Cumhurbaşkanı Erdoğan: ‘Kıta sahanlığımızda asla eşkıyalık yapmayacağız’

Cumhurbaşkanı Erdoğan: ‘Kıta sahanlığımızda asla eşkıyalık yapmayacağız’
21:00 - Ağustos 15 2020 Cumartesi

Erdoğan, Yunanistan bu yaklaşımı sürdürecek olursa Türkiye’ye ihtiyaç duyacaksa “Bizi Gemiye (Oruç Reis) için en ufak bir taciz yaparsa gerekli cevabı asla vermekten çekinmeyeceğiz” dedi.

Cengiz Holding’in Rize’de yaptırdığı Ricosta Oteli’nin toplu açılış töreninin ardından açılışına katılan ve partisi il başkanının düzenlediği toplantıda parti üyeleriyle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ayder’i de görmek istediğini belirtti. son şekli. Erdoğan, “Ayder’in geldiği noktayı son haliyle göreceğiz. Ayderimizi çok farklı yapacağız. Ayder çok ciddi bir çekim alanı olacak. Yolların alt yapısı çoğunlukla bitti ”dedi.

“Haklarımızı ve yasalarımızı tüm stratejik alanlarda çok daha büyük bir cesaretle savunuyoruz”

AK Parti’nin 18 yıllık mücadelesini özetleyen ve “Önümüze getirilen engellere yakalanmayacağız” diyen Erdoğan, konuşmasında, “CHP zihniyetine sahip halklara boyun eğmeyeceğiz. kur, faiz ve ülkemizin tökezlemesi ilk günkü sevgiyle ülkemize ilk günkü heyecanla hizmet etmeye devam edeceğiz.Vesayet güçlerinin tacizine meydan okuduk. Yeni gelen ayrılıkçıyı gömdük. terör örgütleri kazdıkları çukurlarda Kimi zaman FETÖ’yü kendi ihanetiyle boğduk, kimi zaman 7 düveye meydan okuduk. Gezi olaylarında ve 15 Temmuz kanlı darbe girişiminde sokak terörüne maruz kaldık. Meydanı terk etmedik. devlet içindeki vesayet merkezleri, gazete köşelerindeki darbeciler veya ülkemizi kasteden teröristler … Akdeniz’den Irak’a, Suriye’den Libya’ya tüm stratejik alanlarda haklarımızı ve hukukumuzu çok daha büyük bir cesaretle savunuyoruz. Ne bölgemizde ne de Akdeniz ve Karadeniz’de ülkemizde yer almayan denklemin başarı şansı yoktur. Türkiye’nin hem masada hem de sahadaki gücü artık rakiplerimiz tarafından kabul edilmiyor. “Dedi.

“Bu senin işin”

Erdoğan, 18 yıl önce Türkiye’nin IMF’de iktidara geldiğinde bir kapı tuttuğunu hatırlatarak şunları söyledi:

“Göreve geldiğimizde IMF’ye borcumuz 23,5 milyar dolardı. Mayıs 2013’te IMF’ye olan bu borcu sıfırladık. CHP bize öğüt veriyor. “Ekonomide başın belada, IMF’den borç al ve devam et”. Bu senin işin. Yükünüzü aldık, onları temizledik. Ne zaman burada Mayıs 2013’te. Artık IMF ile bir işimiz yok. Şu anda IMF borcu sıfırdır. Üstelik bizden 5 milyar dolar borç talep ettiler. Sonra arkadaşlarıma ‘Ver ver’ dedim. Bugün borçlu yarın sipariş alıyor. Unutma, paramızda 6 sıfır vardı. Tuvaletin girişi bile 1 milyondu. O 6 sıfırı düşürdük. Başbakanlık dönemimde de onları attık.

Paramızın ve paramızın değerini itibarla getirdik. Bakandan, ilçe başkanına, kadın kollarından gençlik kollarına, milletvekillerinden sandık gözlemcisine kadar bu çatı altında çalışan herkes bu başarının hissedarıdır. Elbette son 18 yılda elde edilen bu başarının asıl sahibi, en zor zamanlarda yanımızda bir dağ gibi duran, girdiğimiz tüm seçimlerde bizlere desteğini esirgemeyen, onları koruyan sevgili milletimizdir. hayatları pahasına olacak. Bize Türk milletine ve Türkiye’ye hizmet etme fırsatı verdiği için Rab’be şükürler olsun. Ülkemizin içinden geçtiği bu kritik günlerde AK Parti kadroları olarak misyonumuza daha sıkı tutunmamız gerekiyor. Açıkçası her zamankinden daha çok çalıştığımız ve her zamankinden daha duyarlı olduğumuz bir süreç içindeyiz. ”

“Bu saldırılara karşı Türkiye’ye bugüne kadar hep kolaylaştırıcı olduk”

Türkiye’nin dış politikasının ve ekonomisinin gücünün verimliliğini istikrarlı bir şekilde kabul edemeyenler ile Erdoğan, son yıllarda büyümeyi sindiremeyen ülkemizde farklı cepheleri hedef aldığının altını çizerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Döviz kurları, faiz oranları, enflasyon üzerinden ekonomimize yönelik girişimler ve Macron’un Doğu Akdeniz’deki provokasyonları neticesinde Yunanistan ve Rum tarafının tırmandırdığı gerilim, bu hazımsızlığın en güncel örnekleri. 2 gün önce Merkel ile bir görüşmem vardı. Ardından Avrupa Birliği’nde IMF’de Başkan Michel ile bir görüşme yaptım. Bu görüşmeden sonra Türkiye’ye yönelik bu saldırılar karşısında atılan adımlar, bugüne kadar hep kolaylaştırıcı olduk. Biz her zaman yumuşatıcı olduk. Ancak Yunanistan bizim yaklaşımımıza aynı şekilde yanıt vermiyor. Bu nedenle, bu yaklaşım tarzını sürdürürlerse, gerekli olanı yapacağımızı bilmeleri gerekir. Ülkemiz bu konuda gerek uluslararası deniz hukuku gerekse yerleşik gümrükler açısından sonuna kadar haklıdır. Tüm imkanlarını kullanarak bu hakkı savunmaya devam edecektir.

100 yıl önce, güney enerji kaynaklarının dışında zayıf olan Türkiye, Doğu Akdeniz’de siyasetten ayrılanlar bunu başaramayacak. Kıta sahanlığımızda asla haydutluk yapmayacağız. Yaptırımların ve tehditlerin dili karşısında geri adım atmayacağız. Bir asır önce vatanımızı bozmayı hedefleyen Sevr nehrini parçaladığımız gibi bugün de Mavi Vatan’ı aynı kararlılıkla koruyacağız.

Oruç Reis gemimiz, belirlenen alanda planlandığı ve ilan edildiği şekilde sismik etütler yapmaktadır. Deniz Kuvvetlerimiz unsurlarında Oruç Reis’e eşlik ediyor. Oruç Reis, 23 Ağustos’a kadar faaliyetlerine devam edecek. Bu süreçte gemimize yönelik en ufak bir tacize cevap vermekten asla çekinmeyeceğiz. Daha önce de belirttiğim gibi, asla gerginliğin peşinde değiliz. Biz kimseye yardım etmiyoruz. Biz sadece milletimizin ve Kıbrıslı Türklerin haklarını savunuyoruz. Akdeniz’de attığımız tüm adımları uluslararası hukuk ve iyi komşuluk çerçevesinde atıyoruz. ”

“Yunanistan’dan beklentimiz akılla hareket etmek”

Erdoğan, “Yunanistan’dan beklentimiz provokasyonla değil aklı başında davranmasıdır” diyen Erdoğan, “Özellikle Batı Trakya’daki kardeşlerimize yönelik devlet terörizmi benzeri uygulamalara son vermek. Batı Trakya’daki cami ve okullarımız saldırıya uğradı. Aksine Trabzon’daki Sümela Manastırı’nın restorasyonunu bitirdik ve onlar gelip ritüellerini yaptılar. İnanç özgürlüğü noktasında kimseyle bir sorunumuz yok. Bu ülkede herkes güven içinde yaşıyor ve güvenini yaşayacaktır. Bu gerçeği gün geçtikçe daha yakından görüyoruz. Ülkemizin kaderi ile AK Parti’nin kaderi adeta birleşti ve bütünleşti. Türkiye’nin geleceği, çalışmalarımızda değer yaratacak ilk hizmetlerin üretilmesine bağlıdır. “Dedi.

Hasan Fehmi Demir – Oğuz Bal – Kubilay Ateş

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi