Sigarasız Akciğer Kanseri Riski Artıyor: Kadınlar Daha Savunmasız

“Kadınların anatomisi ve bağışıklık sistemi risk faktörlerini artırıyor”
Prof. Dr. Şevket Özkaya, hiç sigara içmemiş kadınların akciğer kanserine yakalanma ihtimalinin, içmeyen erkeklere kıyasla iki kat fazla olduğunu söyleyerek, kadınlarda daha sık görülen otoimmün hastalıkların ve bağışıklık sisteminin aşırı çalışmasına bağlı kronik iltihaplanmaların (inflamasyon) bu riski artırdığını ifade etti. Ayrıca, bağışıklık sistemini güçlendirmek için kullanılan ilaçların, vücuttaki değişimlere karşı aşırı yanıt oluşturarak kanser gelişimine zemin hazırladığını ekledi.
“Kadınlar hava kirliliğine karşı daha savunmasız”
Özkaya, kadınların akciğer yapısının erkeklere göre daha küçük ve daha dar hava yollarına sahip olduğunu belirterek, ince partiküllerin (PM2.5 gibi) akciğerlere daha derin işleyerek birikmesine yol açtığını söyledi. Hava kirliliği, ev kimyasalları, iş yerindeki zararlı maddelere maruz kalma ve evde yemek pişirme dumanlarının kadınlar için risk faktörleri olduğunu vurguladı.
“Ev içi maruziyetlere dikkat edilmeli”
Prof. Dr. Özkaya, özellikle ev hanımlarının radon gazı, pasif içicilik, odun ya da kömürle ısınan yetersiz havalandırılmış ortamlar ve yemek pişirme sırasında oluşan duman gibi çevresel faktörlere maruz kaldığını, bu durumun riski artırdığını belirtti. Ev içi hava kalitesinin ve radon gazı düzeylerinin ölçülmesinin önemli olduğunu, bu konuda toplumsal farkındalık yaratılması gerektiğini ifade etti.
“Radyasyona maruziyet riski evlerde başlıyor”
Prof. Dr. Özkaya, radon gazının evlerde farkında olmadan solunan, renksiz, kokusuz, tatsız ve radyoaktif bir gaz olduğunu, müsaade edilen değerlerin üzerinde solunduğunda akciğer kanseri riskini artırdığını açıkladı. Özellikle soğuk ve rüzgarlı havalarda, evin iç basıncının düşük, dış basıncın yüksek olması nedeniyle radon gazının iç ortamdaki oranının arttığını ekledi.
Ev hanımları risk altında
Özkaya, özellikle ev hanımlarında ve sigara içmeyenlerde akciğer kanseri vakalarının arttığını belirterek, ev ortamında uzun süre bulunan bireylerin radon gazına maruziyetinin artabileceğini, bu nedenle ev içi hava kalitesi ve radon gazı düzeylerinin ölçülmesinin büyük önem taşıdığını vurguladı. Asbest, kimyasal ajanlar, güneş ışınları, radon gazı ve HPV enfeksiyonlarının da kanser yaşını erkene çektiğine dikkat çekerek, çevresel faktörlere karşı önleyici tedbirlerin alınmasının önemine işaret etti.