Bakan Çavuşoğlu: ‘İşgal edilen Azerbaycan topraklarının tamamı Azerbaycan’a verilecek’

Bakan Çavuşoğlu: ‘İşgal edilen Azerbaycan topraklarının tamamı Azerbaycan’a verilecek’
13:12 - Kasım 12 2020 Perşembe

Bakan Çavuşoğlu, “Azerbaycan yıllardır kendi topraklarını kurtarmak için sabır gösterdi” dedi ve şöyle devam etti: “Diplomasiye olan inancını kaybetmek istemedi. Ama sonunda her zaman saldıran Ermenistan oldu, ateşkesi kıran Ermenistan oldu. Savaşmak ve kan dökmek isteyen Ermenistan’dı. Bu alandaki zaferin ardından yakından takip ettiğiniz gibi Azerbaycan, Rusya ve Ermenistan arasında ateşkes anlaşması imzalandı. Daha önce 3 ateşkes teşebbüsü olmuştu ve her seferinde maalesef ateşkesi kıran Ermenistan oldu. Azerbaycan, sahadaki kazanımlarına ve gücünü göstermesine rağmen ateşkesten yana olduğunu ve sorunun diplomatik yollarla çözüldüğünü de göstermiştir. Bu tür girişimlere hayır demedi. Azerbaycan’ın istediği bir şeydi. Yaklaşık 30 yıldır işgal edilen topraklarını geri almak. Bildiğiniz gibi, son anlaşma ile bugüne kadar geri kazandığı topraklara ek olarak 5 artı 2 rayonun da kardeş Azerbaycan’a iadesi planlandı.

“Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarının yaklaşık 30 yıldır geri dönüşü somut bir programa göre planlanıyor”

Azerbaycan topraklarının Dağlık Karabağ’ı işgal ettiği bir çözümü tercih ederseniz ve Türkiye’nin ardından Azerbaycan Bakan Çavuşoğlu, “Bu sürekli ateşkes süreci, ateşkes de şu cevabı veriyor diyenler oldu. Evet, olsun ama görüyorsunuz. ateşkesi kim kırdı? Ateşkes sonrası ne olacak? Bu sorun çözülmediği müddetçe işgal altındaki Azerbaycan toprakları iade edilmedikçe kalıcı ateşkes olmayacak, sorun çözülmedikçe gerginlik ve çatışmalar devam edecek. Sonuçta bu anlaşmanın önemi, az önce de söylediğim gibi, Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarının yaklaşık 30 yıldır geri dönüşü için somut bir programa bağlı.Elbette, Rusya’nın oynadığı rolü de önemsiyoruz. diyalog devam etti ve her iki tarafın da rızası olduğu için bu anlaşma imzalandı ”dedi.

“Rusya’dan bir heyetle yarın bu çalışmanın detaylarını konuşacağız”

Bundan sonraki adımların önemli olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, “Bu anlaşmanın 5. Maddesi gereği Rusya ile ortak gözlem merkezi, kontrol merkezi ve şubelerin açılması konusunda anlaşmaya vardık. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Cumhurbaşkanı Putin ile görüştü. Lavrov ile Milli Savunma Bakanımız Sayın Akar, Shoigu ile defalarca görüştük. Başka bir düzeyde görüşmelerimiz ve temaslarımız oldu. Ve tabi ki bu süreci kardeş Azerbaycan ile koordine ettik. Burada olduğumuz sürece son belge, Cumhurbaşkanımızla birlikte açıkladığımız anlaşmanın bazı detaylarının ardından Savunma Bakanımız Sayın Akar ile Rusya Fed Savunma Bakanı Shoygu arasında imzalandı. daha önce hemfikir olmuştu, hem de kardeşim Ceyhun Bayramov ile Azerbaycan kabul etmişlerdi. “Önümüzdeki günlerde Rusya’dan bir heyetle yarın bu çalışmanın detaylarını konuşacağız.”

“Başka bir ülkenin toprakları üzerindeki egemenlik sonsuza kadar sürmeyecek”

Bakan Çavuşoğlu açıklamasına şöyle devam etti:

“Anlaşmayı gördüyseniz, nerede olacağı açıkça yazılmıştır. Yani Azerbaycan topraklarında Azerbaycan’ın uygun gördüğü yerlerde olacaktır. Ve bu merkez, kontrol ve gözetim merkezi elbette önemli işlevleri yerine getirecek. Görüş birliğini ihlal eden eylemleri tespit ederek, gözlem ve aynı şekilde İHA ve diğer unsurlarla birlikte sahayı bu şekilde tamamen inceleyecektir. Şikayet ve ihlaller olduğunda bunları inceler ve ateşkesin ihlalini önlemek için önlemler alır. Az önce de söylediğim gibi, bunun oluşumu ve çalışma esasları ortak çalışma grubu tarafından belirlenecek, ancak en önemlisi, ev sahibi ülke olarak bunun esasları hakkında Ruslarla konuştuktan sonra, ev sahibi ülkenin verdiği yetkiler, Aynı yerler ve diğer detaylar kardeş Azerbaycan ile birlikte belirlenecek. Bu ateşkesin ve sonrasında kurulacak mekanizmaların kalıcı barış ve istikrara yol açacağını umuyoruz. Ermenistan’ın geçmişteki hatalarından ders aldığını umuyoruz. Başka bir ülkenin topraklarındaki hükümdarlığı sonsuza dek sürmedi ve saldırıyı başlatan Ermenistan, tüm ateşkes girişimlerine rağmen ateşkesi bozdu. Umarız onlardan da dersler almışsınızdır. Bu sürecin sonunda Ermenistan halkının da bu sonuçtan yararlanacağını samimiyetle söylüyorum. Elbette bu ateşkesle başlatılan süreç sonucunda kalıcı çözüm kardeş Azerbaycan’ın sınır ve toprak bütünlüğü, bugüne kadar alınan kararlar ve uluslararası hukuk çerçevesinde sonuçlandırılmalıdır. Bunun ardından bölgenin istikrarı ve barışı için önemli bir adım atılacak ve bundan Ermenistan halkı dahil herkes yararlanacaktır. Azerbaycan’ın bu alandaki adımlarının istikrarı için atılacak şartlarda yarın uygun görülüyor çünkü biz de tabii Türkiye’ye destek vereceğiz. Hangi adımları atacağımızı ve ne zaman karar vereceğimizi birlikte değerlendireceğiz. Başta da söylediğim gibi, Azerbaycan’ın dilediği gibi, sadece işgal altındaki toprakların yeniden ele geçirilmesi için değil, sonraki adımların atılması için de onların yanında olacak ve atılacak adımları birlikte koordine edeceğiz.

“Önümüzdeki dönemde hiçbir ülke Ermenistan’ı haksız yere destekleyerek bu süreci baltalamamalı”

Bakan Çavuşoğlu açıklamasına şöyle devam etti:

Elbette Minsk üçlüsü bu süreçte bir ders almalı. Özellikle eşbaşkanlar. Bu ateşkesi sağlamada Rusya’nın rolünü az önce vurguladım ama ABD’de seçimler var ve Fransa’nın bu süreçte eşbaşkan olarak son derece önyargılı ve olumsuz bir tavır aldığını görüyoruz. Ateşkesten sonra bile önyargılı ve olumsuz açıklamalarda bulunuyor. Bu eşbaşkanların 30 yıldır sorunu çözememesinin ya da çözmemesinin nedeni budur. Elbette Fransa tarafsız ve dengeli bir tavır almadı. Buna rağmen Aliyev, Fransa’nın ateşkes girişimine olumlu yanıt verdi. Rusya, Fransa ve ABD tarafından üç girişimde bulunuldu, ancak Azerbaycan’ın bu olumlu tutumuna rağmen Fransa, Ermenistan’ı desteklemeye devam etti. Şimdi ateşkesle ilgili aynı olumsuz açıklamalar devam ediyor ve o zaman bile suçlamak için Türkiye’den ayrılıyor. Bu tutum devam ederse, bu ülkelerin bu sürecin dışında bırakılması gerekecektir. Esasen bu, Fransa’nın da içine düştüğü durumdur; Histerik hale geldiği için objektif ve dengeli olmadığı için itibarını kaybeder. Süreçlerin dışında kalır, saldırganlaşır ve barış çabalarını baltalamaya çalışır. Önümüzdeki dönemde hiçbir ülke Ermenistan’ı haksız yere destekleyerek bu süreci baltalamamalıdır. Yapıcı yaklaşımımızı sürdürürken, Türkiye olarak Azerbaycan’ın her koşulunun ve durumunun yanında kardeş olmaya devam edeceğiz “

“Azerbaycan bu sorunu barış içinde çözme konusunda çok sabırlı davrandı, ancak bundan sonra seçim Ermenistan.”

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, “İşgal edilen Azerbaycan topraklarının tamamı Azerbaycan’a verilecek. Öte yandan bu anlaşmada Ermenistan Cumhurbaşkanı’nın imzası var mı? Bu nedenle, en üst düzey yönetici tarafından imzalandığında ülkeyi bağlar. Daha önce ateşkes yaptığımızı söyleseydi yine bozarız, sonra 3 defa bozarlar. Sivillere kaç kez saldırdılar, bedelini ödediler. Böyle bir durumda bedelini öderler. Azerbaycan burada kan dökmeye istekli değil. İstiklal marşında “İkimiz de güçlüyüz, hazırız” dediği halde Azerbaycan bu sorunu barış içinde çözme konusunda çok sabırlı davrandı, ama bundan sonra tercihi Ermenistan. Bir ülkenin topraklarına gidiyorsun, 30 yıldır yaşıyorsun, sonra bu yerleri kendi toprağın gibi çalıştırıyorsun, onları böyle eğitiyorsun, beynini böyle yıkıyorsun. Ondan sonra elbette geri çekilmek yani psikolojiyi açıklamak açısından zor olacaktı. Bu kolay değil. Burada ya gönüllü bir anlaşma ile çıkacaklar ya da bugüne kadar olduğu gibi kahraman Azerbaycan ordusu şimdiye kadar yaptığı gibi Azerbaycan topraklarını geri alacak. Başka seçenek yok. Buradaki tercih, Ermenistan’ın anlaşmaya uyması gerektiğidir. Halk arasında tepkilerin olduğunu görüyoruz, meclise baskın yapıldı. Elbette bunlar bu ortamda oluyor. Bir yandan yenilgiyi yıllardır kendi toprakları olarak düşündükleri için oradan çıkmak zor ama hayatın gerçekleri var. Daha önce de söylediğim gibi, istikrar ve barış söz konusu olduğunda, daha önce de söylediğim gibi, bundan nasıl yararlanacaklarını düşünmeleri onlar için daha kolay olacaktır. Bunu içtenlikle söylüyorum ”ifadelerini kullandı.

“Azerbaycan toprakları iade edilir ve koridorlar açılırsa herkes bundan yararlanır”

Ortak açıklamanın ardından açılacak olan koridorun Çin ile yolu kısaltacağı sorusuna yanıt veren Çavuşoğlu, “Dünya küçüldü, küreselleşme var. Çinliler de projelerin olduğunu ortaya koydu, karşı çıktılar da var ama bu tarihi İpek Yolu ve Kuşak Yolu merkez koridoru dediğimiz bu bölgede proje, şu ana kadar Gürcistan’daki Azerbaycan ve Türkiye gibi Gürcistan’daki ülkeler onu bir merkez haline getirdi. Az önce açıklamaya çalıştığım şey bu. Bu bölgede barış olursa, Azerbaycan toprakları iade edilir ve koridorlar açılırsa bundan herkes faydalanacaktır. Neden Çin’in çıkarını çok uzakta düşünmeliyiz? Faydalanmamaları anlamında demiyorum, kimseye karşı bir şey söylemiyorum. Ama bölge ülkelerinden en çok kim yararlanacak. Ermenistan’da var mı? Açıklamaya çalıştığım şey bu. Ermenistan buradaki fırsatları düşünmedi. Komşularla kavga, sorun, meslek. Bunun yerine bölgenin istikrarı ve ekonomik refahı üzerine düşünmesi gerekiyordu. Tabii bu taşımacılıkta maliyetler düşecek ve koridorlar kısaldıkça ticaret artacaktır. Bundan herkes kazançlı çıkacak. Ürünün kaynağı olan ülkeler, çok uzakta bile, transit ülkeler de kazanacak, ürünün gittiği son ülkeler de kazanacak. Halklar kazanacak, insanlar kazanacak. Dolayısıyla bu koridorlar elbette Azeri kardeşlerimize koridordan şimdi açılacak olan Nahçıvan’a kadar fayda sağlayacaktır. Ticaret maliyetleri düştüğünde Türkiye de bundan faydalanacaktır. Herkes yararlanacak. Barış olduğu zaman herkes ondan nimetini alır ”.

Bakanlar Çavuşoğlu gözaltı merkezinde Türkiye’nin rolüne ne olacağı sorusu üzerine şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’nin her halükarda olacağı Rusya’daki rolü. Merkezde birlikte çalışacağız. Ev sahibi Azerbaycan topraklarında olduğu için tabii ki burada ev sahibi ülkenin rolü de önemlidir. Ama az önce de söylediğim gibi, Merkez ihlalleri tespit edecek ve bu ihalelere karşı ne gibi tedbirler alınacağı da dahil olmak üzere her konuda detaylı işbirliği yapacağız ve birlikte çalışacağız.Yarın Rusya’dan gelen heyet ile ortak çalışma grubu kurarak bunun esaslarını belirleyeceğiz. Daha sonra geleceğiz, Azerbaycan ile bunun detaylarını göreceğiz ama merkezin amacı ateşkes olması, ateşkes ihlallerini inceleyecek, havadan ve yerden izleyecek. ateşkes, onları raporlayacak ve bu ateşkesi ihlal eden kişiye karşı ne gibi tedbirler alınacağını ve nelerin yapılacağını belirleyecek, çok önemli bir işlevi yerine getirecek, Türkiye ve Rusya burada aynı işlevi üstlenecek. Azerbaycan halkının nezaketi, bu onların dileğiydi. En başından beri Hazretleri’nin defalarca söylediği şeydi Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye’nin de burada olması gerektiğini söyledi. Ne de olsa bu anlaşma dün imzalandı. Bu merkez, üçlü anlaşmanın 5. maddesine göre kurulmuştur.

“Azerbaycan Türklerin neler yapabileceğini de gösterdi”

Çavuşoğlu, “Başkomutanın rehberliğinde ve destekleyen kahraman Azerbaycan ordusu ve kahraman Azerbaycan halkıyla gerçekten gurur duyuyoruz. Gücünü tüm dünyaya gösterdi. Hem dostunu hem de düşmanını gösterdi ve Türk’ün neler yapabileceğini gösterdi. Dünyanın her yerinden Azerbaycan’da sadece Türkiye’de değil, Türkiye’nin özgüvenini artırmanın daha da iyi bir yolunu önemsedi. Sonuç olarak, büyük bir başarıdır, bir zaferdir. Bu zaferden dolayı sizi tebrik ediyoruz. Elbette gazilerimiz var, yaralandık. Onlara acil şifalar dilerken kendi topraklarını almak için şehit düşen askerlerimiz ve sivil şehitlerimizin yanı sıra bildiğiniz gibi Ermenistan da sivillere karşı birçok saldırı yaptı. Tanrı’dan rahmet diliyoruz. Ancak Azerbaycan ordusunun bu zaferi bizi gerçekten gururlandırdı. Türkiye’de herkesin bulunduğu sokaklarda sevincinizi paylaştınız, siz de görüyorsunuz ”dedi.

“Ama hükümetler gelir ve gider, anlaşmalar sürer”

Suriye’de olduğu gibi Türkiye’nin Rusya ile ortak devriyesi geçerli olan Çavuşoğlu, Türkiye’den az sayıdaki asker için yapılacak açıklamaya katılacak, “Devlette süreklilik var. Dolayısıyla bu ateşkes anlaşması üç ülke arasında olduğu için önümüzde ki yönetimler var. geçmişte farklı ülkelerle de anlaşmalar imzalandı.İhtiyaç duyulduğunda ve gerektiğinde revize edildi.Ancak hükümetler gelir gider, anlaşmalar kalıcıdır. Üstelik bu anlaşmanın amacı açıktır.Ateşkes ve sorunun geri kalanı barış yoluyla çözülür. ve anlaşmada belirtildiği gibi diplomasi. Bu Ermenistan’ın tercihidir. Ermenistan’ın şu ya da bu şekilde doğruyu tercih etmesini umuyoruz. Sonuçta Ermenistan halkı da bundan yararlanıyor. Öte yandan elbette ortak konuştuk. Gözetim ve teftiş faaliyetleri Bunlar denetlenecek, yerinde tespitler yapılacak, bunlara karşı hangi tedbirler alınacak ve tabii ihlaller olursa nereye eklenecek . Sadece bir merkez değil şubeler de olacak, ortak çalışmalar yapılacak. “Ortak çalışma grubunun detaylarını belirledikten sonra prosedürleri yarın sizlerle paylaşacağız” dedi.

Bakan Çavuşoğlu, “Ermeni unsurları işgal edilen topraklardan çekilirken siz bahsederken bu unsurlar gelecek. Öte yandan, anlaşmaya ne koyduk? Azerbaycan topraklarında Azerbaycan tarafından belirlenen ve bize verilen yerlerde bir merkez kurulacaktır. Ruslara da söyledim. İşgal altındaki topraklar ve Yukarı Karabağ merkezi de dahil olmak üzere bu konu zaten Karabağ sorunu olarak adlandırılıyor. Bu yüzden Karabağ bizimdir dediğimiz zaman Azerbaycan halkı da bütün anlamıyla diyor ama biz tabii ki onun gösterdiği yerlerde kendi aramızda istişare edeceğiz, ev sahibi ülkeye saygı duyarak, özellikle hangi şehirde karargah olacağı ve hangi bölgede şubeler. Faydalı olabileceği, nereye yerleşebileceği, nerede daha iyi izlenebileceği. Bu ilk ev sahibi Azerbaycan, Türkiye ve Rusya teknik ekibimiz olduğu için sahadaki askerlerimizi ve insanlarımızı değerlendirecek. Birlikte danışacak. Bundan sonra Azerbaycan’ın rızasıyla orada özel olarak kurulacak. Yani Karabağ terimi genel bir terimdir, Azerbaycan ile birlikte belirli yerleri belirleyeceğiz ”.

“Elbette parlamentoda hukuki boyutları birlikte değerlendiriyoruz”

Bakan Çavuşoğlu, Azerbaycan için önergenin verilip verilmeyeceğini sorarak, “Yurtdışına bir misyon gönderildiğinde, bunun çerçevesi belirlendikten sonra ihtiyaç duyulursa bu önergesi parlamentodan geçer. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde hem barış gücü hem de terörle mücadele dahil Libya, Suriye ve diğer ülkelere asker göndermemiz gereken yerler için parlamentodan bir önergeyi kabul etti. Tabi bunun hukuki yönlerini parlamentoda birlikte değerlendiriyoruz sonra karar veriliyor. Özellikle Azerbaycan söz konusu olduktan sonra, çerçeve netleştikten sonra gerekirse Azerbaycan söz konusu olduktan sonra Meclisimizin böyle bir talebi büyük bir şevk ve coşkuyla destekleyeceğini düşünüyoruz ”dedi.

Bakan Çavuşoğlu açıklamasına şöyle devam etti:

Sayın Cumhurbaşkanı Aliyev’in kurtarılan topraklarda hükümetlerin kurulması için gerekli talimatları verdiğini ve gerekli belgeleri imzaladığını biliyoruz. Yoğun bir çalışma olduğunu da biliyoruz. Yıkım var, burada ciddi sorunlar var, altyapı sorunları var, su sorunları var. Ancak Sayın Aliyev ve Cumhurbaşkanımızın konuşmalarını takip ediyoruz. Her şeyin en iyisini, en iyisini yapacaklarını söylüyorlar. Dün hastanede gazilerimizi ziyaret etmişti ve orada şarkı söylerken dikkatle dinledim. Elbette Azerbaycan’ın kendi idaresini, oradaki idareyi nasıl kuracağına dair bir şey söylemem doğru değil ama bir an önce yapacaklarını da söylüyorlar ve biz de hiç şüphemiz yok. Azerbaycan da kamuya hizmet ve diğer konularda bir an önce bu güce sahiptir. Bu vesileyle daha önce orada yaşayan Ermenilere de değindik ve Cumhurbaşkanı’nın bu konudaki açıklamaları da çok olumlu. Demek istediğim, yasadışı olarak yerleştirilen insanlardan ve son zamanlarda getirilen yabancı terörist savaşçılardan bahsetmiyorum. Bir de Ermeni vatandaşlarımız var, işe gelenler değil, 100 yıldır yaşayan Ermeni vatandaşlarımız. Siyasette varlar, Markar Eseyan geçenlerde vefat etti, o bizim vekilimizdi. Başka partiler de var. Burada yaşayan Ermeniler de var. Geri dönüp kendi evlerinde yaşamaları için ne gerekiyorsa yapacaklarını söylediler. Zaten Türklere yakışan bu. Sorunların ve çatışmaların çoğu bölgemizde “

“Adil paylaşımdan yanayız”

Bakan Çavuşoğlu, “Bölgemizde çözümü donmuş çatışmaların çoğu” dedi, “Karabağ da bunlardan biri. Umarım bu çözülür. Öte yandan Gürcistan, Ukrayna, Kırım, Moldava ve bölgemizde başka sorunlar da var. Yanımızda da Suriye var. Daha güneye gidersek, yine Libya var, Yemen aşağı. Aynı şekilde geçen yıl Irak’ta da ciddi gerginlikler yaşandı. Siz Türkiye’ye dikkat ederken bu sorunları siyasi olarak çözmek için çok çalışıyoruz ve siyasi çözüme tek çözüm olduğunu söylüyoruz. Libya dahil Suriye dahil. Ancak açıklamamız her zaman sahada yanıt vermiyor. Hafter’in Trablus’a saldırısı ve yine son zamanlarda İdlib’deki rejim saldırıları veya terör saldırıları. Böyle bir durumda sahada da gerekli adımları atıyoruz. Ama Ortadoğu bölgesi gerçekten bir Filistin ve İsrail meselesi, bir Kudüs meselesi. Bunlarda sürekli bir gerilim var. İsrail’de ihlaller var. Biz sadece eleştirmiyoruz, tüm bu sorunların çözümüne tepki göstermiyoruz; adımlar atarız, inisiyatif alırız, liderlik ederiz. Önümüzdeki dönemde de bu tutum devam edecek. Bugün Doğu Akdeniz’e kadar Türkiye ve Kıbrıslı Türklerin haklarını gasp etmeye çalışan ülkelerin attığı adımlara karşı biz de adımlar attık ama nihayetinde biz paylaşmaktan yana olmadıkça hak ettiğimizi ve bir konferans teklifinde de bulduk diyoruz. bunun için tüm ülkelerin AB’ye katılımı. Sorunları çözmek için sahada da adımlar atıyoruz, ancak sorunların diplomasi yoluyla çözülmesine de öncülük ediyoruz. Türkiye, önümüzdeki dönemde bu bölgede barış olması için, sorunu azaltmak için hepsini çözeceğiz, bir iddiada yaşamadıkları gerçekleri hemen aldığında veya siyasi olarak gerekli adımları atmaya devam edecek “dedi. .

“Atılan adımların nihai amacı işgal edilen toprakları geri almaktır”

Bakan Çavuşoğlu açıklamasını şöyle tamamladı: “Bu sorunlar Azerbaycan’ın işgal altındaki tüm topraklarının Azerbaycan’a verilmesi ile çözülebilir ve Üçlü Anlaşmada bu kadar çok detay yok ama bu topraklardan çekilme konusu planlanıyor. Karabağ’ın statüsü ile ilgili çalışmalar önümüzdeki dönemde de devam edecek, ancak işgal edilen toprakların Azerbaycan’a teslim edilmesi konusu planlandı. Elbette Azerbaycan yetkilileri, bahsettiğiniz küçük detaylar hakkında size daha spesifik detaylar verebilir. Ancak bu anlaşmaların ve atılan adımların nihai amacı ve tek amacı işgal edilen toprakları geri almaktır. Bugüne kadar kahraman ordumuz sahada gerekeni yaptı. Artık tüm bu toprakları diplomasi yoluyla geri almak mümkün.

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi