Cumhurbaşkanı Erdoğan: ‘Çevreyi korumak için Türkiye’de yaptığımız en büyük yatırım’

Cumhurbaşkanı Erdoğan: ‘Çevreyi korumak için Türkiye’de yaptığımız en büyük yatırım’
15:00 - Kasım 5 2020 Perşembe

AK Parti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın genel merkezinde gerçekleştirilen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan AK Parti’nin her biri yeni üyeler için bir fidan topraklarında buluştuklarını belirterek, CHP lideri, Türkiye’nin çevresi konusunda gelinen noktayı Kılıçdaroğlu’nun eleştirilerine anlatarak yanıtladı. Bu yıl 1 milyon yeni üyeyi temsil eden 1 milyon fidanı toprağa kazandırmayı hedeflediklerini ancak İzmir depremi nedeniyle bu programın tören kısmını iptal ettiklerini belirten Erdoğan, “1 milyon fidanı toprağa getirme çalışmaları şu anda devam ediyor. . İnşallah önümüzdeki yıllarda her 3 Kasım 1 milyon yeni üyeyi temsil eden 1 milyon fidanı bir araya getirmeye devam edeceğiz. Türkiye’nin AK Partisi en çok üyeye sahip bir siyasi partidir. Diğer partilerin üye sayısını 3 ile çarpıp 5 ile toplayın, ancak yine de AK Parti’ye ulaşamıyor. AK Parti’yi kuran ve ayakta tutan millet olduğu için üye sayımızın sürekli artması gerekir. Bu anlayışla 2020 yılına girerken 2023 yılına kadar her yıl 1 milyon yeni üye hedefimiz ile kolları sıvadık. Şu anda AK Parti’nin en yüksek yeni üye kaydını gerçekleştirerek bu yıl 1 milyon yeni üye hedefimizi gerçekleştiriyoruz. 19 yıllık tarih. Salgın koşullarının getirdiği zorluklara rağmen şu anda toplam 11 milyon 200 bin üyeye ulaştık. Üyelerimize elele kollarını açarak ve insan zincirini Türkiye’nin bir ucundan taşıyabilirlerse ”dedi.

Örgütleri de uyaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millet arasına duvar örüp kendisini ulaşılmaz bir yere koyan bir AK Parti yöneticisi varsa, özellikle de insanları hor görüyorsa bu haksız işgalci demektir. Hiçbir il başkanı, ilçe başkanı, müdür, belediye başkanı, milletvekili, AK Parti’nin hiçbir temsilcisi milletten koparılamaz, tecritte yaşayamaz ”dedi.

19 yıl önce “Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını” belirten Erdoğan, çıktıkları yolda bu noktaya geldiklerini belirterek, “Aslında bugün özünde 19 yıl önce söylediklerimizi tekrarlıyoruz, hiçbir şey yok. Milletimizin özlem ve taleplerinden doğan AK Parti, sadece millete dayanan bir parti diyoruz, millet AK Parti’nin mayasını milleti fırlatıyor diyoruz. Hamuru yoğurur millet kumaş dokur, AK Parti’nin 19 yıldır dik durmasının sırrı bu, güç, odak ve yapıya bel bağlayanlar siyaset sahnesinden sıyrılmış olsa da, nerede olduğumuzu iyi bilmeliyiz. nereden geldiğimiz, durduğumuz ve nereye gittiğimiz ”.

Büyük yürüyüşlerin insanlık tarihini şekillendirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihten örnekler vererek, “Tarih boyunca insanlığa yeni yönler veren milletimiz, 21. yüzyılda AK Parti’yi kurarak büyük hamlesine başladı. Bu hamleyi zaferle sonuçlandırmak hepimizin en önemli görevidir. Bu yüce göreve adalet göstermeyen, millet ve tarihin başına bela olur. Üye olarak bu mübarek yola giren herkes böyle bir sorumluluk üstlenir. Size ve 11 milyon 200 bin üyemizin her birine güveniyorum ”.

“Orman varlığımızı 1,9 milyon hektar artırarak 22,7 milyon hektara çıkardık”

AK Parti’nin yeni üyelerini toprağa dikilen fidanlarla buluşturmanın tesadüfi bir seçim olmadığını belirten Erdoğan, “Bu ülkede çevrecilik adına kalkınmamızı, yatırımlarımızı ve büyümemizi önlemek için yıllardır faaliyetler yürütülüyor. . Attığımız her adımda belli kesimlerin koro itirazlarıyla karşılaştık. Pek çok projemize karşı ulusal ve uluslararası düzeyde kampanyalar yürütüldü. Bunların arkasına baktığımızda hiçbirinin aslında çevresel duyarlılıkla bir ilgisi olmadığını görüyoruz. Kampanyalar, bünyemizin çevre rahatsızlıklarını, Türkiye’nin gelişimini doğrudan veya dolaylı olarak finanse etmemektedir, güçlenmeyi engellediğini bildiğimiz hiçbirini önemsemiyoruz. Türkiye’de çevreyi korumak için yaptığımız en büyük yatırım ”dedi.

AK Parti hükümeti ile görüştükleri dönemde Türkiye’de 4,7 milyar fidan topraklarında buluştuklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllık 75 milyon fidan üretiminin 350 milyondan kaldırılacağını belirterek, “Ülke ormanları varlığımızı yürüttüğümüz ağaçlandırma faaliyetleri sonunda genel olarak 1.9 artış milyon hektar 22,7 milyon hektara ulaştı Orman yangınları ile mücadelede dünyanın en başarılı ülkelerinden biriyiz.Gördüğünüz gibi teröristler atıl değil, insanları öldürerek başaramayacaklarını gördüler, bu sefer başladılar Sessiz, masum ağaçları yakmak, tıpkı insanlar gibi ağaçlar da bizim için canlıdır … Atamız Fatih, buna verdiği önemden dolayı ‘Ormanlarımdan bir ağaç çekeceğim, boynunu vuracağım’ dediğinde Bu teröristler, Hatay’ın farklı ilçelerinde benzin döktüler ve ormanlarımızı yaktılar.Ciddi mücadeleler oldu ve devam ediyor.Erozyonla mücadele çabalarımız sayesinde kayıp toprak miktarımızı azalttık yıllık 500 milyon ton olan t, 154 milyon tona çıktı. Korunan alan sayısını 175’ten 610’a çıkararak, ziyaretçi sayımızı 5,5 milyondan 52 milyona çıkardık. Tarihimizde önemli bir yeri olan Sakarya, Sarıkamış ve Allahuekber Dağları gibi yerlerin korunmasına özel önem verdik. Milli park sayısını 13 ilaveyle 45’e, tabiat parkı sayısını 233 ilaveyle 249’a, daha önce var olmayan şehir ormanı sayısını 136’ya, bal ormanı sayısını 558’e çıkardık. Yeni yaratıyoruz. şehirlerimizde halka açık bahçeli yaşam alanları. Türkiye’nin 11 iline 81 milyon metrekare bahçe vermiş millet yapacağına söz verdi. Şimdiye kadar 77 ilde 50 milyon metrekareyi kapsayan 270 milli bahçenin yapımına başladık. 35 tanesini milletimizin hizmetine sunduk ”dedi.

“Bu gerçek bir çevrecilik, Kemal Bey bunları da öğrenin”

“2020’nin 11 ayında çiftçilerimize 17,1 milyar lira tarımsal destek verdik” diyen Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun eleştirilerine de yanıt verdi. Erdoğan, “Ana muhalefet başkanı ‘Çiftçilerimiz aç ve susuz’ diyor. Bunları defalarca söylememize rağmen kulakları yok, görmüyorlar, sürekli televizyonda anlatıyoruz, anlamıyorlar. Anlayış her kahramanın karısı değildir. Tarım ürünleri ihracatımızın 18 milyar dolara ulaşması, ülkemizin bu alanda nereden geldiğini gösteriyor. Bazı gıda sektörünün nasıl çalıştığını bilmeyen ya da sinsice Türkiye tarafından buğday için takip edilen, mısır gibi ürünleri ithal ettiğini söyleyerek kafa bulanıklaştırmaya çalışıyor. Buğday üretimimiz kendi tüketimimizin üzerinde. Neden ithalat yapıyor? Çünkü buğdaydan un üretiyor, makarna üretiyor, birçok gıda maddesi üretiyor ve ihraç ediyoruz. İhracat için ithalattır. Bunu ülkemizde işleyerek yapıyoruz. Bunları anlamayın, sadece çok iftira atın. Diğer alanlarda da aynısını yapıyoruz. Spekülatörlerin bazı ürünleri stoklayarak fiyatlarını artırdığını gördüğümüzde ithalatın önünü açıyoruz. Elbette hem üreticiyi hem de tüketiciyi mağdur eden bu tür stoklama faaliyetlerine tahammül edemeyiz. Türkiye’deki salgın sırasında, tüm ülkelerin tedbirli bir gümrük politikası izlediği gıda ürünlerinde bunun dışında kalması beklenmiyor. Bazıları Türkiye’nin yabancı tohumlara bağımlı olduğunu iddia ediyor. Sadece geçen yılki tohum ihracatımız 155 milyon dolar. Adamlarından birine sor, gelmelerini söyle. Ama sorun farklı. Sevgili milletime sesleniyorum, geçtiğimiz yıl sertifikalı tohum üretimimiz bir önceki döneme göre 1 milyon 134 bin ton ile 8 kat arttı. Ata tohumu projemizde ülkemizin gen kaynaklarını oluşturan bitki çeşitlerini koruyoruz. Hükümetlerimiz döneminde tarım ve ormancılık alanında ülkemizin üretim ve ticaret kapasitesini artırdık. Evsel atıkları geri dönüştürme çalışmalarımız sonucunda yüzde 35 seviyesine ulaştık. 100 bin kişiye istihdam sağlayacak ve yılda 20 milyar lira ekonomik kazanç sağlayacak bir geri dönüşüm sistemi kurmayı hedefliyoruz. Şu anda düzenli depolama hizmeti alan nüfusumuz yüzde 87’ye çıktı. Geri dönüşüm tesisleri açısından hala yüzde 13 seviyesinde olmamıza rağmen yılda 35 milyar lira ekonomik hacim oluştu. İnşallah bu oranı adım adım artıracağız. Sıfır atık projemiz yaygınlaştıkça özellikle plastik kirliliğinin azaldığını görüyoruz. Atık su arıtımı için de büyük yatırımlar yaptık. Türkiye’de sadece 145 atık su arıtma tesisine vardığımızda, bugün 148 bin arıtma tesisi ile belediye nüfusunun yüzde 87,4’üne hizmet veren bir altyapıya sahip. Arkadaşlar, bunlar sıradan işler değil. Bunların hepsi çevre anlayışının nereden geldiğini gösteren adımlardır. Daha ileri gideceğiz. Kollektör yatırımları ve atık su arıtma tesisleri ile denizlerimizin, nehirlerimizin ve derelerimizin pırıl pırıl olmasını istiyoruz. Mavi bayraklı plajlarımızın sayısını 127’den 486’ya çıkardık. Yerli ve yenilenebilir enerji alanında çok yol kat ettik. Türkiye’nin geçen yıl kullandığı elektriğin yüzde 62’si yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlandı. Hidroelektrikte Avrupa’da ikinci, dünyada dokuzuncu, rüzgarda Avrupa’da yedinci, dünyada ise 12’nci sıradayız. İktidara geldiğimizde böyle bir durum var mıydı? İnşallah amacımız yenilenebilir enerjinin her alanında dünyada birinci olmaktır. Bu gerçek bir çevrecilik, bunu da öğren Kemal Bey. Bizi yıllardır eleştirenlerin hiçbirinden bu gerçekleri duyamaz, okuyamazsınız. Her şey gibi onlar da çevreyi kötü ideolojik hesaplamaları için bir araç olarak kullanıyorlar. Bu dünyanın Rabbimize emanet olduğu inancıyla çevreyi korumak için her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz. Yeni üyelerimiz adına diktiğimiz fidanlar bu açıdan çok çok anlamlıdır. AK Parti Türkiye’de daha yeşil büyür, daha temiz bir çevre olur “dedi.

“Hesabı hasbi olarak seçmeyeceğiz ve taşra teşkilatımızı böyle oluşturacağız”

Konuşmasının sonunda organizasyonlara seslenen ve kongrelerin devam ettiğini belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

Organizasyonlarımızda ‘sen ben’ kavramını bir kenara bırakalım. Özellikle kanaat önderi arkadaşlarımızı seçerek taşra teşkilatımızı oluşturalım. Bunu özellikle ‘ruhu’ diye bağırarak yapmayalım. Burada bir davanın askeriysek, davanın askerleri olarak yaklaşalım. Bakışlarımız da böyle olsun. Bu şekilde kupa masasını kuralım. İnanıyorum ki siz sevgili kardeşlerim bu duyarlılık içindesiniz. Bu duyarlılıkla hem belediye başkanlarımızı hem de il yönetiminde çalışacak arkadaşlarımızı hesap olarak değil hasbi olarak seçecek ve taşra teşkilatımızı bu şekilde oluşturacağız. Kardeşlerimizin yüzde 30’unu yönetime, küçük kardeşlerimizin yüzde 30’unu yönetime almanız uygun olur ve bunun dışında ana kademeden seçim yapmalısınız. Dinamik, popüler, saygın, zamanını bu göreve ayıracak kadrolar oluşturarak yolumuza devam edelim. “

Derya Yetim – İlker Turak

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi