Sabır ve sadakat örneğidir

Sabır ve sadakat örneğidir
17:00 - Ekim 22 2020 Perşembe

Afyonkarahisar’ın Sinanpaşa ilçesine bağlı Nuh köyünde yaşayan 41 yaşındaki Öznur Soğukpınar’ın hayatı roman ve filmlere konu olacak.

41 yıllık hayatıyla gişe senaryolarına taş atan Öznur Soğukpınar’ın hayatı 17 yaşındaki evliliği ile değişti. 1996 yılında eşi Osman Soğukpınar (50) ile evlenen Öznur Sogünpınar, birkaç öğrendi. evlendikten aylar sonra kocasının kronik şizofreni hastası olduğunu ve çevresi tarafından bilinmesine rağmen kendisinden saklandığını söyledi. Evliliğinin ilk yıllarında eşinin rahatsızlığı nedeniyle şiddete maruz kalmaya başlayan Soğukpınar, yaşadığı şiddet nedeniyle ilk çocuğu 4 aylıkken hayata gözlerini yumdu. Bunun üzerine Soğukpınar, ailesinin evine gittikten sonra eşinin ve çevresinin ısrarı üzerine evine döndü. İkinci çocuğu Mehmet Soğukpınar, iki yıl sonra spastik sakatlığına kavuştu, kaderini kabul etti ve durumu kabul etti ve hayatı şizofreni hastası kocasını ve engelli oğlunu bırakmayarak devam etti.

Engelli aileyi bir an bile ihmal etmez

Bu arada Soğukpınar’ın 3 oğlu daha oldu. Soğukpınar, şimdi 79 yaşında olan ve çene kanseri olan Emine Soğukpınar’a 7 yıl önce bakmaya başladı. Soğukpınar, 23 yıldır yüzde 75 engelli olan eşi Osman Soğukpınar ve yüzde 100 engellilik raporu bulunan oğlu Mehmet Soğukpınar ve kanserli kayınvalidesi Emine Soğukpınar ile ilgilenmeye devam ediyor. Oğlu Mehmet’i etrafı gezdirmek için sokağa çıkaran fedakar kadın, evin işleriyle birlikte karısının ve kayınvalidesinin tüm günlük ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor.

“Onlara bakmak cennetimiz, görevimizdir”

Yaşadıklarını her zaman sabırla karşıladığını ve kendisiyle gurur duyduğunu ifade eden Soğukpınar, Allah sabır verdiği için her şeye rağmen hayata tutunduğunu söyleyerek de büyük bir kararlılık göstermektedir. Soğukpınar, “17 yaşında evlendim. Bazen hayatım çok mutlu, bazen çok üzgündü. Karımın kronik şizofreni var, oğlumun ciddi şekilde sakat spastik hastalığı var ve kayınvalidem çene kanserine sahip ve halen tedavi altında. Karım her ay hastaneye gidiyor ve ömür boyu iğne oluyor ve aşı yaptırması gerekiyor. Allah’ın verdiği sabırla Allah’ın verdiği sabrı görüyorsunuz, bazen “Kimsede yok, neden bana sahipsin?” Diye düşündüğünüzde mutlu oluyorsunuz. diyorsun. Bu yüzden sabırlı olabileceğim her şeye bakabileceğim için sabırlıyım. Sabır Allah’tan gelen bir şeydir, hastalık Allah’tan gelen bir şeydir ve onlara bakmak bizim cennet görevimiz, görevimizdir. Biri anne, baba, oğul, ayrılma durumunda değilsiniz. Bakmalısın, katlanacaksın ama güzel, kendinle biraz gurur duyuyorsun ”dedi.

“Onları kapının önüne koyduğunuzda, Tanrı sizi kapının önüne koyacaktır.”

Yıllardır hiç yorulmadığını ve engelli ailesine sabırla baktığını belirten Sogünkpınar, en büyük mutluluğunun onları mutlu görmek olduğunu ifade etti.

Soğukpınar, yaşadıklarını duygusal sözlerle şöyle anlattı:

“Ne zaman onların mutlu olduklarını görürseniz, kendiniz mutlu olursunuz, bu yüzden mutlu olursunuz. Hayatlarımız dertler, zorluklar, hastaneleri bilmiyorum, bu yüzden zamanın nasıl geçtiğini bilmiyorsunuz. Bu dünya, geçici aynaya baktığımız gibidir, ancak diğer dünyanın daha fazla eziyeti var. Onları kapının önüne koyduğunuzda Allah sizi kapının önüne koyacaktır. Öteki dünyanın güzelliğini deneyimlemek için onlara bakmalıyız. Tanrı korkumuz var. İnsanlar dışarıda kötü işler yaparlar, ama içimizdeki iyiliği ortaya çıkardığımız kadar, Allah hem bu dünyada hem de öteki dünyada mükafatımızı verecektir. Hiç yorulmadım, sabırlı olabilirsin. “

“Eşim ve akrabalarım evde dövülünce çocuk midemde öldü”

Evlendiğinde eşinin şizofreni geçirdiğini bilmediğini ve durumu kabul ettiğini belirten Soğukpınar, hayatının sonuna kadar engelli ailesine bakmaya devam edeceğini belirterek, “Eşimi göndermediler. çünkü ilk çocuğum köyden taşınacaktı ve eşim ve akrabalarım midemde öldü. O zamanlar 18 yaşında değildim. Evlendiğimde eşimin şizofreni olduğunu bilmiyordum, arkadaşları bir yıl önce kahvehanelerde ona ilaç verdi ve öğrendiğimde babamın evine gidip oraya sığınmak istedim. Ben gitmiş olsaydım bir hafta sonra gelirdi ve eşim ‘Bir daha söz vermeyeceğim’ derdi. Biz geldikten 2-3 gün sonra tekrar hastalanırdı. Hayatım öldüğü müddetçe engelli oğluma, karıma ve kayınvalidemle ilgileneceğim. “Burada kötü bir şeyler var ve ambulans çağırdığımızda, bir şey olduğunda hemen kınıyorlar” dedi.

Ceylan gökten

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi