Ailelerin dikkati, tehlikede olan milyonlarca çocuğun kişisel verileri

Ailelerin dikkati, tehlikede olan milyonlarca çocuğun kişisel verileri
11:00 - Haziran 14 2020 Pazar

Çin’in Wuhan şehrinin ortaya çıkmasından sonra, tüm dünyayı kısa sürede etkileyen yeni korona türü, virüse karşı korunmak için evde kalmaya çağrıldı ve bazı yaş gruplarının sokaklara çıkması yasaklandı. Kısıtlamanın uygulandığı gruplardan biri çocuklardı. Normalleşme dönemine kadar yaklaşık iki buçuk ay evlerini terk etmeyen çocuklar, bu dönemde bilgisayar ve internet kullanımında harcanan süre içerisinde ciddi bir artış gösterdi. Bu artış beraberinde yeni sorumluluklar ve sorunlar getirdi.

Çocukların pandemi döneminde internet ortamında sık sık sanal zorbalıklarla karşılaştıklarını söyleyen DPC Kişisel Verileri Koruma Danışmanlığı Başkanı Sefa Karcıoğlu, normalleşme sürecinde başlayan konular hakkında aileleri uyararak ne yapılacağı hakkında bilgi verdi.

Ebeveynler iş hayatına başladı, çocuklar siber zorbalıklarla karşı karşıya kalma riskini artırdı

DPC Kişisel Veri Koruma Danışmanlığı Başkanı Sefa Karcıoğlu, korona virüsü önlemleri kapsamında çocuklarıyla aylardır birlikte olan ebeveynlerin normalleşme süreci ile iş hayatına döndüklerini ve bu nedenle internet ortamında çocuklar, “Pandemi döneminde çocuklar ebeveynleri ile birlikte evde idi. Bu dönemde çocuklar ebeveynlerinin gözetiminde çevrimiçi oldu, çevrimiçi oyunlar oynadı, yeni hesaplar yarattı, kullanıcı adları aldı. Bunların çoğu ebeveynlerin gözetimi altındaydı, ancak pandemiden sonra iş hayatı tekrar başladı ve çocuklar yetişkin olmadan tekrar evde kaldı. Bu noktada, ebeveynlerin tekrar önemli görevleri vardır. Çevrimiçi oyunlarda, çocukları koruma yükümlülüğü ebeveynlere aittir. Bu hem yasal bir yükümlülük, etik bir kural hem de bir ebeveynin yapması gereken en önemli yatırımdır. ”

“Sokağa gönderilirken alınan önlemler de internetten hatırlatılmalı”

Sefa Karcıoğlu, alınması gereken önlemler açısından sanal dünyanın gerçek hayattan çok farklı olmadığını, “Anneler ve babalar çocuklarına dikkat etmelidir. Ebeveynler ‘Yabancılarla konuşma, yabancılardan hiçbir şey alma, sana bir şey vermek isteyenlere hiçbir şey gönderme ve onlara inanma’ derse, sanal için bu uyarıları yapmalıdırlar dünya. Çünkü şimdi hayatımızda gerçek ve sanal iki dünya var. Sanal dünyada siber zorbalar ve gerçek dünyadaki kötü insanlar var. Hem çocuklar hem de çocuklar hakkında aile hakkında bilgi edinmek mümkündür. Bu hem maddi hem de manevi olarak birçok zarara neden olabilir. Ebeveynler çocuklarını almalı ve kişisel verilerin ne olduğunu, bunun önemini ve kişisel verilerini üçüncü taraflarla paylaşmamalarını açıklamalıdır. Tüm ebeveynler bunu nasıl yapacağını bilmiyor. Bu noktada, ebeveynleri Kişisel Verileri Koruma Kurumu’nun web sitesine yönlendiriyoruz. Hem çocukların hem de ebeveynlerin kişisel verilerin nasıl korunması gerektiğini anlayabilecekleri dilde birçok broşür, promosyon, video ve animasyon vardır. Yine, bir kurum çok popüler bir karikatür aracılığıyla çok başarılı bir etkinliğe sahiptir. “Çocukların farkındalığını” veri ekibi “ve” yumuşak ekip “gibi etkinliklerle çocukları çekecek şekilde arttırır.

“Çocuklar gerçek isimlerini kullanmamalı, siber zorbalar bu bilgiyi kullanmalı”

İnternet üzerinden oyun oynayan çocukların kullanıcı adı seçimlerinde önemli olduğunu belirten Karcıoğlu, bu konuda alınması gereken diğer önlemleri de listeledi ve “Çevrimiçi oyunlarda ve etkinliklerde gerçek isimlerini tanımıyorlar , doğum tarihleri, okul, ebeveynlerinin adı ve hangi şehirden geldikleri. çocuklarımıza bunu insanlara vermemeleri gerektiğini söylemeliyiz. Yazışmalar, sohbetler, e-postalar var ve bazen isme göre bilgi almaya çalışıyorlar. Siber zorbalar bu şekilde çalışır, bu onların yöntemi. Bu şekilde dolaşan birçok kurt var ve aileler olarak çocuklarımızı solucanlara emanet etmemeli ve önlemlerimizi artırmamalıyız. Ebeveynler çocuklarının e-posta adreslerini ve şifrelerini birlikte oluşturmalıdır. Aileler bile çocuklarının posta kodlarını adreslerine yönlendirerek bu yolla takip edebilirler. Çocuklarımıza “takma ad” veya oyunlarda takma ad seçerken gerçek adlarını kullanmalarını sağlamalıyız. Aileler, birileri nerede yaşadıklarını sorduğunda, onunla konuşmamalı, onu engellememeli ve ebeveynine diğer kişinin bu konuda ısrar edip etmediğini söylemesini söylemelidir. Çünkü bu kötü niyetli insanlar oradan bir kapı açtıklarında, çocuğu kontrol altına alırlar ve onlardan fotoğraf, video veya bilgi gibi şeyler isterler. Sonra onları kullanıyor ve tehdit ediyor ve çocuğa ebeveynlerine söylemesini söylüyorlar. Ne de olsa bir çocuk, kavrayamayabilir. Bu yüzden ebeveynlerin denetlemesi gerekiyor. Ebeveynler çocuklarının her gün ne yaptığını kesinlikle bilmelidir. Artık her tablette, dizüstü bilgisayarda, telefonda ve ailelerin çocuklarına kameraların fiziksel olarak kapatılması gerektiğini söylemeleri gerekiyor. Aynı şekilde, çocuklar ses kaydı alan uygulamalara izin vermemeleri gerektiğini öğrenmelidir. ”

“Kuzularımızı kurtlara emanet etmeyelim”

Kişisel verilerin korunmasının çocukların geleceğinde önemli bir yeri olduğunu belirten Sefa Karcıoğlu, “Kuşkusuz, her ebeveyn çocuklarının geleceğini düşünüyor, onlara yatırım yapıyor, çocuklarının gelecekte iyi bir yere gelmesini ve yaşamasını diliyor refah içinde ve bunun için çalışıyor. Ancak burada unutulmaması gereken bir konu var. Çocuklarının kişisel verileridir. Hiçbir şey olmadığını söyleyen ve çocuklarının kişisel verilerini sosyal medyaya yükleyenler yarın nerede buluşacaklarını bilemezler. Çünkü sosyal medyaya yüklediğimiz kişisel veriler asla kaybolmaz. Bu nedenle, çocuklarımızın farkındalığını ve farkındalığını artırmamız gerekiyor. Çocuklarımızla ilgilenelim, çocuklarımızı, kuzuları, kurtları beslemeyelim. Onları kurtların önüne atmayalım ve siber zorbalardan koruyamayalım. ”

Yunus Emre Şeker

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi