Cumhurbaşkanı Erdoğan, Parlamento’da düzenlenen 15 Temmuz anma törenine katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Parlamento’da düzenlenen 15 Temmuz anma törenine katıldı
14:00 - Temmuz 15 2020 Çarşamba

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (Parlamento) 15 Temmuz’da düzenlenen anma törenine katıldı. 15 Temmuz 2016 gecesi, Parlamento Başkanı Mustafa Şentop ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bombanın bahçeye düştüğü alanda karanfil bıraktı Parlamento. Daha sonra İstiklal Marşı okundu ve dualar saygıyla yapıldı.

Parlamento’da düzenlenen bir törende konuşan 15 Temmuz Şehitleri Anıtı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önünde 15 Temmuz’da, Türkiye Parlamentosu’nun fetö’c hainlerine saldıran gecesi, özellikle rastgele bir hedef seçimine dikkat çekerek şunları söyledi:

“Bu Meclis bir masa değil, savaş alanında kurulmuş bir Meclis. Bu Meclis, sadece düşmanla değil ihanetle de zafer kazanan Meclis’tir. Bu Meclis, her sıkıntılı dönemden sonra ülkemizin umudu olarak ülkemizi ayağa kaldıran Meclis’tir. Bu Meclis, top sesleri Polatlı’dan gelirken tepeye bomba dökürken ulusun hizmetinde olmaya devam eden Meclis’tir. Bu Meclis, mayası bağımsızlık ateşi ile yoğrulmuş bir Meclistir. Bu Meclis, genç bir cumhuriyeti gömülmek üzere 700 yıllık bir dünya devletinden çıkararak ulusumuzun ayaklarına sıkışmaya çalışan prangaları kıran bir Meclis’tir. 10 yıldan fazla bir süredir böyle bir Meclis üyesi olarak görev yapmaktan onur duyuyorum. Cumhurbaşkanı ülke tarafından seçildiği için, bu Meclis’te küfür ederek göreve gelmekten onur duyuyorum. Bu Parlamentoda birlikte yürüdüğüm için onur duyduğum Türkiye’nin en büyük yönetim reformu. Başbakan ve Başkan olarak 17 yıldan fazla bir süredir bu Meclis’te milletimize birlikte hizmet etmekten onur duyuyorum. Bu Meclis’te, bazen ulusal iradenin üstünlüğünü oluşturmak ve korumak, bazen vesayet, darbe çizicileri, bazen teröristler ve bazen de küresel güçlere karşı omuz omuza savaşmaktan onur duyuyorum. Dünyada Veteran ünvanını bu kadar hak eden ve çok fazla olan başka bir Meclis tanımıyorum. Dünyada meclisini bu kadar çok alan ve gerektiğinde cesedini koyan başka bir ulus tanımıyorum. ”

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Özel Operasyonlar Başkanlığı, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü ve 15 Temmuz gecesi Parlamento binasına bomba döken darbecilerin ne yaptıklarını çok iyi bildiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tanklar ve zırhlı araçlarla 15 Temmuz gecesi, ilerici darbe çizicileri çalışmalarının farkındaydılar. 15 Temmuz gecesi, devletin vatanı korumak için onuruna verdiği silahları ulusa çeviren darbe çizicileri, bu tetikleyicilere tamamen dokunuyor, kasıtlı olarak kan döküyor ve hayat alıyorlardı. Güçleri yeterliyse, taş üzerine herhangi bir taş bırakmadan bu Meclisi yıkmaktan çekinmeyeceklerinden emin olun. Gücü varsa, ülkenin cumhurbaşkanı ve başbakanı da dahil olmak üzere seçilmiş tüm yetkilileri öldürmekten çekinmemelerini sağlayın. Onlar gibi düşünmeyen milletimizin her üyesinin, yeterli güce sahiplerse, hayatı zehirlemekten çekinmeyeceğinden emin olun. Pek çok fedakarlık yaptığımız bin yıllık vatanımızı iktidarları uğruna terk etmekten çekinmeyeceklerinden emin olun. Eğer yetkileri yeterliyse, Türk ulusunu Anadolu ve Avrupa’dan sıyırmak ve bu topraklardan İslam’ın tüm izlerini silmek isteyenler bir tatil olacaktır. Teşekkür ederim, Allah’ın yardımı ve milletimizin direnişi sayesinde, güçleri yeterli değildi ve darbe girişimi başarısız oldu. ”

15 Temmuz’un hiçbir zaman sıradan bir darbe girişimi olmadığını vurgulayan Erdoğan, “Arkasında büyük hesapların olduğu tarihsel bir kırılma noktası ve ülke ve ulus olarak tamamen farklı bir medyaya sürükleneceğiz. 15 Temmuz’da Malazgirt’te, İstanbul’un fethinde, Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda, Cumhuriyet tarihi boyunca neredeyse kesintisiz olarak verdiğimiz terörizmle mücadelede oldu. 15 Temmuz, bu yüzyıllar boyunca verdiğimiz zenginlik ve devamsızlık zincirindeki son halka. 15 Temmuz’u küçümsemeye, ihmal etmeye veya itibarsızlaştırmaya çalışan herkes, amacının bu derin tarihin anlamını gölgede bırakmak olduğunu bilir. Dünya çapında uluslar kuran ve yüzyıllardır bir arada tutan destanlara baktığımızda, çoğunun konu ve hacim açısından 15 Temmuz’un gerisinde olduğunu görüyoruz. Öte yandan, dünya savaşları ve benzeri katliamların ve acıların yaşandığı bu bölgelerdeki olaylardan destan yoktur. Bazen tek bir kahraman büyük bir ulusun kaderini değiştirir. 15 Temmuz’da tüm ülkemizde milyonlarca kahraman ortaya çıktı ve onlarla birlikte tüm ulusun geleceğini işaret etti. O gece darbe plotterlerine duruşları ve sesleri ile meydan okuyan parlamenterler bile 15 Temmuz’u tarihimizin en önemli destanlarından biri haline getirmek için yeterliydi. ”

“Ülkeyi ve tarihi kilometre taşlarının ulusunu anlamak için bu tür olayların ilkini görebilmeniz gerekiyor,” diyen Erdoğan, “Türkiye, 15 Temmuz öncesinde fetö’cu bürokrasisinde herhangi bir hamle siyasette üyelerin neredeyse sonuna kadar medyadaki sivil toplum kuruluşlarının felçle sonuçlandığı bir ülkeydi.Çoğu kez yaşadığımız durumun nedenini bilmek yerine enerji tüketiyorduk, Daha az sonuç alarak hedeflerimize doğru ilerliyoruz.Bir noktadan sonra bu örgütün siluetini ülkemizin karşılaştığı sıkıntıların arkasında görmeye başladık, ancak örgütün sinsi doğası nedeniyle bulgularımızı somutlaştırmakta ve Kuruluşun kendini pervasız bir şekilde ortaya koyduğu ilk yer, 17-25 Aralık yargı yetkisi darbe girişimidir.Bu tarihten itibaren FETÖ’nün saldırıları ve ihanetleri artmıştır. FETÖ’nün hareketi 15 Temmuz’da geldi. Yüksek Kurul, o gece ülkemizin sadık sandığının çelik serhatisi olarak hizmet vererek darbe plotterlerinin yenilgisini hızlandırdı. 15 Temmuz’da Feton Türkiye’nin her alanda yeni ufuklara kavuştuğu hücrelerin deşifresinin hızla ortadan kaldırılması yeni hamlelere girdi. TSK, uzun süredir aktif hale getiremediğimiz operasyonlarını yıllardır yapmaya başladı. Bürokrasiden iş dünyasına kadar her yerde halkımız kendine güvenle yönlerini geleceğe çevirdi. TBMM’de kabul ettiği kanunlarla ülkemizin reform gündemine önemli katkılarda bulundu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi tarihimizdeki en büyük idari reformun uygulanması bu meclisin bir parçası olmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çalışmalarında 15 Temmuz tam anlamıyla güçlenen birlik ve beraberliğimizin en önemli tezahürünü görmek mümkün. Parlamentonun tecelligahı, aynı zamanda büyük değil, canlı değil, kardeş olacak, aynı zamanda zirve de Türkiye olacak. Bu yüzden bir vatan, bir bayrak, bir ulus, bir devlet dedik ve yolumuza devam ettik. Bu konseyden önce Türkiye’de olduğu sürece görüş ayrılıkları çatısı altında, tartışmalar, tüm müzakerelerimiz, hatta zenginlik kaynağımız bile. TBMM, ülkemizdeki 83 milyon vatandaşımızla birlikte, bölgemizdeki ve dünyadaki yüz milyonlarca kardeşimizin umut kapısıdır. Verdiğimiz her karar, verdiğimiz her kelime ve sergilediğimiz her duruş, çarpan etkisi ile geniş bir coğrafyaya yayılıyor. Meclis, Başkanlık, diplomasi, ordu, altyapı ile hem kendimiz hem de tüm dostlarımız için yolumuza devam ediyoruz. ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kartların dünyada yeniden karıştırıldığını ve acı verici olduğu kadar kritik bir döneme girildiğini söyledi ve sözlerini şu sözlerle tamamladı:

“Coğrafi ve stratejik konumu, hem kültürel hem de tarihi birikimi ile Türkiye bu sürecin merkezinde yer alıyor. Üç kıtanın kavşağında bulunan bir ülke olarak bu değişim sürecini başarıyla yönetmeliyiz. Güçlü ve güçlü olmalıyız. güçlü, sadece kendimiz için değil, tüm komşularımız, yüz milyonlarca erkek ve kız kardeşimiz için bizi hedeflerimizden koparmak için, Türkiye’nin büyük ve güçlü idealimizi caydırmasına izin veremeyiz. Demokrasimizin ayakları, kim ve ne sebeple olursa olsun, geç Mehmet Akif’in dediği gibi, tarih sadece ders almayan ve hatalarından ders almayanlar için tekrar eder. Tarihten ders alarak geleceğimizi inşa etmeliyiz.Özellikle korona virüsü salgını sonrasında yeniden şekillenen yeni dünya düzeninde hak ettiğimiz yeri kesinlikle almalıyız. ülkemiz geçmişte karşılaştığı pek çok fırsattan yararlanamamış ve kavgalar ve kısır ideolojik çatışmalar nedeniyle enerjisini boşa harcamıştır. neredeyse her 10 yılda bir patlak ve anti-demokratik bir müdahale olan Türkiye, dışa bağımlı bir ekonomiyi kınadı. Türkiye’ye ülkemize birçok devlet kalkınma yolculuğunda benzer şartlarda başlayan enerji ile rekabet etmek maalesef boş tartışmaları tüketirken dikkat çekti. Son 18 yılda demokrasiden ekonomiye, savunmadan terörizme, sağlıktan tarıma, turizme ve ulaştırmaya kadar her alanda elde edilen bu tarihsel başarının gerisinde kalmama kararlılığımız var. Yalanlar, taciz ve gerginlik politikalarını hiçbir zaman kapımıza yaklaştırmadık. Ülkenin gündemini iftira ve yalanlarla zehirleyen onur ve yoksulluğa rağmen, zamanımızdan ödün vermedik. Milletimizin etnik, dini ve mezhepsel farklılıklar arasında bölünmesine ve parçalanmasına izin vermedik. Her zaman 83 milyon kardeşliği ve kader ortaklığını savunduk, halkımızı bir araya getirmeye çalışanları savunacağız. Vesayet gölgesine sığınmak yerine, ülkenin sesine sığınmayı seçtik. Bize göre Türkiye’nin bağımsızlığından başka bir şey yok, ülkemizin geleceği milletimizin birliği ve dayanışmasından daha değerli değil. Örtüsünü giymeye başladığımız bu mübarek yolculukta, ulusal iradenin üzerinde bir güç ya da ulusun kulluktan daha büyük bir payını tanımıyoruz. Umarım bundan sonra aynı samimiyetle mücadelemize devam edeceğiz. Şimdiye kadar olduğu gibi, ayrılık, kavga ve barış değil, barış tarafında olacağız. İnşallah, Türk siyasetini sokak terörü, şiddet ve baskı ile esir almak isteyenlere hayal kırıklığına uğrayacağız. Onların serveti ve Türkiye’nin çıkarlarını yakmaya hazır olmaları için 15 Temmuz gecesi milletimizde milletimize geri dönmemiz gerektiği için milletimize, demokrasimize, bağımsızlığımızı savunmaya devam edeceğiz. 15 Temmuz’un 4. yıldönümünde, gelecek yıl bu büyük destansı devriyeden samimi bir çağrı yapmak istiyorum. Yüce Meclis çatısı altında çalışan, milletin kalbine olan sevgisini ve bu ülkeyi büyük ve güçlü bir Türkiye sevgisini isteyen herkesi sizlere davamızı desteklemeye davet ediyorum. Şehitlerimizin güvenliğini koruyalım Bir araya gelin, bu ülkeyle bir araya gelin ulaştıral 2023, 2023 ve 2071 Gelin vizyonunu bir araya getirelim gelin, gelin birlikte Türkiye’nin parlak geleceğe taşıyoruz. Bunu başardığımızda, Allah’ın izniyle, ülkemizi engelleyebilecek ve milletimizin hedeflerine ulaşmasını engelleyebilecek hiçbir engel yoktur. ”

İlker Turak – Ömer Çetin – Ahmet Umur Öztürk

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi