Alzheimer Riskine Karşı Kognoskopi Testinin Önemi Vurgulandı
Alzheimer hastalığı, dünya genelinde pek çok kişiyi etkileyen nörodejeneratif bir durum olarak bilinir. Uzmanlar, hastalığın tedavisinin olmadığını ve risk faktörleri arasında yaşlılık, obezite, sigara, yüksek tansiyon ve kolesterolün yer aldığını ifade ediyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, hastalığın erken belirtilerinin genellikle göz ardı edildiğini ve bu durumun teşhisin gecikmesine neden olabildiğini dile getiriyor. Dr. Yavuz, kognoskopi testlerinin, beyin fonksiyonlarının detaylı bir şekilde incelenmesini sağladığını ve bu testlerin önemine dikkat çekiyor.
‘Başlangıçta hafif olan belirtiler Alzheimer’ın habercisi olabilir’
Kognoskopi, nöropsikologlar tarafından yapılan yaklaşık üç saat süren kapsamlı testler serisidir. Dr. Yavuz, bu testlerin, bireylerin bellek, dil yetenekleri, dikkat, konsantrasyon ve görsel-motor entegrasyon gibi çeşitli alanlardaki becerilerini değerlendirdiğini belirtiyor. Erken teşhisin Alzheimer hastalığının yönetiminde kritik bir rol oynadığını vurgulayan Yavuz, bu testlerin, ilerleyen aşamalarda daha ağır tedavi yöntemleri gerektirmeden hastalığın kontrol altına alınmasına yardımcı olabileceğini ifade ediyor.
‘Her 40 yaşındaki bireyin periyodik olarak kognoskopi testi yaptırması öneriliyor’
Dr. Yavuz, kognoskopi testlerinin düzenli olarak yapılmasının, özellikle beyin fonksiyonlarını yoğun olarak kullanması gereken bireyler için önemli olduğunu belirtiyor. Kognoskopiyle elde edilen sonuçların, tedavi seçeneklerinin belirlenmesinde yol gösterici olduğunu ve bu testler sayesinde birçok nörolojik veya psikolojik durumun erken evrede tespit edilebileceğini söylüyor. Uzman, kognoskopi bilincinin yaygınlaşmasını ve insanların unutkanlık ya da hafıza problemleri yaşadığında bu testi yaptırmayı düşünmelerini umduğunu ifade ediyor.
