Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatının Yunan gazetesinin sorumlusuna suç duyurusu

13:12 - Eylül 21 2020 Pazartesi

Söz konusu gazetenin çirkin manşeti ve haberlerde yer alan açıklamaların yer aldığı dilekçede, “Yunan gazetesinde sevgili Cumhurbaşkanımız aleyhine kullanılan ifadeler, dramatik bir ahlaki çöküşün en çirkin tezahürlerinden biridir. Yunan kamuoyunda, bu ahlaki bozulmanın sadece marjinalleşmiş insanlarla sınırlı olmadığı anlaşılmaktadır. Söyleyecek bir şeyi olan ancak uygun bir dilde konuşma becerisi olmayanların dilidir.Küfür utanç ve aşağılık bir eylemdir. Sadece muhatabı için değil, bunu söyleyenler için … Bu alçakça eylemin amacı sadece Cumhurbaşkanımızın şahsiyeti değil, şüphelilerin yukarıda belirtilen paylaşımının Cumhurbaşkanı’na hakaret unsurlarını da içerdiği belirtiliyor. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 299. maddesinde düzenlenmiştir.

Şüphelilerin ifadelerinin düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığının vurgulanan dilekçede, şunlar kaydedildi:

“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHS) kararlarında, ifade özgürlüğünü koruyan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 10. maddesi, bireylerin görüşlerini ifade edebilmek, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları ne olursa olsun bilgi ve fikir alışverişinde bulunmak, ancak ifade özgürlüğü sınırsız bir hak teşkil etmez ve 10. maddenin 2. fıkrasında belirtilen amaçlarla sınırlı olabilir. durum, ifade özgürlüğünün mutlak bir hak olmadığını ve yukarıda belirtilen durumlar karşısında hakka müdahale imkanı olduğunu göstermektedir Demokratik bir toplumda önemine rağmen ifade özgürlüğü mutlak değil, bazı kısıtlamalara tabidir. AİHS’in 10. maddesinin ikinci fıkrasında görev ve sorumluluk yükleyen bu özgürlüklerin kullanılması, gerekli tedbir niteliğinde demokratik bir toplumdadır. Ulusal güvenlik, toprak bütünlüğü veya kamu güvenliği, kanunu korumak, düzeni sağlamak ve suçu önlemek, sağlığı veya ahlakı, başkalarının itibarını ve haklarını korumak için kanunla öngörülen belirli törenler, koşullar, kısıtlamalar veya yaptırımlar ile bağlantılı olabilir, gizli bilgilerin ifşasını önlemek veya yargının yetki ve tarafsızlığını sağlamak. Aynı şekilde Anayasa’nın 26. maddesine göre, ‘Bu özgürlüklerin kullanılması, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel özelliklerinin korunması ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, Suçların, suçluların cezalandırılması, devlet sırrı olarak usulüne uygun olarak belirtilen bilgilerin ifşa edilmemesi, başkalarının itibarını veya haklarını, özel ve aile hayatlarını veya kanunla öngörülen mesleki sırları korumak veya yargı kararlarını yerine getirmek amacıyla kısıtlanabilir. düzgün görev. Başkalarının itibar ve haklarının korunması, yani özel hayata saygı hakkı, hem Sözleşme hem de Anayasa tarafından ifade özgürlüğünü sınırlandırmanın meşru amaçlarından biri olarak kabul edilmektedir. ”

Dilekçenin sonuç bölümünde, şüphelilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şeref, şeref ve haysiyetini aşağılayan, kişiliğini, haysiyetini ve itibarını hedef alan ifadeler kullandıkları ve bu şekilde “hakaret suçu işledikleri belirlendi.” Devlet Başkanı”. Zanlılar hakkında “cumhurbaşkanına hakaretten” soruşturma açılarak kamu davası açılması talep edildi.

Abdullah Sarıca