Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’dan sert açıklamalar
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna’daki son gelişmeleri değerlendirdiği bir basın toplantısı gerçekleştirdi.
İnternet üzerinden uluslararası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Lavrov, “Biz dünya barışından bahsediyoruz. Dolayısıyla biz dünyanın barış içinde olmasını istiyoruz. Dünyanın bizim ele aldığımız konuları ele alması lazım. Ben burada belli başlı kilit noktalardan da bahsetmek istiyorum. Tabi ki her ülkenin belli başlı hakları söz konusu. Hiçbir kuruluş hiçbir kurum Avrupa’da baskın olamaz. Siz batının güvenliğini güvensizlik üzerine kuramazsınız. Doğu güvenli olmazsa batının güvenliğini kuramazsınız. Batı nasıl kendi başına bizim güvenliğimizi belirleyebilir ki? Batılılar nasıl enerji konusunda belirleyici olabilir? Şimdi durum şu, bizi duyuyorlar ama dinlemiyorlar. Ben bir kıyaslama yapmak istiyorum. Mutlak iyinin yok edilen haklar üzerine kurulduğunu görüyoruz. Ben eminim tarih neler olduğunu bize gösterecektir. Eminim duygularımız değişecek ve batılı ortaklarımız diyalog yönünde hareket etmeye devam edecek. Eşitliğe dayalı bir diyalog olmasını istiyoruz ve birbirimizin çıkarlarımızı gözetmemiz gerekiyor” dedi. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Rusya ve Ukrayna arasındaki krize bir çözüm bulunacağından şüphesi olmadığını ifade ederek, Moskova’nın taleplerinin “asgari” düzeyde olduğunu söyledi.
ABD’nin Avrupa’ya baskı kullanarak burada hakimiyet sağlamaya çalıştığını savunan Lavrov, “Zamanında Napolyon ve Hitler Avrupa’yı hakimiyeti altına almaya çalışıyordu. Şimdi de ABD bunu yapmaya çalışıyor” dedi. Lavrov Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yalnız kaldığı yönündeki iddiaların sorulması üzerine, “Batı propagandası mevcut. Başkan Putin bizim konumumuza ilişkin yorumlar yaptı. Bu zaten bizim liderliğimizin konumuydu. Bu yine anayasal güçler ile tam uyum içinde gerçekleşti. Rusya Devlet Başkanı anayasal yetkilerini kullanıyor. Rusya Güvenlik Konseyi’nin her hafta toplantısı var. Rusya’da karar alma mekanizması bu şekilde ilerliyor” dedi.
“Biz provokasyonlara karşıyız”
Bir gazetecinin “Rusya’nın nükleer saldırı yapmayacağı konusunda bir güvence verebilir misiniz?” sorusunu yanıtlayan Lavrov, şu ifadeleri kullandı:
“Bizim askeri bir doktrinimiz var. Bu zaten parametreleri koşulları belirliyor. Burada hangi silahları kullanabileceğimiz yazılı. Burada gerilimin azaltılması gerektiğini savunuyoruz. Lütfen dikkatlice yapılan açıklamalara bakın. Öncelikle sayın Stoltenberg Belçika propagandası yaptı ve radikal güçler de zaten belli başlı açıklamalar yaptılar. Doğu kanadına nükleer güçlerin konuşlandırılması konuşuldu. Biz nükleer yükümlülüklerimizden çıkıyoruz dedi. Fransa, başkan Putin’in açıklamalarına atıfta bulundu. Daha sonra dışişleri bakanı açıklama yaptı. Basınla yaptığı konuşma sırasında, ‘Fransa da nükleer silahları değerlendiriyor’ dedi. Yine ‘NATO – Rusya savaşına hazırız’ dedi. Başkan Biden’ın açıklamalarına bakın. Nükleer savaş, Rusya’dakilerin değil, Batı’dakilerin bahsettiği bir şey. Biz provokasyonlara karşıyız.”
Ukrayna’da sivillerin ölümüne yönelik gelen soruyu yanıtlayan Lavrov, “Ben bu konuda yorum yapamam. Sizin de bildiğiniz gibi muhtemelen Avrupa’nın söylemine bakacak olursanız, BM’nin neler yaptığına bakacak olursanız, tüm medyayı kapatmaya çalışıyorlar. Doğru bilgiye kapatmak istiyorlar. Neo nazi askerlerinin neler yaptığını görmüyor dünya. Donbass’ta neler olup bittiğini bilmiyor dünya. Neo Naziler Ukraynalıların mallarını yağmaladıklarını bilmiyor. Onlar o bölgede sivillerin mallarını yağmalıyor arabalarını çalıyorlar. Onlar yağmacı ve çapulcu gibi davranıyorlar. Pek provokasyon bilgileri geliyor. Afrikalı, Hintli ve Araplara nasıl davrandığını görüyoruz. Onları bırakmıyorlar. Onların Ukrayna’dan ayrılmasına izin vermiyorlar. Yabancıları tren istasyonundan çıkarmıyorlar. Şuan neo Naziler neler yapıyor görürsünüz. Gerçek katiller onlar bunu bilin” ifadelerini kullandı.
“Ukrayna’da Ruslar kendi dillerini kullanamıyorlar”
Başka bir gazetecinin, “Zelenskiy’i Nazi olarak mı değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Lavrov, “Başkan Zelenskiy kendi kişisel korumalarını devreye soktu ve bu kişiler sürekli eğitim alıyorlar. Sürekli ne tür savaş araçları kullanabilirler bunun eğitimini alıyorlar. Büyükbabasının kim olduğunu da biliyoruz. Zelenskiy’nin mevcut yasalarına bakın. Ruslardan bahsetmiyor bile. Nasıl bir başkan bu eylemlerde bulunabilir ve Rus dilini yasaklayabilir. Günlük hayattan bile silmek istiyor Rusçayı. Lütfen Ukrayna’da neler yaşandığına bakın. Resmi dilleri var ama Ruslar kendi dillerini kullanamıyorlar” dedi. Kırım’ın Rusya’yı kontrolünden sonra kendilerinin bu yönde davranmadıklarını savunan Lavrov, “Pek çok Rus vatandaşı Kırım’da yaşıyor şu an ve yerel yetkililerden izin alarak kendi dillerini kullanabiliyorlar. İnternet sitemize girin bir yarım saat bakarsanız göreceksiniz. Dün Başkan Macron şunu söyledi: Zelenskiy’i ve Ukrayna’yı ulusalcılık konusunda suçlamak suçtur. Bir gazeteci kendisine cevap verdi. Donbass’ta yaşananlara kayıtsız kalıyor batı medyası. Lütfen daha fazla olguları öğrenin. Lütfen bu konuda daha fazla bilgi edinin ve Amerikan medyası ile yetinmeyin” dedi.
“Biz siyasi olarak kendimizi yalnız hissetmiyoruz”
Sivillerin ölümünden dolayı üzgün olduğunu ve ölenlerin ailelerine taziyelerine ileten Lavrov, “Her insan canı paha biçilemezdir. Her askeri operasyonda, ne yazık ki askerler arasında olduğu gibi siviller arasında da can kayıpları olur. Rusya ordusuna, yüksek hassasiyetli silahlar kullanmaları emri verildi. Ukraynalı askerlerin bulunduğu kışla binalarına dahi saldırı düzenlenmiyor. Hayatını kaybedenlerin akrabalarına ve yakınlarına başsağlığı dileklerimi iletmek isterim” diye konuştu.
Lavrov, Rusya’yı kınayan BM yasa tasarısının onaylanması ve Rusya’ya yalnızca 4 ülkenin destek vermesine ilişkin, “Ben, bunu bizim fiyaskomuz değil NATO’nun fiyaskosu olarak görüyorum. Donbass’ta 14 bin insan öldü. Medya bunları yazmadı. Hergün buraya ateş açılıyor, siviller öldürülüyor. Okullar, yurtlar ateş altında tutuluyor. Fakat batı medyası bunları dünya kamuoyuna aktarmıyor. Sizin kriterlerinize göre batının böyle olması gerekiyor. Batı politikacıları da sustu. Burada 8 yıl boyunca herkes sustu. Siz bunu zafer olarak yorumluyorsanız bu sizin zaferiniz olsun. Biz siyasi olarak kendimizi yalnız hissetmiyoruz” şeklinde konuştu.