Baba mesleğini oğluna teslim edemez

Baba mesleğini oğluna teslim edemez
11:00 - Ekim 10 2020 Cumartesi

Yarım asırdır Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde çalışan terzi ustaları, günümüzde çırak yetiştirmenin çok zor olduğunu, bu işi yapacak genç nesil olmadığını, mesleğini kendi başlarına bile teslim edemeyeceklerini belirttiler. çocuklar. Terzilik mesleğini severek sürdüren Ethem Neyfel Yılmaz, babasından öğrendiği mesleği oğluna devredemediğini, çırak bulmakta zorlandığını ve mesleğin bitmek üzere olduğunu söylüyor. 64 yıllık terzilik işini hayatı yeterliyse 70’e tamamlamak isteyen 80 yaşındaki Mehmet Eren, bir gün dükkana çağırdığı çocuğunun bu mesleği sevemeyeceğini söyledi.

“Hiç umursamıyorsun”

Terzilik mesleğinin son ustalarından 47 yaşındaki Ethem Neyfel Yılmaz, “İstanbul Üsküdar’da doğdum. Aslen Tekirdağlıyım. Mesleğim terzilik, babanın mesleği. Artık terzilik mesleği olmamasına rağmen. Her şey yenileme. Fransa’da bu işe rütbe denir. Burada da gördüğünüz gibi pantolonları daraltıp kısaltıyoruz. Fermuarı değiştiriyoruz. 7 yaşımdan beri bu mesleğin içindeyim. Bir süre istifa ettim ve yeniden başladım. Ama kendi işi gibisi yoktur. Bu hayatta en iyisi kendi işi. Çoğu insan bu işi bir meslek olarak görmüyor. Sabah 08.00’den akşam 18.00’e kadar çalıştığı sürece sadece vakit geçiriyor. Hiç işi olmayan insanlar umursamıyor. Sadece ‘Maaşımı ödeme gününde alayım. Sigortamı öde, yemeğim benim hizmetim, insanlar böyle işler arıyor. Öz oğlum 19 yaşında oğluma ‘Gel benimle burada dur’ diyorum. “3-5 öğrenin, ama oda umursamıyor.”

“Otur, kendin yap, senden para istemiyorum”

Yılmaz açıklamasının devamında, bu mesleğin en zor yanının insanlarla uğraşmak olduğunu belirterek, “En zoru işinizi küçümsemek. İnsanlar bir şekilde onu küçümsüyor. Nedeni artık ‘İyi ve ucuz olmalı ama çok güzel olmalı’ gibi bir şey. Öyle bir şey yok. Görüyorum ki bazı alışveriş pazarlarında overlok makineleri satıyorlar. Plastik iş makineleri satıyorlar. Makineyi 3-5 ay sonra kaldırır ve kenara koyar. Bundan sonra müşteri gelir ve ‘Bunu yapacak mısın? Bir ev makinem var ama ev makinemi açmak zor. Orada bir dikiş atar mısın? ‘ onlar söylüyor. Ondan sonra o kadar çok para ‘Ya kardeş bu kadar para olursa?’ Ben de sinirleniyorum, bak burada bütün makineler var. Otur, kendin yap, senden para damgası istemiyorum. “Ya ben yapamam, o zaman el yapımı işe değer veremezsin” dedi.

“Terzilik mesleği öldü”

Mesleğin geleceği ile ilgili konuşan Yılmaz, “Mesleğin geleceği korkunç. Tekirdağ’dan bir örnek veriyorum. Eski efendilerin çoğu, Tanrı merhamet etsin, cennetin yerine geçsin. Ölüyor. Etrafımda ustalar vardı. Eşleri, kızları, çocukları, ‘Ah kardeşim, bunlar onun bıraktığı makineler, satın alıyor musun, satıyoruz. Evde çok yer kaplıyor. Uzun lafın kısası, bu sözü duyuyorum. Babadan oğula meslek kalmadı. Kendi oğlumdan bir örnek verdim. Gençlere, telefonlara, oyunlara bakıyorsunuz, eğer bunu anlarsak, bunu anlarız. Parayı cebinize koyun. Kendi oğluma bu işi gözlerim gördüğü müddetçe yaptığımı söylüyorum. Gözlerim görmedikçe cebime para koyamam. Terzilik mesleği öldü. Raflarda kumaş olup olmadığına bakın. “Terzilerin raflarında kumaş vardı” diyerek konuşmasını bitirdi.

“Bundan sonra dükkana uğramayın”

64 yıldır terzi olarak çalıştığını belirten 80 yaşındaki Mehmet Eren, “70’e kadar çalışmak istiyorum ama hayatım yeterli mi bilmiyorum. Mesleğimizin son temsilcileriyiz. Ustam Ahi Hearths’tendi. Bir zamanlar oğlumu bu meslekte düşünmüştüm. Hadi dedim. Bir süre çalıştı. Baktım yok yok. Ondan sonra dükkana asla uğramazsın, bu işi sevmiyorsun ”dedim.

Halil Dağı

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi