Yargıtay’ın kararı bankaları altüst ediyor

Yargıtay’ın kararı bankaları altüst ediyor
12:00 - Aralık 27 2020 Pazar

İhtiyaç kredisi çekmek isteyen kanserli tüketici banka şubesine gitti. Talep edilen tutar, hayat sigortası poliçesi karşılığında müşteri hesabına yatırıldı. Bir süre sonra kanser hastası öldüğünde banka borcunu tahsil etmek için acele etti. Banka, hayat sigortası poliçesi düzenleyen şirkete başvurmak yerine, mirasçılara kredi borcunun ödenmediği gerekçesiyle icra takibi başlattı. Aile, veraset kararıyla icra işlemlerine itiraz etti. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne giden banka avukatı, bu kez iptalin kaldırılmasını talep etti. Davacı banka, sanıkların babaları ile imzalanan İhtiyaç Sözleşmesi gereğince, ölen borçlunun mirasçılarına durum tespiti bildiriminin yapıldığını, kalan borcun 1 hafta içinde ödendiğini, borcun ise verilen süre ve borcun tahsili için borcun ödenmediğini. Mirasçıların bu takibe itiraz ettiğini iddia ederek asıl itirazın iptalini ve infaz reddine karar verilmesini talep etti. Kredi borcuyla sarsılan acılı aile, kredinin hayat sigortası poliçesi kapsamında geri çekildiğini ve zaten inkar kararı verdiklerini ifade etmelerine rağmen sorunlarını bankaya açıklayamadı. Mahkeme davanın reddine karar verdi. Banka avukatı bu kez karara itiraz etti.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi emsalli bir karara imza attı. Kararda, bankadan kredi talebinde bulunan müşterinin kanser hastası olduğunun bilindiği vurgulandı. Kararda şu ifadelere yer verildi: “Borçlunun hayati risklere karşı sigortalı olduğu ve riskin gerçekleşmesi nedeniyle ödenmemiş borcun sigorta şirketinden talep edilmesi gerektiği belirtildi. Mahkeme ayrıca, davacı bankanın sigorta şirketinden yargılama dışında ölüm tazminatı talep etme hakkına sahip olduğunu, ancak ölüm yani riskin hayat sigortası teminat süresi içinde gerçekleşmesi nedeniyle kullanılmadığını, davacı bankanın poliçede sanığın (rehin alacaklısı) sıfatı vardı. Somut durumda hayat sigortası yaptırılarak primin ödenmesi bir ihtilaf değildir, mirasçı bankanın ve vekilinin poliçelerde hakkını tesis eder. Davacı banka varisler aleyhine dava açmış ve sanıklar haksız olarak savcılığa itiraz etseler bile sigorta poliçelerine davacı bankanın adının davacı Banka adına kaydedileceği ve olumsuz cevaba karşı yasal çareler yazılır. sigorta şirketinin varisleri aleyhine davacı banka tarafından tüketilmeden takip edilir. fırlatma uygun değildir. Mahkemenin bu konu dikkate alınarak vaktinden önce açıldığı anlaşılan davayı reddetmesi gerekmekle birlikte, eserin esaslarına girilerek yazılı olarak karar verilmesi usul ve hukuka aykırıdır ve hükmün tersine çevrilmesini gerektirir. Bu aşamada davacı ve sanıkların diğer temyiz itirazlarının iptal nedenine göre incelenmesine gerek görülmedi. “

Emsal karar ile bankalar ölenlerin mirasçılarının değil hayat sigortası şirketlerinin kapısını çalacak.

Süleyman Aydın

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi