Faz 3, Çin tarafından Türkiye’de geliştirilen Covidien-19 aşısının çalışmalarına başladı

Faz 3, Çin tarafından Türkiye’de geliştirilen Covidien-19 aşısının çalışmalarına başladı
16:12 - Eylül 17 2020 Perşembe

Çin’de geliştirilen Covidien-19 aşısının Faz 3 çalışmaları, yapılan anlaşmalar doğrultusunda Türkiye’de başladı. İlk aşılamanın yapıldığı Hacettepe Üniversitesi’nde basın toplantısı düzenlendi.

Ülkelerinde aşılama çalışmalarının başlamasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Cahit Güran, “Türkiye ve dünya için olağanüstü durumlarda yaşıyoruz. Yaşadığımız durumlarda, belki de kendimizi iyi hissetmiyoruz. . Ama zamanla bugünün önemi daha iyi anlaşılacaktır. Bir tarihe tanık oluyoruz. Üniversitelerimize bu süreçte yaptığımız katkıdan dolayı da mutluyuz. Bu bir elden daha büyük ”Bu bir sorumluluk ve gururdur. diğeri. Üniversitemizin akademik ve idari personeli olarak bunu ifade etmek isterim. ”

“Çalıştığımız yerel ilaçlar var ve çok umutluyuz”

Bu aşı çalışmasının önemli bir adım olduğunu ancak yine de en önemli önlemin maske, mesafe ve hijyen olduğunu belirten Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, “Önemli olan yeni vaka sayısını azaltmak ve ne yapmaktır? kesin; maske, mesafe ve el hijyeni. Ama sadece Türkiye değil, tüm dünyada başarılı olduğu söylenemez. Bize benzer Avrupa ülkelerinde de rakamlar görüyorsunuz. O halde ya kesin tedavisi olacak bir ilaç geliştirmelisiniz, bununla ilgili çalışmalar da tabii ki Türkiye’de. Çalıştığımız yerel ilaçlar var ve onlardan çok umutluyuz. Ya virüs mutasyona uğrayacak, şu anda bununla ilgili bir ipucu yok. Veya etkili bir aşı geliştirilecektir. Aşılama söz konusu olduğunda bulaşıcı hastalıkları önlemek için yüz yılı aşkın süredir kullanılan çok önemli bir koruyucu yöntemdir. İnsanlık tarihinde temiz suyun keşfi, bulaşıcı hastalıkların ve mikropların tespiti gibi 5-6 çok önemli olay arasında sayılıyor ”.

Aşı etkisinin bölgesel bir farklılık olup olmadığının tespiti için birçok ülkede eş zamanlı olarak denenebileceğini de belirten Ünal, Faz-3 çalışmalarının alt yapısına sahip ülkelerde yapılabileceğini ve Türkiye’nin uzun yıllara sahip olduğunu söyledi. altyapının. Bu işi yapabilecek kapasiteye sahip 25 merkez olduğunu dile getiren Türkiye Ünal, ülke genelinde 13 bin kişi için Faz 3 çalışmalarının yapılacağını duyurdu.

“Aşının 3. aşama çalışması, inaktive edilmiş bir virüs aşısıdır”

Faz-3 çalışmasının ruhsatlandırmadan önceki son aşama olduğunu belirten Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Akova, “Faz-3 çalışması ruhsatlandırma öncesi yani toplumda yaygın olarak kullanılmadan önceki son aşama. Ürününüz bu aşamada başarılı olduğunu gösterirse kademeli olarak lisanslanacak ve topluluk tarafından kullanılmaya başlanacaktır. Şu an yaptığımız şey bu. Kullandığımız inaktif bir virüs aşısıdır. İnaktive edilmiş terimi, öldürülen virüsün canlılığını kaybettiği anlamına gelir. Diğer bir deyişle, bütün bir virüs öldürülür, etkisiz hale getirilir ve ardından aşı olarak kullanılır. Tarihte baktığınızda bunun birçok örneği var. İşte çocuk felci aşısından pek çok aşı türüne kadar bugüne kadar kullanılan aşılar, bu yüzden buna çok alışığız. “Öncelikle bağışıklık sistemini uyarmayı bildiğimiz bir sistem.”

“Türkiye’de 13 bin kişiyi hedefliyoruz”

Türkiye’de 13 bin kişiyi hedeflediklerini belirten faz-3 çalışması Prof. Dr. Murat Akova, “Türkiye’de 25 merkezde gerçekleştirilecek ve ilkini Hacettepe’de gerçekleştirecek. Çalışmayı şu şekilde planladık. sonuçta Türkiye’de 13 bin kişiyi hedefliyoruz.Bu 13.000 kişinin ilk etabında 1.200 kişi hastalık açısından daha öne çıkan ve en yüksek risk grubunu oluşturan sağlık çalışanları olacak çünkü bildiğiniz gibi sağlık personeli gruptur. Hastalığa yakalanma riski açısından en yüksek riskte. 1.200 kişilik bu grupta grubu ikiye ayıracağız ve bu grup tamamen kör veya maskelenecek. Ne aşıyı biz uygulayan ne de aşı olan gönüllüler Bu yüzden, grubun yarısına aşıyı ve grubun yarısına boş aşı veya plasebo vereceğiz. Çünkü bu, bir molekülün etkili olup olmadığını gerçekten göstermenin yoludur. Şu anda yok bilinen aşı Covid-19’a karşı. Bu yüzden boş bir aşı ile karşılaştırıyoruz. “Aslında aşıladığımız gruptaki hastalığa karşı koruma sağlayabilirsek, bu aşının da etkili olduğunu göstereceğiz.”

“Kontrol süremiz 210 gün yani 7 aydır”

Aşının gönüllü olduğunu ve gönüllüye bilgilendirilmiş onam adlı metni okuyup imzalattıklarını belirten Prof. Dr. Akova, “Aşı yaptıran gönüllüleri izlemeye devam edeceğiz. Aşılanan gönüllülerde belli sayıda hastalık oluşacaksa bu hastalığın 20 ile 40 arasında olduğunu düşünüyoruz. Sonra yine bir denetleme kurulumuz var. Bizden ayrı çalışarak, bu hastalığa sahip grupta kimlerin, kimin aşılanmış ve kimin aşılı olduğuna bakacaklar. Aşı grubunda daha az hastalık varsa veya hiç yoksa aşının etkili olduğuna dair ara bir karar vereceğiz. Aşılanmış gönüllüleri periyodik olarak kontrol edeceğiz. Kontrol süremiz 210 gün, yani 7 ay sonra kontrol edilecektir. Kanlarında antikor dediğimiz aşının ürettiği herhangi bir anti-madde olup olmadığını kontrol edeceğiz. İkinci bir bağışıklık sistemi ve en önemlisi bir yan etki olup olmadığını göreceğiz. Bu yüzden tüm gönüllülerin bir kartı var ve verilerini günlük olarak burada işleyecek. Herhangi bir rahatsızlık hissettiklerinde bizi arayacaklar ”dedi.

Toplantıda gönüllüler için aranan kriterlerin 18-60 yaşları arasında Covid-19 olmaması, hamilelik veya gebelik planlaması olmaması ve daha önce aşıya alerjisi olmaması olduğu bildirildi. Ayrıca aşılanan kişilerde öngörülen yan etkilerin hafif halsizlik, ateş ve enjeksiyon yerinde ağrı olduğu açıklandı. Şimdilik ciddi bir yan etkisinin olmadığı belirtildi.

Utku Şimşek

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi