Bilimsel Komite Sonrası Sağlık Bakanından Açıklama

Bilimsel Komite Sonrası Sağlık Bakanından Açıklama
22:00 - Kasım 25 2020 Çarşamba

Tüm dünyayı etkileyen Corona virüsü, insan hayatını tehdit etmeye devam ediyor. Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklama yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Ekim ayının ikinci haftasından itibaren salgına karşı daha ciddi bir testin içindeyiz. Kış aylarının gelmesiyle birlikte kapalı ortamlarda olma riski başladı. tüm dünyada patlama şeklinde artmaktadır. “Bugün itibarıyla dünyada pozitif vaka sayısı 60 milyon iken ölü sayısı 1 milyon 400 bini aştı.”

Salgın tehdidinin boyutu arttı

Son haftalarda salgın tehdidinin büyüklüğünün arttığını belirten Koca, “Dünya zirvesinin yaşandığı Nisan ayında günlük yeni vaka sayısı 80 bin civarındayken, bu sayı Kasım ayında 8 kat artarak 660 bini aştı. Dünyadaki bu artışa paralel olarak, “Büyük illerimizde başlayan artış trendi neredeyse tüm ülkeye yayıldı. Güçlü altyapımız ve özverili sağlık personelimiz sayesinde bu artışla baş edebilsek de radikal önlemlere başvurmamız kaçınılmazdı. Önümüzde uyanık olmamız gereken günler var. “

“Vaka sayısı yüzde ellinin üzerinde arttı”

Bakan Koca Aydın’ın da aralarında bulunduğu 15 ilde vaka sayısının yüzde 50’yi geçtiğini kaydeden Bakan Koca Aydın, şunları söyledi;

“Geçen hafta yüzde ellinin üzerinde artış gösteren 15 ilimiz var. Bunlar sırasıyla Hatay, Adana, Osmaniye, Mersin, Artvin, Edirne, Samsun, Kırklareli, Tokat, Trabzon, Aydın, Muğla, Zonguldak, Ordu, Çanakkale Antalya, Düzce, İzmir, Manisa ve Tekirdağ da bu sınıra yaklaştı.Tüm sağlık kuruluşlarımız İstanbul, Bursa, Ankara, İzmir, Kocaeli ve Gaziantep’te hasta yoğunluğunu yönetmek için büyük çaba gösteriyor, bir sınırı var lütfen, hayır kendini mücadelenin sorumluluğundan uzakta görmeli. “

Sağlık Bakanı Fahrettin kocası, “Türkiye’de yaygın olarak filyasyo yapılıyor, vakaların hızlı tespiti, genel olarak standart tedavi protokollerini uygulayan ülkeler, evde izole edilen hastalara erken tedaviye başlanması ve ilaç tesliminin tamamının ücretsiz gerçekleştirilmesi açısından bu hizmetler dünyada fark yaratan bir ülke oldu “dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklama yaptı. Bakan Koca, Aralık 2019’dan bu yana dünyayı etkileyen bir salgınla mücadele ettiklerini ve dünyada ilk kez bir pandemiyle karşılaşmadıklarını ifade etti. Koca, “Bu pandemi, önceki pandemilerden farklı. İnfluenza ve veba gibi salgınlar bilinen hastalıklardı ve faktörleri de biliniyordu. COVID pandemisine neden olan virüs, insanlığın ilk kez karşılaştığı bir virüstür. Her gün yeni bir durumla karşılaşıyoruz ve mücadele ederken hastalığın sürecini ve sonuçlarını öğreniyoruz. Mücadele stratejimiz ve tedavi algoritmalarımız onları tanıdıkça değişebilir. Yeni test yöntemleri ve yeni tedavi önerileri ortaya çıkabilir. Tanı kriterlerimiz değişiyor, tedavi yöntemlerimiz değişiyor ve olgunlaşıyor. Bu sadece bizim ülkemiz için değil, dünyada da böyle işliyor. Bu çok hızlı kursta geçmiş süreçler unutulabilir. Bir ülkenin çok faydalı olduğunu iddia ettiği bir muameleyi başka bir ülke etkisiz ilan edebilir. Uluslararası yetkililer, cumhurbaşkanının övdüğü ve kullandığını söylediği bir ilacı etkisiz ilan edebilir. Bu durumda bilinmeyenlerin yanı sıra şirketlerin, promosyonların ve pazar dinamiklerinin de rol oynadığını görmezden gelemeyiz. Ülkeler, sosyoekonomik düzeyleri, geçmiş deneyimleri ve mevcut fırsatları ölçüsünde virüsle mücadele ediyor. Dolayısıyla tanı için uyguladıkları politikalar, bulaşmaya karşı aldıkları önlemler, hastaların takibi, toplumda risk yönetimi gibi konularda farklı uygulamalara tanık oluyoruz. Pek çok ülkenin aksine Türkiye, sağlık sistemini salgın bir sürpriz olarak karşılamadı. “Daha önce uygulamaya koyduğumuz” Pandemik Grip Ulusal Hazırlık Planı “çerçevesinde proaktif davranmaya çalıştık.”

“Kendi aşımızı üretmeleri için bilim adamlarımıza her türlü desteği verdik”

Hastalığın yoğun bir mücadele döneminin başlamasından sonra görüldüğünü belirten Bakan Koca, “Hastanelerde elektif vakaların ertelenmesi, pandemi ilan etti, hastaneler, acil servis hastaneleri yaptırıyor, pozitif vakaların tecrit edilmesi, temaslı takip, karantina ve kısıtlama önlemleri , yaşlılar ve gençler Sokaklara gitmenin kısıtlanması, seyahat yasakları ve kısıtlamaları, okulların ve üniversitelerin uzaktan eğitime geçişi ve kamuya açık alanların iptali de dahil olmak üzere hayatın hemen her alanında çok çeşitli önlemler uyguladık. Halk Sağlığı Yönetim Sistemi ile tüm hasta ve şüpheli vakaları merkezi olarak takip edip kontrol ettik.Hayat Eve Sığar Mobil Uygulamasını geliştirerek riskli bölgeleri ve riskli kişileri takip etmeye başladık.HES kodu ile kurumlarımızın entegrasyonuna bu veri tabanını açarak uygulamada, kendi önlemlerini almalarını sağladık.Tüm ülke kaynaklarını tedarik için seferber ettik. teşhis kitleri, koruyucu ekipman, ilaçlar ve solunum maskeleri kullanmak ve üretim kapasitesini artırmak. İhtiyaç sahibi ülkelere bağışta bulunduk ve teknolojik ürünler ihraç ettik. Dünyadaki aşı çalışmalarını yakından takip ederken klinik çalışmalara ev sahipliği yaptık. Kendi aşımızı üretmeleri için bilim adamlarımıza her türlü desteği verdik. Eksik altyapıları hızla tamamladık. Tespit edilen vakaların kontaklarının da bulunup izole edilmesini sağlamak için yaygın bir kontak tarama ağı oluşturduk. Sağlık personelimizin yanı sıra öğretmenlerimiz, din görevlilerimiz ve diğer kamu görevlilerimizle ekiplerimizi güçlendirdik. Bu kapsamda valilerimiz ve belediyelerimizin destekleriyle oluşturulan motorlu ekipler salgın kontrolünde önemli rol oynadı. Tecrit edilen kişilerin düzenli takibi aile hekimleri ve çağrı merkezleri aracılığıyla devam etmektedir. Türkiye, yaygın olarak filyasyo yapılan, vakaların hızlı tespiti, ülke genelinde standart tedavi protokollerinin uygulanması, tedaviye erken evden başlanması, izole hasta ile ilaç verilmesi ve tüm bu hizmetlerin ücretsiz gerçekleştirilmesi açısından tüm bu hizmetlerin ücretsiz olarak gerçekleştirilmesini sağlayan bir ülke oldu. dünyadaki farklılık “dedi.

“Yerel sorunlara verilen milli destekle sorunları aştık”

Bakan Koca, bayram nedeniyle vatanlarına dönenlerin olduğunu ve ulaşımın arttığı Kurban Bayramı’ndan sonra Anadolu’da hızlı bir artış yaşandığını vurgulayarak, “Konya, Gaziantep, Şanlıurfa başta olmak üzere birçok ilde hızlı artışlar gözlemledik, Van ve Diyarbakır. Konya, Kayseri, Gaziantep, Diyarbakır, Batman, Van, Muş, Hakkari ve Ankara’da yüzde 100’lere varan artışlar yaşadık. Bölgelere bizzat gittik ve yerel yöneticilerimizle illeri ayrı ayrı değerlendirdik. Eksiklerimizi, hatalarımızı ve ihmallerimizi detaylı olarak belirlemeye çalıştık. Hem merkezi hükümet hem de yerel yöneticilerimiz bunları ortadan kaldırmak için önlemler almak için üzerlerine düşeni yaptı. Yerinde yapılan değerlendirmelerde, yaz dönemi sonu nedeniyle artan seyahatlerin getirdiği artışların ve öngördüğümüz artışların kısa sürede kontrol altına alındığını, alınan önlemler sayesinde gördük. Semptomatik hastalardan hızlı numune alınması, test sonuçlarının hızlandırılması, tedaviye erken başlanması, radyasyon ekiplerinin artırılarak radyasyon süresinin kısaltılması, etkin temas takibi ve izolasyon gibi bilinen önlemlerimizin yanı sıra yoğun bakım kapasitelerini artırdık ve ek yataklar açtık. hastanelerimiz. Çağrı sistemi kurarak haneleri arayıp sorguladık, gezici doktor ekipleriyle evlere gittik ve hastaların takibini yaptık. Yerinde yaptığımız müdahaleler ile hasta sayısında dramatik düşüşler sağlandığını ve hastanelerimizin yükünün hafiflediğini gördük. Yerel sorunlara verilen milli destekle sorunları birlikte aştık. Bu tedbirlerle hayatı kısıtlamadan veya sokağa çıkma yasağı gibi engelleyici tedbirler almadan olumlu sonuçlar almayı başardık ”.

“Artık açık test politikasına geçmemiz kabul edilebilir”

Açık test politikasına geçtiklerini açıklayan Koca, şu ifadeleri kullandı:

“Temmuz ayından sonra, test ettiğimiz grubun doğası gereği yalnızca semptomları olan hastaları bildirdiğimizi ifade etmek için veri tablomuzda verdiğimiz sayının gerçek yapısını anlamak için“ hasta ”terimini kullanmayı seçtik. Bu konuda birçok eleştiri ve suçlamaya maruz kaldık. Yapılan iddiaların aksine verdiğimiz verilerin doğru anlaşılmasını hedefledik. Bu arada, dünya çapında hasta karşılaştırmalarına uyum sağlamak ve sistemi riske atan durumu yansıtmak için yaşamı tehdit eden riskli ciddi vakaların sayısını paylaşmayı seçtik. Bildiğiniz gibi hastanelerimizde yük oluşturan, sağlık personelimizin insanüstü bir çaba ile çalışmasına neden olan, bazen hastanelerimizin yoğunluğu ile bizi zor duruma düşürenler hastanede yatan hastalardır. Bunlardan en önemlisi, ciddi hastaların önemli bir kısmının takip edildiği yoğun bakım hizmetleridir. Bu nedenle hasta sayılarımızı ve ağır hasta sayılarımızı her gün kamuoyu ile paylaştık. Bunlar, tüm ülkelerde sağlık sistemlerini tehdit eden bu tür vakalar, sağlık sistemimiz üzerindeki ana yüktür. Ancak vatandaşımızın olumlu olan, evde takip edilen ve tecrit altında tutulan tüm vakalardan haberdar olmak istediğini görüyorum. Bu vakalarla ilgili her türlü bilgi sistemimizde kayıtlıdır. Sadece bunlar değil, radyasyon ekiplerimiz tarafından tespit edilen kontaklar ve bunların takibi anında sistemimize işlenir. Bu veri tabanından HES kodu sorgulanarak riskli kişiler tespit edilebilir. Güvenlik güçlerimiz, kamu kurumlarımız, okullarımız, belediyelerimiz de dahil olmak üzere kitlesel nüfusla ilgilenen tüm kurumlar bu siteye erişebilir ve soruşturma yapabilir. Açıkça söylüyorum, hasta olsun ya da olmasın, HES kodu aracılığıyla tüm pozitif testçileri ve temaslarını sorgulamak mümkün. Test kapasitemizi çok hızlı artırdık. Dünya Sağlık Örgütü bu konudaki takdirini defalarca ifade etti. Halen kapasitemizi artırmaya devam ediyoruz. Yeterli laboratuvar altyapısı ile tüm sağlık kurumlarımızı yetkilendirdik. Gösterimler, toplu iş yerleri, belirli etkinlikler ve yurt dışına seyahat edenlerin ardından vatandaşlarımız artık kendi testlerini yaptırabiliyor. Bunu test sayısındaki artıştan da fark ediyorsunuz. Önümüzdeki günlerde kapasitemizi 200.000 rakamın üzerine çıkaracağız. Test kapasitemizin geldiği nokta ve test politikamızın revizyonu Bilim Kurulu’nda gündem oldu. Artık açık test politikasına geçtiğimiz varsayılabilir. Daha önce söyledim. Bu politikanın tamamlayıcısı olarak vatandaşlarımızın talepleri doğrultusunda belirti göstermeyen olumlu vakaları günlük tabloya dahil etmeyi planlıyoruz. Bu arada hastanelerimizi dolduran ve sağlık personelimizin gece gündüz büyük çabalarla mücadele etmesine neden olan da yatan hasta sayısıdır. Pandeminin seyrini daha iyi anlamak, sağlık sisteminin tepkisini daha iyi anlamak ve rehavete düşmemek için dikkatinizi günlük hasta sayısına ve ağır hasta hastalarımıza vermenizi tavsiye ederim. “

“Bu yıl bitmeden aşıyı yaptırmayı umuyorum”

Çin ve Almanya’da aşı kaynaklı o aşamanın Türkiye’de çalışmaya devam ettiğini belirten Bakan Koca, “Öyle görünüyor ki hayatımızda bir süre daha sıkı bir disiplin almalıyız. Koruyacağını umduğumuz aşı çalışmalarını takip ediyorsunuz. Dünyaya paralel olarak ülkemizde 16 farklı aşı çalışması yapılmaktadır.Tüm aşı platformlarında aşı adayı geliştirmeye çalışan dünyadaki ender ülkelerden biriyiz Aşı adaylarımızdan biri başarıyla tamamlamıştır. Erciyes Üniversitesi’nde TÜSEB desteği ile geliştirilen aşının Faz-I çalışmasında 44 gönüllüye uygulandı.Şimdiye kadar ciddi bir yan etki görülmedi.İkinci doz aşılama 26 Kasım – 14 Aralık tarihleri arasında yapılacak.İlk aşımızı Nisan ayında yaptırmayı umuyorum.Aşı Çalışmaları Değerlendirme Komisyonu’nda uygulama tarafından değerlendirilen 15 aşı daha Bakanlığımıza yalan söyleyen, desteklenmeye devam ediyor. Aşı konusunda çalışan ve Aşı Değerlendirme Komisyonu onayını alan tüm bilim insanlarına ayrım gözetmeksizin destek oluyoruz. Bu arada ülkemizde de Çin ve Almanya menşeli aşıların faz çalışmaları yapılıyor ve bu konudaki gelişmeleri kamuoyu ile paylaşıyoruz. Aşıyı bu yıl bitmeden yaptırmayı umuyorum. “Herhangi bir engel yoksa sağlık personelimizden başlayarak Bilimsel Komitemizin belirlediği algoritma ile risk gruplarını kademeli olarak aşılamayı planlıyoruz.”

“Virüslerinden hiçbir şey kaybetmeden neredeyse kitlesel bir bulaşma dönemine girdi”

Virüsün bulaşıcılığından hiçbir şey kaybetmeden adeta toplu geçiş dönemine girdiğini belirten Koca, şu ifadeleri kullandı:

“Ekim ayının ikinci haftasından itibaren öncekilere göre daha ciddi bir sınavdayız. Kış aylarının gelmesiyle birlikte insanların kapalı ortamlarda bir arada kalma riskiyle birlikte tüm dünyada patlama şeklinde hızlı bir artış başladı. Bulaşıcılığını hiçbir şekilde kaybetmeden, kitlesel bir bulaşma dönemine girmiştir. Bugün itibarıyla dünyadaki olumlu vaka sayısı 60 milyona ulaştı. Ölenlerin sayısı 1 milyon 400 bini aştı. Bu hızlı artışla birlikte dünyadaki COVID ölümleri, bulaşıcı hastalıklara bağlı ölümlerin yüzde 12’sini oluşturdu. Şu anda 100 binden fazla ağır vaka hastanelerde hayatta kalmak için mücadele ediyor. Son haftalarda tehdidin boyutu hızla arttı. Dünyada ilk zirvenin yaşandığı Nisan ayında günlük yeni vaka sayısı 80 bin civarında olurken, Kasım ayında günlük vaka sayısı 8 kat artarak 660 bini aştı. Nisan ayında günde 8.500 kişi bu hastalıktan ölürken, Kasım ayında ortalama ölüm sayısı 12.000’e ulaştı. Bugün birçok ülke, kapatma önlemlerini ve hareket kısıtlamalarını yeniden uygulamak zorunda kaldı. Dünyadaki bu artışa paralel olarak ülkemizde başlayan yükseliş trendi önce İstanbul, İzmir ve Bursa gibi batıdaki büyük şehirlerimizde hemen hemen tüm ülkeye yayılmıştır. Güçlü altyapımız ve özverili sağlık personelimiz sayesinde bu artışla başa çıkabilsek de ilerlemeyi durdurmak için radikal önlemlere başvurmamız kaçınılmaz oldu. Nitekim geçen hafta kamuya açık mekanların çalışma saatlerinin kısıtlanması ve hafta boyunca belirli yaş grupları için genel sokağa çıkma yasakları dahil olmak üzere bir dizi kısıtlayıcı karar yürürlüğe girdi. Önümüzde millet olarak uyanık olmamız gereken günler var. İhmal ve kayıtsızlığa tahammül etme lüksüne sahip değiliz. Tekrar dikkatinizi çekmek istiyorum. Hızlı artışlar önce Anadolu illerimizde daha sonra ağırlıklı olarak ülkemizin Batı yakasında yaşandı. İstanbul, Bursa, Kocaeli ve İzmir üçüncü zirveyi yaşıyor. Tüm sağlık profesyonellerimiz seferberlik içindedir. Arttırdığımız çekim ekipleri ev ev dolaşıyor, aile hekimlerimiz listelerindeki kişileri takip ediyor. Valilerimiz, kaymakamlarımız ve belediyelerimiz bu mücadeleyi desteklemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Cumhurbaşkanımızın geçtiğimiz hafta açıkladığı tedbirlerin etkisini yakından takip ediyoruz. İstanbul dahil bazı illerimiz artış oranlarında düşüşler görmüş ve kısmi bir plato çizmeye başlamış olsa da erken dönem sonuçları hakkında kesin bir yargıya varmak zordur. Tedbirleri tavizsiz takip edersek artışı durdurabiliriz. Yeterince etkili değilse, daha sert kısıtlamalar kaçınılmaz olacaktır. “

“Geçen hafta yüzde 50’nin üzerinde artışla 15 ilimiz var”

Geçen hafta yüzde 50’nin üzerinde artışla 15 il olduğunu belirten Koca, “Olumlu vakalarımız artıyor, ağır hastalarımız artıyor, ölüm sayılarımız artıyor. Bunu sürekli tekrarlayarak dikkatinizi çekiyorum. Hasta sayısı, ölüm sayısı ve toplumda güveni sarsan polemiklerle ilgili tartışmalara ayıracak vaktimiz olmadığını düşünüyorum. Dönem birbiriyle uğraşmak değil, birlikte mücadele etmektir. Böylesine ciddi bir durumda artık sorumluluklarımızı bilme, önlem alma ve mazeret göstermeden üzerimize düşeni hakkıyla yapma zamanı gelmiştir. Tüm gücümüzle çalıştığımız, tüm sağlık profesyonellerimizle gece gündüz çalıştığımız, tam kapasite ile çalıştığımız, vakaların teması için seferber olduğumuz bir dönemdeyiz. Salgınla mücadelede ulusal seferberliğin yanı sıra ilden ile gezdiğimiz, yerel yöneticilerimizle yerinde değerlendirmeler yaptığımız, yerel fırsatları seferber ettiğimiz, yerel kaynaklarımızla çözüm çabalarını güçlendirmeye çalıştığımız günlerdeyiz, sahip olduğumuz her türlü aracı kullanmaya çalışın. Geçen hafta yüzde 50’nin üzerinde artış gösteren 15 ilimiz var. Hatay, Adana, Osmaniye, Mersin, Artvin, Edirne, Samsun, Kırklareli, Tokat, Trabzon, Aydın, Muğla, Zonguldak, Ordu ve Çanakkale’de yüzde 50 ile 100 arasında artış oldu. Antalya, Düzce, İzmir, Manisa ve Tekirdağ bu sınıra yaklaştı. İstanbul, Bursa, Ankara, İzmir, Kocaeli ve Gaziantep’te tüm sağlık kurumlarımız hasta yoğunluğunu yönetmek için büyük çaba sarf etmektedir. Altyapımızın gücünün yanı sıra her kapasitenin bir sınırı vardır. Lütfen soruyorum. Kimse kendini mücadelenin sorumluluğundan uzak görmemeli. Eğer hastalanırsam, hiç kimse sağlık uzmanlarımızın beni tedavi etmesine izin vermemeli. Bu bir hak ihlalidir.

Tedavilerimizi yapan sağlık personelinin ailelerine döndüklerinde yorgunluktan kurtaracak vakti olmadığını unutmayalım. Sağlık uzmanlarımızın en büyük motivasyonu, hasta sayısının giderek azaldığını görmektir. Kimsenin hastalanmaması ve hastaların iyileşmesi için kalp ve ruhla mücadele eden sağlık ordumuz yıllık izinlerini bile kullanamıyor. Unutmayalım ki güçlerinin de bir sınırı vardır. Onları destekleyelim. Kalabalıktan uzaklaşalım. Mecbur kalmadığımız sürece evde kalalım; Arkadaş ve akraba ziyaretlerini erteleyelim ”.

Murat Uçkaç – Mehmet Kalay – Utku Şimşek

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi