Bakan Koca: ‘Yüz yüze eğitimde ciddi bir sıkıntımız olmadı’

Bakan Koca: ‘Yüz yüze eğitimde ciddi bir sıkıntımız olmadı’
23:00 - Eylül 30 2020 Çarşamba

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı sonrasında düzenlenen basın toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Eşi, toplantının ana gündeminde son dönem insidans oranlarının yanı sıra salgının dünyadaki ve Türkiye’deki seyrini, hastane kapasitesi ve aşı çalışmaları ile ele aldığını bildirdi.

“Akıllı bileklik uygulamasını zorunlu olmadıkça kullanmaktan yana değiliz”

Son Bilim Kurulu toplantısının ardından duyurulan “akıllı bileklik” uygulamasını herkes için değil, sıkıntılı, şüpheli ve sorun yaşayabilecek kişiler için kullanmayı hedeflediklerini belirten Sağlık Bakanı Koca, “Biz değiliz. zorunlu olmadıkça akıllı bileklik uygulamasının kullanılması lehine. Ancak akıllı bileklik üzerinde GPS üzerinden çalışan, Google Maps ile çakışan ve kesildiğinde veya belli bir mesafeden sonra uyarı veren bir sistemden bahsediyoruz. Bununla ilgili yazılımlar yapılmış ve bir noktaya gelinmiştir. Ayrıca gerektiğinde evde sabit bir yere sabitlenebilecek mesafeyi ayarlayabildiğimiz bir sistemde, bir aile varsa birden fazla kişinin takip edilebileceği, yani hangi menzil vermeniz gerekiyorsa, 30-40-50 metre olup, bu mesafe aşıldığında çalıştırılan bir uyarı sistemi ile aktif hale getirilir ve artık yapılmaktadır. Ben bu uygulamadan yanayım, bu akıllı bileziğin evde izole edilmek istemeyen ya da evde tecrit edilmekten endişe duyan kişilere uygulanması gerektiğini, gerektiğinde sabit uygulamanın kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. akıllı telefonu olmayanlar.

“Hazırlık ve birinci sınıflar için yüz yüze eğitimde ciddi bir sıkıntımız olmadı”

Bakan Koca, eğitim konusunun Bilim Kurulu gündeminde olduğunu ve konuyu konuştuklarını belirterek, “Hazırlık konusunda yüz yüze eğitimde ciddi bir sıkıntı yaşamadık ve 1.sınıflar bu yüzden Irak. Bilimsel Komite’nin önerisi Pazartesi günü Bakanlar Kurulu Toplantısında gündeme alındı. Önümüzdeki haftalarda bildiğiniz gibi Bilimsel Komitemizin düşüncesi hazırlık, 1. ve 2. sınıflardı. Muhtemelen Bilim Kurulu’nun 2. sınıflar, 8. ve 12. sınıflar için bir önerisi var, bunu açıklığa kavuşturup sunacağız. Önümüzdeki hafta daha net bir karar alma süreci ortaya çıkarsa, bunun çoktan duyurulacağını söyledi ”.

“Türkiye, salgındaki durumu genel olarak görmek için önümüzdeki hafta çalışmaya başlayacak”

Son zamanlarda gençlerin yükseliş trendinde meydana gelen olaylarla ilgili sorusuna bakan eşi, “Türkiye genelinde çalıştığımız 153 bin kişi oldu. Hem antikor bağışıklığının hem de virüs pozitifliğinin tespiti üzerine PCR yöntemi ile bir çalışma yapıldı. O zaman rakamları açıkladık yani yüzde 0,28 taşıyıcı ve yüzde 0,82 koruyucu dokunulmazlık oldu. 2 aydan fazla zaman geçti bu çalışmayı tekrar etmeye karar verdik. Sanırım önümüzdeki hafta başlayacak. Görmek istiyoruz. Aradaki fark, özellikle taşıyıcı durumunda, özellikle salgının arttığı bu dönemde artı bağışıklık durumunda. “Buna önümüzdeki hafta da başlayacağız.”

“İl Sağlık Komiteleri, HES kodunu yayma kararı alabilir”

Bilim Kurulu’nun daha önceki toplantılarında da HES kodunun yaygın olarak kullanılmasını tavsiye ettiğini belirten Bakan Koca, HES kodunun ulaşımda yaygın olarak kullanılmasının önemini bildiklerini belirterek, pozitif veya riskli kişilerin almasını engellemeyi hedeflediklerini söyledi. Özellikle şehir içi ulaşımda kartlı sisteme girilerek araçların içine. Bakan Koca, salgının il veya bölge bazında yoğunluğuna bağlı olarak İl Sağlık Kurullarının HES kodunu daha da genişletme kararı alabileceğini belirtti.

Din görevlilerine yüzde 100 ek ödeme yapılacağı yönündeki iddialara yanıt veren Bakan Koca, başta Covid-19 olmak üzere merhumun yıkandığı gazlara bu ödemenin yapıldığını, bu oranın 200-250 liraya tekabül ettiğini kaydetti.

Öte yandan Bakan Koca, asemptomatik vakaların vaka olarak değerlendirildiğini ve semptom gösterenlerin evde veya hastanede tedavi görmelerine bakılmaksızın hasta olarak kabul edildiğini belirterek, “Günlük hasta sayısını şu şekilde verdik: 29 Temmuz’dan beri günlük hasta sayısı “.

“Aşılama için önümüzde 2-3 ay olduğu için tünelin sonundaki ışık görüldü”

Aşıya 2-3 ay kaldığını bildiren Koca, “Tünelin sonunda ışık görüldü. Bazıları bu tünelden hiç çaba harcamadan sadece konuşarak çıkmak istiyorlar ve alacakaranlıkta yarın unutulacak iddialarda bulunuyorlar. Bu yol işçi hakkına sahiptir. Bu önlemlere uyanlar ve devletlerine açık güven duyanlar hak sahibidir. Her şeyden önce kelimeleri doğru yerde kullanmak gerekir. Salgınlar, birlikte hayatımıza giren bazı kelimeler oldu. Aşılamada ölüme giden yol bu sözlerde bazı değişikliklere yol açmıştır. Şimdi tiklerden değil dalgalardan gelen bağışıklıktan bahsediyoruz. “Testten ciddi hastadan bahsediyoruz, vaka” dedi.

“Tüm vakalar hasta değildir, çünkü pozitif çıkan ancak hiçbir belirti göstermeyenler vardır”

Test pozitif olmasına rağmen hiçbir belirti göstermeyenler olduğunu belirten Koca, “Her vaka hasta değil çünkü test pozitif olmasına rağmen belirti göstermeyenler var ve çoğu da bunlar. İzleyici olan çekim ekibimiz çoğunlukla onları tespit ediyor. Bu insanlara asonmatik pozitifler diyoruz. Bunların sağlık açısından önemi bulaşıcı olmalarıdır. Tespit edilerek izole edilmezlerse salgının büyümesine neden olurlar. Gerekli destekle izole edildiğinde bu kişilerin testi ortalama 1 hafta sonra zaten olumsuzdur. Bu şartlar yerine getirildiği için salgın için bu gruptakilerin birinci önceliğe yeri yoktur. Ana odak noktası, her gün duyurulan ve odaklanan yeni hasta sayısı olmalıdır. Yani durumun özeti şudur: testi pozitif çıkanların her biri bir durumdur. Bunların çoğu asemptomatik taşıyıcılardır. Kalan kısım ise hastalığın semptomları ve tedavi edilen hastalar. Bir kısmını evde, bir kısmını da hastanede takip edip tedavi ediyoruz. Hastanede tedavi görenleri de yatarak bildiriyoruz ”dedi.

“Yaşanı ölü olarak gösteremeyeceğiniz gibi, ölen kişiyi canlı göstermeniz de mümkün değildir”

Türkiye’deki verilerle ilgili iddialara açıklık getiren eşi, bu konuyla ilgili bir tartışma başlatmaya çağrılıyor. Kocası, “Sayısal bir zafer arıyorsanız, lütfen ruhu kırmayın ve kayıtlarımıza saygı gösterin. Ölüm sayılarıyla puan arayanlar, gerçek sayılardan daha yüksek sayıları göstermeye çalışanlar nereden dayanak arıyor? Türkiye’de ölçüm verileri 2 kaynaktan toplanmaktadır. Bunlardan biri belediyelerimizin e eyalet veri tabanında bulunan cenaze numaralarıdır. Diğeri ise Türkiye İstatistik Kurumu. İki ayrı veritabanını birlikte kullanmak yanlıştır. Ayrıca, ölüm raporlarıyla ilgili bazı kategorik bilgiler yanlış yorumlanmaktadır. Öncelikle ölüm konusuna açıklık getirmek istiyorum. Ölüm bildiriminde kullanılan form yeni değil. 2013 yılından beri kullanılmaktadır. Bu belgedeki iki basamak önemlidir. Bu hanelerden biri ölüm tipi, diğeri ölüm nedenidir. Ölüm şeklinin amacı şu bilgileri verir. Ölen kişi bir ceza davası mı yoksa normal ölüm mü? Bu sorunun cevabı, ceza davası sonucu doğal ölüm ve ölümdür. Hastalığa bağlı diğer ölümleri açıklamak için bu haneye bulaşıcı bir hastalık veya bulaşıcı olmayan hastalık tanımı da eklenmiştir. Kayıtlar, bu yılki ölümlerin yaklaşık onda birinin bulaşıcı hastalıklardan kaynaklanan doğal ölümler olduğunu gösteriyor. On kişiden 9’u bulaşıcı olmayan hastalık veya yaşlılık olarak işaretlendi. Bu hanedeki bilgiler hastalık temelinde ölüm nedenini göstermemektedir. Kovid-19 ölüm sayıları bunda anlaşılmıyor. Tek bulaşıcı hastalığın Covid-19 olduğunu düşünenler yanılıyor. Raporda ölüm sebebi ana bilgileri sağlayan kısımdır. Bu hanede hastayı takip eden doktorun kaydı 2. hekimin onayı ile kesinleşir. Defin sonrası elde edilen son ölüm raporunda, hastanın teyit edilen ölüm nedeni bu hanehalkına dahil edilmiştir. COVID-19’un istatistiklerde ölüm nedeni olarak gösterilebileceği gerçeği buraya dayanmaktadır. Ölenlerin sayısına ilişkin yanıltıcı iddialar bazı belediyelerin açıklamalarına dayanmaktadır. Söz konusu ildeki gömü sayısı belediyelerdeki mezarlık bilgi sistemine ve devlet veri tabanına dahil edilmiştir. Kişilerin öldüğü ilde defin raporları verilmektedir. Ölen kişi, öldüğü ilde veya resmi ikamet ettiği ilde veya ailesinin uygun gördüğü ilde defnedilebilir. 3 farklı yer ve 3 farklı il var. Belediyelerin verileri illerindeki gömü sayısını ortaya koymaktadır. TÜİK verilerindeki dağılım, merhumun ikamet adreslerine göre yapılır. Yani kişi İstanbul’da yaşadığı halde ikametgah adresi Sivas ise TÜİK Sivas olarak kaydettirir. Bu nedenle, belediye ve TÜİK bunu farklı şekilde kayıt altına alacaktır. Bu farkı yılın 9. ayında göreceksiniz. Ancak 31 Aralık’tan yeni yıla geçtiyse toplam ölüm sayısı 2 kaynakta eşittir. 11 il belediyesinin verilerine bakıp sonuç çıkarmak yanlış. Yıl sonu bekleniyorsa, TÜİK verileri ile diğer verilerin örtüştüğü görülecektir. Devletin itibarını zedelemek ve salgınla mücadele etmek isteyenlerin itibarına zarar verdiği bilinmelidir. Birinin ölümünü gizlemenin bir yolu yok, 2020’deyiz. Yaşanı ölü olarak gösteremeyeceğiniz gibi, ölen kişiyi canlı göstermeniz de mümkün değil. Öngörülen yıllık yüzde 2,2 artışla artık 336 bin 518 olması bekleniyor. Şu ana kadar Kovid-19 kaynaklı ölümler dahil 339 bin 26 ölüm meydana geldi. Fark 7 bin 244’tür. Kovid-19’dan tespit edilen ölüm sayısı 8 bin 62’dir. Kovid-19 ölümlerinin bulaşıcı hastalık başlığı altında verilmediği açık. “Biri Kovid-19 hanesinde sırf bulaşıcı hastalık yüzünden yazıyorsa yanılıyor” dedi.

“Ankara’daki hasta sayısı son 2 haftada yarı yarıya azaldı”

Ankara’da vaka sayısının son 2 haftada yarı yarıya azaldığını bildiren Bakan Fahrettin Koca, “Salgın aynı zamanda devletin vatandaşlarına karşı yükümlülüklerini de hedef alıyor. Bu nedenle sorumlu olmayan bazı kişilerin eleştirileri, fotoğrafın bir noktasına lensle bakıp leke aramaktan farksızdır. Yolun en zor kısmını temizlediğimize inanıyorum. Tedbirleri titizlikle aldığımızda korkunun yerini özgüven alır. Son 3 haftada bölgesel müdahalelerin sonuçlarını gördük. Yüksek artışlardan bahsettiğimiz birçok ilde başarılara imza attık. Geçtiğimiz haftalarda Diyarbakır, Van, İzmir ve Samsun’a değerlendirme ziyaretleri yaptık. Çevre illeri de değerlendirmelere dahil ettik. İstanbul’da inceleme için bir hafta geçirdik. Toplam 23 ilde sağlık altyapımızı inceleme fırsatı bulduk. 2 haftalık bir önceki toplantımızda Ankara’daki durumu değerlendirip rakamlardaki artışın yüksek olduğunu belirttim. Bu artış Ankara ile sınırlı kalmadı, Anadolu’nun birçok bölgesini etkileyen bir durumdu. En dikkat çekici yer Ankara oldu. Ankara’daki hasta sayısı son 2 haftada yarı yarıya azaldı. Hastanelerimizde yoğunluğun azalmasında bu durumu anlamak mümkündür. “Testlerin erken sonuçları, tedaviye erken başlanması, doldurma ekiplerinin artması, temas izolasyon semptomlarından hızlı örnekleme ve izolasyonun etkili olduğu bilinmektedir”.

“İstanbul’un iki katı olan vaka sayısı İstanbul’un altına düştü”

Ankara’daki vaka sayılarına ilişkin konuşan Koca, “Ankara’da kurulan çağrı sisteminde aile hekimlerinin yanı sıra 110 görevli evi arıyor ve semptomları takip ediyor. Geçen ay oluşturduğumuz 120 kişiden oluşan doktor ekipleri evlere giderek hastaları takip ediyor. 3 kişiden oluşan 780 çekim ekibimizin sadece Ankara için olduğunu söylüyorum. Bu önlemlerle son 10 günde günlük hasta sayısı yüzde 60 azaldı. İstanbul’un iki katı olan vaka sayısı İstanbul’da altına düştü. Buna paralel olarak yoğun bakıma yatırılan hasta sayısı ve ciddi hasta sayısı azaldı ”dedi.

“Yaşa ve kronik hastalıklara öncelik veren bir aşılama programı olacak”

Aşılamada önceliğin yaş ve kronik hastalar olduğunu belirten Bakan Koca, “Aşılama denemelerinin çok daha öteye gittiğini vurgulamak isterim. Türkiye’yi tedarik etme girişimleri olarak başladık. Yaş ve kronik hastalık önceliği olan bir aşılama programı olacaktır. Bağlı olduğumuz ülkeler, aşıdan sonuçlar aldığını bildirdi. Bu sürece paralel olarak yerli aşı çalışmalarımız devam etmektedir. Şu anda 13 çalışma var. Bazıları aşama 1 deneylerine başlıyor. Hayvan deneyleri büyük ölçüde tamamlandı. Çok yakında kendi aşımızı üretmeye başlayacağımıza inanıyorum ”dedi.

Utku Şimşek – Mehmet Kalay

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi