Bu ekmek 200 yıllık maya ile yapılır.

Bu ekmek 200 yıllık maya ile yapılır.
10:00 - Kasım 7 2020 Cumartesi

Her aşaması derin tecrübe, emek ve bilgi gerektiren ekmeği yapma süreci günün ilk ışıklarıyla başlarken, gün boyu mahallede ekmek kokusu yayılır.

Bin 904 metre rakımdaki tarihi fırında pişirilecek ekmekler için su değirmeninde öğütülen buğday unu, 200 yıllık ekşi maya ile hamur haline getirildikten sonra taş fırında özenle yakılacak odun fırın seçilir ve 2 saat ısıtılır.

Taşların rengi fırının yeterli sıcaklığa ulaşıp ulaşmadığını ortaya koyarken, 2 hafta bayatlamayacak olan köy ekmekleri 2-2,5 saat pişirildikten sonra mahalle sakinlerine dağıtılır ve hayırlı Yüzlerce yıldır sürdürülen gelenek korunmaktadır.

Ekmeğin sırrı mayasında ve suyunda

Yoğurulan hamur tahta küreklerle fırına atıldıktan sonra kapalı olan fırının ağzı çamurla kapatılır ve bu da pişmesini anlamada etken olur. Piştikten sonra kapağı besmele ile açılan fırın içerisinden çıkan ekmekleri çıkarabilmek için çıra yardımı ile fırın aydınlatılır. Çıkarılan sıcak ekmekler “terek” adı verilen tahta sıralara dikkatlice dizilerek soğumaya bırakılır.

Mahalledeki tarihi fırında ailesi ile tam buğdaylı köy ekmeği yapan Temel Yolcu, ekmeğin sırrının mayasında ve suyunda olduğunu belirterek, ekmeğin iyi pişip pişmediğini anlayabileceklerini söyledi. alta dokunarak değil.

“Bildiğimiz kadarıyla en az 200 yaşında bir maya”

Hem fırınlarında hem de ekmek yapımında kullandıkları ekşi hamurun 200 yıllık olduğunu ifade eden Yolcu, “Bu babamızın mirası. Babamızdan, atalarımızdan öğrendik. Tarihi bilinmeyen bir hamur mayamız var. “En az 200 yaşında olduğunu bildiğimiz bir mayadır.”

Ekmek yapma sürecinin sabahın erken saatlerinde mayayı bekletip hamura katmakla başladığını kaydeden Yolcu, “Sabah namazından sonra fırın en az 2 saat yanıyor. 2 saat içinde zar zor pişecek. Peksimet yapacaksak keseriz. Fırından çıkan ekmeği “Sıcaklık” dediğimiz gelenek çerçevesinde köylülerimize dağıtıyoruz. Bunu herkes yapar. Ekmeğin içine taze yağ da konur ”dedi.

“Un, su, hatta ahşabın bir özelliği var”

Mahallede kendi su değirmenlerinin bulunduğunu anlatan Yolcu, “Oradaki buğdayı öğütüp tam buğday ununa çeviriyoruz. Kepek olduğunda tadı ve aroması farklıdır. Unu, suyu ve odununun bile özellikleri vardır. Odun, tutuşmayacak diri odun olacaktır. Ekmekleri fırından kurutup peksimet yapıyoruz. Taze ekmekte bayatlamadan en az 2 hafta sürer. Pişirme taşlarının da kendi ayarları vardır. İçerideki taşların beyazlatılması gerekiyor ”.

Yolcu, 200 yıllık mayayı cam kavanozlarda tuttuklarını ve buzdolabında sakladıklarını ve kendilerinden sonra ekmek yapacak birine verdiklerini söyledi.

Yolcu, ekmek yapım sürecinde pek çok püf noktası olduğunu ve atlandığında verim getirmediğini ifade ederek, çocuklarına da bu işi geleceğe aktarmayı öğrettiklerini sözlerine ekledi.

Recep Ergin

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi