi davalı işveren tarafından bu nedenlerle haklı olarak feshedilmiş ve davacının taleplerinin süresi dolmuş, davanın reddedilmesini talep etti.

Tarafları dinleyen mahkeme; Toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabul edilmesini emretti. Sanık otel işletmecisinin karara itiraz etmesi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi devreye girdi. Daire kararında; 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde etik ve iyi niyet kurallarına uymayan vakaların sıralandığı belirtildi. Haklı fesih durumunda savunma yapmanın yasal bir zorunluluk olmadığı hatırlatıldı. Kararda şu ifadeler yer aldı:

“Somut uyuşmazlıkta, davalı işveren tarafından dosyaya sunulan görüntüde ve otel güvenlik kamera kayıtlarının bulunduğu CD’de bilirkişi ve davacının çalıştığı gün çözüldü; Gece 02.10’da otele giren bayan müşteri ile davacının lobide ilgilendikleri ve yaklaştıkları görüldü. Kadın müşteriyle birlikte otel odasına girip 22 dakika odada kaldıkları, davacının kadın müşteriyi samimiyetle taksiye bindirip otele dönerek tekrar aynı odaya girdiği belirlendi. Mahkeme tarafından; Davalının işyerindeki kamera kayıtlarına ilişkin CD’de yapılan bilirkişi incelemesinde, davacının mesai saatleri içinde kadın müşteri ile yakın çekim görüntüleri olduğu anlaşılsa da; Davalı işveren tarafından bu davranışla ilgili olarak davacının savunmasının yapılması için herhangi bir işlem yapılmamıştır. Kurulan Yargıtay’a göre, iş sözleşmesinin işçinin savunması olmaksızın feshedilmesinin sadece bu nedenle olduğu ve süresiz iş sözleşmesinin feshedilemeyeceği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı talebinin kabul edilmesine karar verildi. işçinin eylemine ilişkin savunmasını almadan fesih sebebi sayılır. Açıklandığı gibi, çalışanın dürüstlük ve bağlılıkla çelişen güven sarsıcı davranışları, işverene fesih hakkı sağlar. Davacının dürüstlüğe ve sadakate aykırı davranışı mahkeme tarafından tespit edilmiş olup, bu durumda işçinin savunmasının alınmaması, fesihin haklı çıkarılmasını engellemez. Bu nedenle; Mahkemenin tazminat talebinin reddine ve ihbar tazminatına karar vermesi gerekirken, kabulüne hatalı değerlendirme ve gerekli iptal ile karar verilmesi uygun değildi. Mahkeme kararı oybirliğiyle alındı. “

Süleyman Aydın

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi