Kene Tehlikesine Karşı Uzman Uyarısı: Belirtiler Anında Görülmeyebilir

Kene ısırıkları sonucunda ortaya çıkabilen ve ölümcül olabilen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına karşı uzmanlar uyarıyor. Uzman Dr. Deniz Borcak, özellikle bahar ve yaz aylarında artan kene vakalarına karşı vatandaşların dikkatli olmaları gerektiğini belirtiyor. Kene ısırığı sonrası ortaya çıkabilecek belirtilerin genellikle üç gün sonra kendini gösterdiğini ve grip benzeri semptomlar taşıdığını ifade eden Borcak, kenenin çıplak elle çıkarılmaması gerektiğini vurguluyor.
“Belirtiler hemen ortaya çıkmayabiliyor”
Kenelerin insan vücuduna tutunması ve yanlış müdahaleler, KKKA hastalığının bulaşmasına neden olabilmektedir. Uzm. Dr. Borcak, keneyi çıkarma işleminin uygun yöntemlerle yapılması gerektiğini, çıkarıldıktan sonra kenelerin alkol içinde bir kaba konularak imha edilmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, en riskli bölgeler arasında Sivas ve çevresinin de bulunduğunu kaydeden Borcak, kene ısırığı sonrası belirtilerin hemen ortaya çıkmayabiliyor oluşuna dikkat çekiyor.
“Çıkartılan kene alkol içeren bir kaba konularak bertaraf edilmeli”
Kene ısırığı sonrası uygulanacak ilk yardım yöntemlerini anlatan Uzm. Dr. Borcak, kene ile temas edildiğinde kişinin eli arasında bir bariyer malzeme kullanılması gerektiğini, örneğin eldiven kullanılabileceğini belirtiyor. Kene çıkarıldıktan sonra ise alkol içeren bir kaba konarak imha edilmesi gerektiğini vurguluyor. Vatandaşların özellikle piknik ve kırsal alanlarda daha dikkatli olmaları ve vücutlarını düzenli olarak kontrol etmeleri gerektiğini hatırlatıyor.
“Yüzde 10-15 olguda ağır ve kanamalarla seyredebilir, kesin bir tedavi yok”
Kene ısırığı sonrası ortaya çıkabilecek ciddi sağlık sorunlarına değinen Uzm. Dr. Borcak, hastalığın ağır seyredebileceğini ve kanamalarla birlikte ilerleyebileceğini ifade ediyor. Bu durumda hastaların enfeksiyon hastalıkları servisine yatırılarak gerekli testlerin yapıldığını ve izolasyon tedbirlerinin alındığını belirtiyor. Ayrıca, kesin ve etkili bir tedavi veya aşının henüz mevcut olmadığını, mevcut tedavilerin destekleyici nitelikte olduğunu ekliyor.