ÇINARGİL RAHAT DUR!

ÇINARGİL RAHAT DUR!
14:37 - Mart 24 2019 Pazar

BBP’nin tarihinde noterden tasdikli evrak göndererek istifa eden ilk ve tek kişidir kendisi.

Muhsin Başkan’ın bağımsız olarak katıldığı 2007 seçimlerinde bugün izinden ve dizinin dibinden ayrılmadığını iddia ettiği Muhsin Başkan’a oy vermez ve bunu bir gururlanarak anlatır çevresine…

2009 yılında Doğan Ürgüp’ün belediye başkanı adayı olarak açıklandığını duyduğunda istifasını falan unutmuş, istifanın ardından söylediği onca sözleri, attığı onca iftiraları unutmuş Doğan Başkan’ın yanına gelmiştir. Doğan Başkanla olan geçmiş hukukunu da araya koyarak belediye meclis üyeliği listesine girmiştir.

Bu çok erdemli! şahsiyetin ilk yalpalamaları bu değildir elbette. Ticari geçmişi ihanetlerle doludur.

Bir tek eski arkadaşı onu iyilikle yad etmez. Şahsi menfaatleri söz konusu olduğunda babasını bile tanımaz.
Ben Damlataş diyeyim, gerisini anlayan anlar zaten.
Yeniden gelelim 2009 seçimlerine…

Bugün her türlü iftira ile karalamaya çalıştığı Doğan Ürgüp’ün eski arkadaşıdır. Ancak iki eski arkadaş arasında dağlar kadar fark vardır.

Ürgüp güçlü ve kararlı bir isimdir ve ismini anmaktan imtina ettiğimiz o şahıs! Ürgüp’ün seçilme şansı olduğunu görür.

BBP’nin seçimi kazanması durumunda başkan yardımcılığı koltuğunu kafaya koymuştur ve önüne çıkan engelleri aşmakta da kararlıdır.

Suikast haberi geldiğinde gözlerinin içi parlar. Çünkü ona göre seçim garantilenmiştir.
Yanına çok sevdiği bir başka ismi alarak kendi ifadesiyle “güle oynaya” Göksun’a doğru yola çıkarlar. Kriz merkezinde görev alırlar.

Kaymakam, belediye başkanı, komutanlar ve bu şahsiyet! kriz merkezinin yöneticileridir. Muhsin Başkan’ı günlerce yanlış yerde arattırmanın vebali ömür boyu bu şahsiyetin de sırtındadır aslında…

Kriz merkezi dediysek gözünüzde yanlış bir görüntü oluşmasın. Meyve tabakları, kuruyemişler, türlü türlü kebapların biri gider biri gelir kriz merkezine. Muhsin Başkan ve arkadaşları dağ başında donmuşken, onu aramaya gelen binlerce insan bir bardak sıcak çay dahi içmeyi aklına getirmezken kriz merkezi yöneticilerinin sımsıcak kaymakamlık odasındaki durumları işte böyledir.

3 gün karlar altında kalan Muhsin Başkan’ın bulunduğu haberi gelir gelmez Sivas’a doğru yola çıkarlar.
Muhsin Başkan ve arkadaşlarının cenazelerini görmek, cenaze işlemleriyle uğraşmak, cenazelere refakat etmek artık onların işi değildir. Kriz merkezindeki işlerini yapmış, onlarda Sivas’a doğru yola koyulmuşlardır.

Yol boyunca tek konu seçimlerdir.

Kim belediye başkan yardımcısı olacak, hangi başkan yardımcısı hangi birimleri alacak paylaşmaya başlamışlardır bile.
Planladıkları gibi de olur.

O gün o arabada bulunan iki isim de belediye başkan yardımcısı olur.
O artık rüyasında bile göremeyeceği bir makama sahiptir ve ona göre her şey güllük gülistanlıktır.
Ta ki, Doğan Başkanla yönetim tarzını uyuşmayıncaya kadar.

Doğan Başkan defalarca uyarır, partili partisiz isimlerden gelen yoğun baskılara rağmen başkan yardımcısını değiştirmenin kamuoyunda yanlış anlaşılacağını düşünür.
Ancak ahlaki anlamda da sıkıntılar baş gösterince Doğan Başkan o dakika itibariyle istifasını ister.

Mevzu tam da budur…

Fazlası yok ama eksiği bizde saklıdır.
Her seçim dönemi ortaya çıkıp iftiralar atması da tesadüf değildir. İşi gücü Doğan Başkan’dır… Doğan Başkan’a olan teveccühü görünce resmen kudurur. Çünkü Başkan yanında binlerce seveniyle asla yalnız değildir ve bu şahsiyetin çevresinde selam vereceği adam dahi kalmamıştır.

Seçim süreci boyunca benze çirkinliklere tevessül edecek kişiler şunu iyi bilsinler ki; bu camia kimin ne olduğunu bilir. Yazarken, çizerken, sağda solda konuşurken bunu göz ardı etmeyin.

Bir saniyesine bile hükmedemediğiniz o rezil hayatlarınız için fırıldak olmayın, gözümüzde daha fazla alçalmayın…