Cumhurbaşkanı Erdoğan: ‘Normal hayata dönüşü kademe kademe başlatacağız’

Cumhurbaşkanı Erdoğan: ‘Normal hayata dönüşü kademe kademe başlatacağız’
22:00 - Mayıs 4 2020 Pazartesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Normal hayata dönüşü kademe kademe başlatacağız. Ancak, şu gerçeği asla aklımızdan çıkarmamalıyız. Dünyanın tamamıyla birlikte ülkemizde hiçbir şey tam manasıyla normal eskiden bildiğimiz normal düzene dönmeyecektir, dönemeyecektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

“Dünyanın tamamıyla birlikte ülkemizi de etkileyen Covid-19 salgınında önemli bir dönüm noktasına geldik”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Dünyanın tamamıyla birlikte ülkemizi de etkileyen Covid-19 salgınında önemli bir dönüm noktasına gelmiş bulunuyoruz. Türkiye en baştan itibaren salgınla mücadelesini 4 ana hedefte yürütmüştür. Bunlar fiziki mesafenin temini, sağlık sisteminin ayakta kalması, temel ihtiyaç maddeleriyle ilgili üretim ve tedarik zincirinin aksamaması, kamu düzeni devam etmesi.

Gelişmiş ülkelerini bu başlıklarda kontrolü zorlandığı dönemde Türkiye Devleti milletiyle örnek mücadele ortay koydu. Hastalığını tespiti konusunda özgün modelleri geliştirdik. Bu sayede ölüm oranımızı çok aşağıda tuttuk, hastalığın yayılma hızının önünü başarılı bir şekilde kestik. Yeni hasta sayımızı binli rakamlara ifade ediliyor. Yoğun bakım ve solunum cihazına bağlı hasta sayısı azalıyor. Buna karşılık iyileşen hasta sayısı katlanarak artıyor. Doktoruyla, hemşiresiyle tüm sağlık çalışanlarımızın fedakarca gayretleriyle hastanelerimizde vicdanları kanatan hiçbir görüntü yaşanmadı.

Salgının ülkemizde göründüğü ilk günden bu yana adımları bilinçli bir şekilde attık. Bilim kurulunun tavsiyeleri ve değerlendirmeleri ışığında her türlü tedbiri aldık. Hastalığın görüldüğü ülkelerle hava ve kara sınırlarımızı kademeli bir şekilde kapattık. Okullardaki eğitim öğretime vakitlice ara verdik. Toplantıları, etkinlikleri erteledik. İnsanların bir arada bulunduğu işletmelerin faaliyetlerini tamamen durdurduk veya sınırlandırdık. İbadetlerin camilerde yapılması yerine evlerde yapılmasını temin ettik. Mümkün olan tüm sektörlerde evden çalışma modelini sağladık. Şehirlerarası ulaşımı sınırlayarak ülke içindeki insan hareketliliği azalttık.

Alınan tedbirlerden etkilenen tüm kesimleri için destek programları hazırladık. Hizmete sunduğumu finansman ve sosyal destek paketlerinin tutarı 200 milyar lirayı aştı. Sosyal yardımlardan yararlanma hakkı olanlara ilave yardımlar yaptık. İlk iki destek programıyla 4 milyon 400 bin vatandaşımıza biner lira nakdi yardımda bulunduk. Çok daha kapsamlı olan 3. Sosyal destek programıyla bütün bunlarla ilgili çalışmalarımız sürüyor” dedi.

“‘Biz Bize Yeteriz Türkiyem’ kampanyasına bağışların tutarı 1 milyar 910 milyon lirayı buldu”

‘Biz Bize Yeteriz Türkiyem’ kampanyasına ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başlattığımız ‘Biz Bize Yeteriz Türkiyem’ kampanyasına şu ana kadar yapılan bağışların tutarı 1 milyar 910 milyon lirayı buldu. Kampanyamız devam ediyor. Milletimiz bu zor günlerinde bir kez daha destek oldu, örnek dayanışma sergiledi. Ülkemizde bunları yaparken, yurtdışındaki vatandaşlarımızı ihmal etmedik. Kurduğumuz hava yolu köprüleriyle 65 bine yakın vatandaşımızı ülkemize getirdik. Sadece 16 Nisandan bu yana 29 bin kişiyi getirdik. Bu vatandaşlarımızı 14 gün boyunca karantinada tuttuktan sonra evlerine göndererek sınırlarımızın ötesinde hastalık taşınmasının önüne geçtik.

Maskeden, tuluma, tanı kitinden, solunum cihazına kadar sadece kendimize yetmekle kalmadık. 57 ayrı ülkeye yardım yaptık. Son olarak Somali’ye diğer tıbbi malzemelerin yanı sıra kendi üretimimiz olan solunumuz cihazından hibe ettik. Bu cihazları Somali’nin ilk solunum cihazları olarak hizmete girdi. Aynı şekilde Amerika Birleşik Devletleri Başta olmak üzere pek çok ülkeye talep ettikleri tıbbi malzemeleri ihtiyaç planlamamız çerçevesinde gönderdik. İlaç ve aşı geliştirme çalışmalarını uluslararası toplumla işbirliğiyle sürdürüyor. Bu gün Korona virüs küresel mukabele uluslararası taaddüt etkinliğine video konferans yoluyla katılarak bu konudaki görüşlerimizi ve destek beyanımızı dünya ile paylaştık.

Hastalığın ağır etkilerinin göründüğü 65 yaş üstü ile taşıyıcı olma 20 yaş altına getirdiğimi sokağa çıkma sınırlaması salgının yayılmasını ciddi oranda engelledi. Büyükşehirler ile Zonguldak ilimizde hafta sonları resmi tatillerde uyguladığımız sokağa çıkma sınırlandırmasının da büyük faydasını olduğunu biliyoruz. Bilim Kurulu ile yakın işbirliği halinde aldığımız tedbirlerle bu günlere geldik. 83 milyon vatandaşımın her birine mücadeleye destek verdiği için şahsım ve kabinem adına şükranlarımı sunuyorum. İnşallah bu gayretlerimizin karşılığını hep birlikte alacağız” diye konuştu.

“Normal hayata dönüşü kademe kademe başlatacağız”

“Önemli bir kısmında bir buçuk ayı geride bıraktık. Bu uzun süre boyunca öğrencilerimizin, esnafımızın, işçilerimizi, gençlerimizin, yaşlılarımızın hayatını sınırlandırmak zorunda kalan bütün insanlarımızın eski günlerini özlediklerini biliyoruz” ifadelerini kullanarak konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elbette normal hayata dönüşü kademe kademe başlatacağız. Ancak, şu gerçeği asla aklımızdan çıkarmamalıyız. Dünyanın tamamıyla birlikte ülkemizde hiçbir şey tam manasıyla normal eskiden bildiğimiz normal düzene dönmeyecektir, dönemeyecektir.

Salgının daha ne kadar süreceği hastalığa çare olan ilaçların ne zaman bireylerin kullanımına sunulacağı belli değil. Bunun için normale döneceğiz ama bu yeni bir normal olacaktır. Sınırlamaların bir kısmı azaltılarak da olsa sürecektir. Kalabalık yerlerde maske kullanımı, fiziki yerlerde mesafeye riayetle, temizlik kurallarıyla ilgili titizlik devam edecektir. Salgının bitmediği ülkeler sebebiyle uluslararası ne zaman tam anlamıyla açılacağı halen belirsizdir. Küresel ekonomik ve siyasi dengelerdeki sarsıntının karşımıza nasıl bir tablo ortaya çıkartacağı meçhuldür. Bunun için önümüzdeki süreci salgının yurt içinde ve yurtdışında seyrine bağlı olarak dinamik bir şekilde yürüteceğiz.

Cumhurbaşkanı Yardımcımızın koordinasyonunda, tüm bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın katılımıyla bir normalleşme planı hazırladık. Açıklayacağım plan halkımızın beklentileri ve bakanlığımızın çalışmalarıyla sağlık bakanlığımızın ve bilim kurulumuzun görüşleriyle şekillenmiştir. Ancak bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum. Bu takvim bir anda mart ayının ilk günlerindeki hayatımıza geri dönüş anlamına gelmiyor. Biraz sonra sizlerle paylaşacağım normalleşme planıyla vatandaşlarımızın günlük hayatlarını salgın şartlarında olabilecek en iyi seviyeye getirmeyi hedefliyoruz. Rehavete de karamsarlığa da kapılmadan bu mücadeleyi sonuna kadar yürütecek ve inşallah başaracağız” dedi.

“65 yaş üzeri ve 20 yaş altı belirli günlerde sokağa çıkabilecek”

“Sınırlandırmaların kademeli bir şekilde esnetilmesiyle ilgili düzenlemeleri genel olarak mayıs, haziran ve temmuz aylarına yayarak yapıyoruz” diyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fiziki mesafenin korunmasının, maske kullanılmasına devam edilmesinin, temizlik kurallarına sıkı şekilde riayetin bu sürecin vazgeçilmez şartı olduğunu altını çiziyorum. İlk olarak mayıs ayı normalleşme planını sizlerle paylaşmak istiyorum.

Sağlık Bakanlığımız ülkemizdeki tüm sektörlerde normalleşme sürecinde uygulanacak salgın tedbirlerine ilişkin rehber dokümanlar hazırlayarak ilgili kurumlara göndermeye başladı. Tüm kurumlar ve işletmeler faaliyetlerini bu rehber göre uygun şekilde yürütecek. İlk müjdemiz 65 yaş üzeri ile 20 yaş altı vatandaşlarımızadır. 65 yaş üzeri gruba ilk olarak sokağa çıkma sınırlandırması günlerinin birinde ve 4 saat süreyle yürüme mesafesiyle tahditli olarak dışarı çıkabilme imkanı getiriyoruz. İlk uygulamayı bu hafta sonu 10 Mayıs Pazar günü saat 11.00 ile 15.00 arasında gerçekleştiriyoruz.

20 yaş altı içinde bu esnemeyi iki grup halinde uygulayacağız. 0-14 yaş hafta içinde 13 Mayıs Çarşamba günü yine 11.00 ile 15.00 arasında yürüme mesafesi ile tahditli olarak dışarı çıkartılabilecek. 15-20 yaş grubu ise 15 Mayıs Cuma günü aynı şartlarda dışarı çıkarak hava alıp dinlenebilecek. Kurallara riayet düzeyine bakarak sonraki haftalarda aynı uygulamayı devam ettireceğiz. Dolayısıyla bu hafta sonu sokağa çıkma sınırlaması uygulamamızı sürdürüyoruz” diye konuştu.

“24 ilde şehirlerarası giriş çıkış sınırlandırması 15 gün süreyle uzatıldı”

31 ilde şehirlerarası giriş çıkış sınırlandırmasıyla ve İstanbul, Ankara ve İzmir’de ticari taksilerde uygulanan tek çift plaka uygulamasıyla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Halen 31 ilde uygulanan şehirlerarası giriş çıkış sınırlandırmasını ilk etapta bu geceden itibarin 7 ilimiz için bitiriyoruz. Bu illerimiz, Antalya, Aydın, Erzurum, Hatay, Malatya, Mersin ve Muğla’dır. Her hafta illerimizle ilgili değerlendirme yapacağız ve gelişmelere göre karar vereceğiz. Diğer 24 ilimizdeki giriş çıkış sınırlaması 15 gün süreyle uzatıldı. İstanbul, Ankara, İzmir’deki ticari taksiler için tek çift plaka uygulamasını 5 Mayıs itibariyle sona erdiriyoruz” dedi.

“Berber, kuaför, güzellik salonu gibi işletmeler 11 Mayısta faaliyete geçebilecekler”

Berber, kuaför ve güzellik salonlarının tekrar hizmete açılma tarihi ve şartlarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gereken temizlik şartlarının sağlanması, randevu sistemiyle çalışılması ve koltuk sayısını yarısı kadar müşteriye hizmet verilmesi şartlarıyla berber, kuaför, güzellik salonu gibi işletmeler 11 Mayıs’ta faaliyete geçebilecekler” diye konuştu.

“Alışveriş merkezleri 11 Mayıstan itibaren hizmet vermeye başlayabilecek”

AVM’lerin açılma tarihi ve şartlarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağlık Bakanlığının ve Ticaret Bakanlığının belirlediği kurallara uyulması şartıyla Alışveriş Merkezleri 11 Mayıstan itibaren hizmet vermeye başlayabilecek. Giyim eşyası, ayakkabı, çanta, zücaciye gibi ürünlerin satıldığı işletmeler belirlenen şartlara uymak kaydıyla 11 Mayısta hizmete açılabilecek. Normalleşme sürecinin bir parçası olarak bu güne kadar bugüne kadar piyasada satışına izin vermediğimiz cerrahi maske ve bez maske satışına halkımızın kolayca ulaşabileceği yerlerde izin vermeyi planlıyoruz. Maske türlerine göre üst fiyat belirleyerek halkımızı mağdur edebilecek girişimlerin önünü keseceğiz” şeklinde konuştu.

“Salgın hastanelerinin sayıları 1 Hazirandan itibaren azaltılacak”

Hac vazifesi, Milli Savunma Bakanlığı görevlendirme ve atamalarıyla birlikte salgın hastaneleriyle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl hac vazifesinin yerine getirilip getirilmeyeceğiyle ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanlığımız hem kendi içinde, hem de diğer ülkelerle görüşme yaparak karar verecek. Zira bu meselede İslam aleminin geniş bir istişareyle ortak karar alması gerekiyor. Askerlik terhis işlemleri 31 Mayısta başlayacak. Milli Savunma Bakanlığının atama görevlendirme ve personel temin faaliyetleri 1 Haziran’da Celp işlemleri 5 Haziranda bedelli askerlik işlemleri ise 20 Haziran’da yeniden başlayacak. Belediyelerin kredi işlemleriyle iller bankası ihaleleri 27 Mayıs’ta yeniden açılacak. Salgın hastanelerinin sayıları 1 Hazirandan itibaren azaltılarak bu kuruluşların hasta kabulüne ve normal işleyişe başlamaları sağlanacaktır” dedi.

“YKS 27-28 Haziran’da, LGS 20 Haziran’da yapılacak”

“Eğitimle ilgili attığımız adımları da Sağlık Bakanlığımızın ve Bilim Kurulumuzun tavsiyeleri doğrultusunda belirledik” diyerek konuşmasına sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buna göre Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı 27-28 Haziran’da, Liselere Geçiş Sınavı 20 Haziran’da, Askeri Öğrenci Sınavı 14 Haziran’da yapılacaktır. Üniversiteler 15 Haziran’da akademik takvime dönecek. Adliyeler ara verilen duruşma, keşif, yargı süresi uzlaştırmacı görevlendirmesi, icra iflas takiplerinin durdurulması uygulamaları 15 Haziran’da sona erecek.

Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun görüşlerine göre hazırladığımız bu normalleşme planını daha öncede belirttiğim gibi dinamik bir şekilde uygulayacağız. Gelişmelere ve ihtiyaçlara göre bazı tarihlerin öne alınması bazılarının geriye bırakılması mümkündür. Ülkemizi bu plan doğrultusunda ne zaman arzu ettiğimiz düzeyde normalleşeceğinin kararını 83 milyon hep birlikte vereceğiz.

Sağlık Bakanlığının hazırladığı rehberdeki kuralların en üst düzeyde tutarsak bu süreç daha hızlı olacaktır. Ancak kurallara uyulmaması ve Allah göstermesi salgının yeniden yayılması halinde çok daha sert tedbirlere başvurmak zorunda kalabiliriz. Dünyada salgını önce kontrol altına alıp sonra kurallara yeterince uymadıkları için yeniden hastalığın pençesine düşen ülke örnekleri vardır. İnşallah biz böyle bir duruma düşmeyeceğiz. Tedbirsiz tevekkül cehalet alametidir.

Bilim insanlarımızın söylediği her tedbiri harfiyen yerine getirmek suretiyle Allah’ın bir kaderinden diğer kaderine sığınacağız. Salgın hastalığın olduğu yerde veya olduğu yere gidilmemesi veya bulunanlar yerde salgın hastalık varsa oradan da çıkılmamasını tavsiye eden peygamberin ümmetine yakışan işte budur” ifadelerini kullandı.

“Siyasetin kalitesini artırmanın yolu bu kirli zihniyeti ülkemizden tasfiye etmekten geçiyor”

CHP’ye yönelik konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Dünyanın özellikle salgın sonrası hiçbir bakımdan asla yeniden eskisi gibi olmayacağı bir dönemden geçtiğimizi unutmamalıyız. Bu sürecin ülkemizde de siyasi, ekonomik, sosyal kültürel her türlü alanda yeni bir silkinişe yeni bir uyanışa vesile olmasın istiyorum. Çünkü ülkemizde maalesef tek parti devrinden beri bu millete maddi manevi eziyet eden bir anlayışın salgın günlerindeki dahi içindeki kini karanlığı ortalığa saçmaktan geri durmayan bir örnekleriyle karşılaşıyoruz. Milli iradenin üstünlüğünü demokrasiyi, hakkı, hukuku, adaleti, sandığı hazmedemeyen bu faşist zihniyet, hala vesayet, darbe, cunta özlemiyle yanıp tutuşuyoruz.

CHP yöneticilerinin sadece son bir haftadaki beyanlarını alt alta koyduğunuzda ortaya çıkan tablo bize bunu söylüyor. Bu zihniyetin ülkemizin 70 yıllık demokrasi tecrübesinden zerre kadar nasiplenmediğini anlaşılıyor. Demokratik yöntemlerle iktidara gelmek yerine, darbeyle ülkenin yönetimini gasp etme hevesiyle hareket edenler, 15 Temmuz’da milletten aldıkları derse rağmen aynı yolda yürümekte ısrar ediyorlar. Sadece son günlerdeki kötü örnekler bile karşımızdaki hastalıklı zihniyetin asla iflah olmayacağını delilidir. CHP yöneticilerinin güya siyaset diye sergilediği tavırlar dünyanın hiçbir yerinde demokrasiyle, hukukla hatta insanlıkla bağdaşmaz.

Sürekli yalan söyleyerek siyaset yapılmaz, sürekli yanlış bilgilerle insanlar haksız itham edilerek siyaset yapılmaz, sürekli iftira atılarak insanların mahremiyetine girilerek siyaset yapılmaz. Doğru olmadığını çok iyi bildikleri konuları pervasızca ve yol açtığı sosyal, siyasi ekonomik sonuçları umursamadan tartışmaya açanların yaptıkları işin adı siyaset değildir. Gerçi bunların kasetle göreve gelmiş genel başkanı yıllardır aynı yöntemleri kullanıyor. Hal böyle olunca, yardımcılarına, İl başkanlarına diyecek söz bulamıyoruz.

CHP’nin bu tarzı yüzünden yeni nesillerin siyasetten soğumasından endişe ediyoruz. Biz kadınları ve gençleri siyasi karar alma mekanizmalarında daha etkin bir şekilde yer almaya devam ederken, bu tür kötü örneklerin gayretimizi sekteye uğratmasına asla izin veremeyiz. Siyasetin kalitesini artırmanın yolu bu kirli zihniyeti ülkemizden tasfiye etmekten geçiyor” dedi.

“Siz kesinlikle milli değilsiniz, yerliliğiniz de tartışılır”

“CHP yöneticileriyle aynı zihniyetin medyadaki ve mensuplarını buradan bir kez daha ikaz ediyorum. Beyhude yere uğraşmayın” diyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk milleti sizi o sandıktan çıkartır ne de sırtınızı yaslamayan çalıştığını darbecilere meydan bırakır. Çünkü siz kesinlikle milli değilsiniz, yerliliğiniz de tartışılır.

Çünkü siz bu halkın inancına, tarihine, gönül dünyasındaki sızılara saygılı değilsiniz. Çünkü siz bu ülkede ne kadar bozguncu, sapkın, azgın varsa hep onlarla birlikte oldunuz. Asla milletin safında yer almadınız. Çünkü sizin ne tarihi, manevi, ahlaki bir noktanız, omurganız, davanız kavganız var. Ne bu ülkeye, ne millete ne de insanlığa dokunan yararınız olmadığı gibi oldukça çok zararınız var. Kendi ülkenize ve milletinize husumetinizi açıkça ifade edemediğiniz için her musibeti buna alet ediyorsunuz. Deprem olur bina yıkıntılarının altında kalan insan sayıları çok göstermeye uğraşırsınız.

Ekonomiye saldırı olur, insanlar ekmeğinin geleceğinin derdine düşmüşken size oradan siyasi rant devşirme peşinde koşarsınız. Darbe girişimi olur milletimiz bayrağı elinde, tekbiri delindi tankların karşına dikilir, siz balkondan tankları alkışlar, televizyon karşısında kahvenizi yudumlarsınız. Teröristler askerimize, jandarmamıza saldırır, şehit sayısını yüksek göstermek için binbir yalan uydurursunuz. Sınırlarımıza yapılan tacizleri önlemek için hareket düzenlersiniz, Siz eli kanlı diktatörlerin, teröristlerin savunucusu olursunuz. Salgın olur, tüm dünya ülkemizin gayretlerini takdirle takip ederken, siz hasta sayısını vefat sayısını malzeme ilaç bulunamadığı yalanıyla ortada gezersiniz. Buna karşılık ülkemizin özellikle milletimizin hayrına olan ne işin ucundan tuttunuz, ne de hakkı söyleme babında tek kelime ettiğiniz duyulmuştur” diye konuştu.

“İnsanlık nasıl Kovid-19’u eninde sonunda yenecekse inşallah Türkiye bu bağnaz zihniyeti bir daha geri dönmemek üzere tarihe gömecektir”

Yapılan hizmetlere de sürekli eleştiriler getirildiğini söyleyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Marmaray’dan İstanbul Havalimanına, bölünmüş yollardan şehir hastanelerine kadar, çıktığınız engellemeye çalıştığınız her hizmeti tepe tepe kullanır, ama bunları zehirli dilinizle sürekli sokmaktan geri durmazsınız.

Atatürk Havalimanı arazisinde 45 gün içinde kurmayı başardığımız bin yataklı hastaneyi dahi 14 milyar lira uçtu diyerek karalayan bu zihniyetin artık sonu gelmiştir. İnşa ettiğimiz Şehir hastanelerini kara delik olarak yaftalayanlar son 2 ayda yaşananların ardından bile maalesef en küçük pişmanlık emaresi göstermediler. Gösteremezler o kişilik meselesidir. Kullanan herkesin hayran olduğu İstanbul Havalimanın hala hazmedemediklerini görüyoruz. Aynı şekilde İstanbul’dan çıkıp 3 saat içinde İzmir’e ulaşırken kullandıkları otoyola attıkları çamurların izleri hala kurumadı.

Sırf polemik için insanların haysiyetlerine saldırarak girdikleri vebalin umurlarında olmadıklarını biliyoruz. Bu anlayışın miadı dolmuştur. İnsanlık nasıl Kovid-19 eninde sonunda yenecekse inşallah Türkiye bu bağnaz zihniyeti bir daha geri dönmemek üzere tarihe gömecektir. Türkiye’nin yeni dönemdeki en önemli kazanımlarından biri de siyasetteki bu değişim olacağını ümit ediyoruz.

Mehmet Başa
 

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi