Karadeniz Kadınlarının Bahar Mesaisi Başladı

Karadeniz’in sarp ve sisli dağ köylerinde her sabah gün ağarmadan başlayan bir emek serüveni vardır. Bu serüvenin kahramanları, Karadeniz’in cefakar kadınlarıdır. Fındık dallarından mısır tarlalarına, çay bahçelerinden patates ocaklarına kadar uzanan bu zorlu çalışma sürecinde kadınlar, hem aile ekonomilerine katkıda bulunuyor hem de bölgenin tarımsal üretimine yön veriyor.
‘Severek yaptığımız iş, yorgunluğu unutturuyor’, diyor 60 yaşındaki Emine Yıldırım. Küçük yaşlardan itibaren tarım ve hayvancılıkla iç içe olan Yıldırım, ‘Çocuklarımız şehirde yaşıyor ve bize çalışmayın diyorlar ama biz bu yaşamdan vazgeçemeyiz. Sabah namazıyla birlikte güne başlar, inekleri besler, kahvaltıdan sonra bahçeye geçerim. Tereyağ, süt, yoğurt gibi ürünlerimizi kendimiz yapıyoruz. Doğal bir yaşam sürüyor, komşularımızla birlikte dayanışma içindeyiz. Bu yaşam tarzı bizim için bir gurur kaynağı’ şeklinde konuşuyor.
‘Hayatım tarlada geçti’, diye ekliyor Zehra Karpuz. Havalar ısındıkça doğanın yeniden canlandığını belirten Karpuz, ‘Çiçekler açtı, yaylalar şenlendi. Mısır, fasulye, lahana ekiyoruz. Komşularımızla birlikte tarlaya giriyoruz. Hayatım bu topraklarda geçti, burada doğduk, burada büyüdük, burada mutluyuz’ ifadelerini kullanıyor.
‘Şehirde duramayız, burayı seviyoruz’, diyor Ayşe Yıldırım. Yıldırım, ‘Şu anda mısır, fasulye ve patates ekiyoruz. İnekler için çayır biçeceğiz. Yayla zamanı geliyor, 3-4 ay yaylada kalacağız. Coğrafi şartlar zor olabilir ama biz buna alışkınız. Şehir hayatı bize göre değil’ şeklinde yaşamından kesitler sunuyor.
Ozan Köse – Tolga Şahin