Trabzon’un Köprübaşı ilçesinde de tıpkı Giresun’un Dereli ilçesinde olduğu gibi şiddetli yağmurda su baskını riski var.

Türkiye’nin en çok yağış alan Doğu Karadeniz bölgesi sel ve heyelan sonucu en çok derenin yaralandığı binalardır. Doğu Karadeniz’in birçok yerinde dere kenarlarına inşa edilen binalar dikkat çekerken, özellikle Köprübaşı ilçesinde dere yatağına yapılan binalar adeta tehlikenin boyutunu ortaya koyuyor. İlçenin Beşköy ilçesinde 7 Ağustos 1998 tarihinde meydana gelen sel ve heyelan felaketinde 47 kişi hayatını kaybederken, 62 konut, 63 işyeri, belediye garajı, ilkokul, değirmen, cami ve cami konutları tamamen tahrip edildi. . 4 yapının sağ kaldığı selde haritadan kaybolma noktasına gelen Beşköy’e ulaşım 2 gün sonra sağlandı. Aradan geçen 22 yılda Beşköy’e sadece 3 kilometre uzaklıkta bulunan ilçe merkezinde meydana gelebilecek sel ve heyelan riskine karşı herhangi bir önlem alınmadı.

1998 yılında Beşköy mahallesinde meydana gelen sel felaketine tanık olan Hasan Kara, “1998 yılında sel felaketinde buradaydım. Burası tarihten silinmiş. 47 kişiden 3 kişi bulundu, 44 kişi kayıptı. “O zamandan beri pek bir şey değişmedi” dedi.

Muhtar Tüfekçioğlu: “Rahatsızız”

Beşköy Mahalle Muhtarı Aydın Tüfekçioğlu, o günleri tekrar yaşamak istemediklerini belirterek, “1998 yılında mahallemizde meydana gelen sel felaketinin ardından özellikle mahallemizde nüfus azalması yaşandı. Nüfusumuz o dönemde 5.500 iken bugün 1.500-bin 700 civarındadır. Nüfusumuz yazın biraz daha artıyor. Nüfusumuz kışın binin altına düşüyor. Vatandaşlar, özellikle okul kıtlığı nedeniyle başka bir yere gitmek zorunda kaldı. Kırsal bir bölge olduğu için, geçim sıkıntısı olduğu için vatandaşlar burada sık sık durmuyor. “Altyapı olarak bir şeyler yapılmaya çalışıldı, ancak yeterli değil.”

Muhtar Tüfekçioğlu, “Dere yataklarının yeniden yapılandırılması kesinlikle olumsuz sonuçlara yol açacaktır” diyen muhtar Tüfekçioğlu, “Aynı sel felaketi burada da 1929 yılında yaşandı. Şu an bulunduğumuz bölgede zaten imar kapsamına kapalı ve ben böyle bir karar almanın çok doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Düzlük arazinin bulunmaması nedeniyle dere yatağında inşaat yapılmaktadır. Devlet bu konuda önlem almalıdır. Çok yağmur yağdığında kaygı yaşarız. Dere suyu köprünün üst kısmına kadar yükselebilir. “Birkaç ağaç köprünün ayağını tıkadığında felaket kaçınılmazdır” dedi.

“Şiddetli yağmur durumunda ikinci bir sel yaşamamak bile samimi değil”

Beşköy mahallesinden Hasan Yıldırım, “1998’de sel oldu. O zamandan beri pek bir şey değişmedi. Vadiye iki set yapıldı, projede üç tane var, ikisi yapılmış, biri yapılmamış. Köprüler yerine menfezler yapıldı. Bu menfez tıkanırsa ikinci bir sel kaçınılmazdır. Ancak maalesef o köprüyü veya barajı yapamadık. Dere yatakları ağaçlarla dolu. 22 yıl boyunca, her biri en az 40 santimetre kalınlığındaki bu ağaçlar 3 kızılağaç ile bitecekti. Dere yatağında bir şey yaptığımızda Orman Müdürlüğü ekipleri üstümüze çıkıyor ve iki yaprak bile alamıyoruz. Maalesef bunların bozulmamasını bekliyoruz. Şiddetli yağmur durumunda ikinci bir sel yaşanmaması imkansızdır. Dere yatakları yaşamaya uygun değildir. Geçmişte yok edildi ve gitti. Ona rağmen hiçbir işlem yapılmadı. Bu hala rahatsızlık alanı. Afat bölgesinde yaşıyoruz. Ya bizi sakinleştirin ya da ilgisizliği kaldırın. Doğru. Dere yataklarını iyileştirdiniz ve vatandaş toprağını bile ekemiyor. Her an endişelisin. Yağmur yağarsa herkes endişeleniyor ”dedi.

“İlçemizdeki evler hep dere kenarındadır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Giresun’daki sel felaketinde gündeme getirdiği uyarı üzerine Köprübaşı mahallesi sakinlerinden Hasan Özdamar, “Aslında doğruyu söyledi. Dereye yakın olmamalıdır. Sağlam zeminde yapılmalıdır. Maalesef ilçemizdeki tüm evler derede ”dedi Hüseyin Aslan,“ Dere kenarına evler yapılmamalı. Bu felaket buraya da gelebilir. Bu nedenle dere kenarlarına evler yapılmamalıdır. “İlçemizdeki evler her zaman dere kenarındadır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dere er ya da geç selde yatağını bulacak” uyarısında bulundu

Geçen ay Giresun’da meydana gelen sel felaketinin ardından bölgeye gelen ve incelemelerde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “’Dere er ya da geç selde yatağını bulacak’ diye güzel bir söz var. Orada istediğiniz kadar bina inşa edin, ancak sel geldiğinde yatağını bulmaya geldiğinde ne yapar. Önünde hiçbir şey duramaz … Umarım Giresun’da aldığımız dersler önümüzdeki dönemde bizlere ışık tutacaktır. Ancak bu konuda devletin tespiti yeterli değildir. Milletimizin de kendi çıkarlarından vazgeçmesi ve gerektiğinde onu desteklemesi gerekiyor … ”ifadelerini kullandı.

Ozan Köse – Bekir Koca