Kızı kandırılıp dağa kaçırılan anne HDP’ye isyan etti: ‘Kimse haklarımızı aramasın’

Kızı kandırılıp dağa kaçırılan anne HDP’ye isyan etti: ‘Kimse haklarımızı aramasın’
12:00 - Ağustos 20 2020 Perşembe

Bursa’da yaşayan Türkan Mutlu, 17 yaşındaki kızının HDP tarafından aldatıldığını ve PKK’lı teröristler tarafından dağlara götürüldüğünü söyledi.

Mutlu, eşiyle sorunları olduğu için çocuklarıyla ayrı yaşadığı günlerde 2 kişinin evlerine geldiğini belirterek, “İstanbul’da yaşarken bizi eşimle barıştırmak istediler. HDP’den geldiğini söyleyenlere sorunlarımı anlattım. Şeyma benden daha iyi konuştuğu için ‘Bu konuyu kapat. Barış yapmak istemiyoruz ‘dedi. Sonra ne olduysa beni terk ettiler ve birden Şeyma’ya döndüler. Nerede çalıştığını ve ne yaptığını sormaya başladılar. Şeyma’nın gittiği sınıfın HDP binasının yanında olduğunu söylediler. O gün evimi, kalbimi, ailemi, bilmediğimiz her şeyi öldürdüler. Şeyma’yı kandırıp ona kitap verdiler. Gözlerim kördü ve hiçbir şey göremedim. Şeyma’mı 1 saat geç arardım. Ben bakarken, kütüphanede olduğumu söylerdi. Bu yüzden onlara gittiğini bilmiyordum. Onu dağa gönderirler. Ben kelimenin bittiği yerdeyim. “Allah kimsenin bu acıyı yaşamasına izin vermesin” dedi.

“Kızımı TV’de görünce çıldırdım”

Şeyma’nın Balıkesir’de üniversite kazandığını belirten anne Mutlu, “Kardeşiyle alışveriş yapsın diye para verdim. İşyerinden çıkarırdı. Kız kardeşi ve erkek kardeşi onu Balıkesir’e götürürdü. Neden kızım alsın? , oraya gitmeye hazır olan, böyle bir şey yapın. Tanrı bilir. ” Çocuğumu yakaladılar, bana ilaç verdiler. Nasıl aldıklarını bilmiyorum. Ama her şeyi düşünüyorum. Oğlumu aradım ve “Bir saat gecikti, telefonu kapalı” dedim. Hala oğlumun sesi, ağlamalarımızı unutmuyorum. Devlete gittim, görevimi yaptım. Sonra Şeyma’yı Diyarbakır’a götürdüklerini ve orada bir ay tuttuklarını öğrendim. O kadar sıktım ki, “Şeyma’yı bana getirin.” Biri bana “Şeyma’yı sana getireceğiz” dedi. Ama gelmediklerini söylediler. Keşke bugün olduğu gibi ayaklarımın üzerinde olabilseydim. İki ay sonra Irak’a gittim. Kızımı orada da göstermediler. Ben çok uğraştım. Kızımı bir gün televizyonda gördüm. Dikkatim dağıldı. Azla, Suriye’ye geçebilmem için camide uyudu. İnsanlar Suriye’den kaçıyorlardı, savaştan kendimi Suriye’ye atıyordum ”dedi.

“Onların gözünde ihanet ediyoruz”

Mutlu, çocukları kaçırılan aileler olarak sadece çocuklarını geri istediklerini belirterek, “Onlardan para, mal, mal istemiyoruz. Hakkımız olan çocuğumu istiyoruz. Ama şimdi onların gözünde çok kötü insanlarız. Onların gözünde ihanet ediyoruz. Bu nefesin bitiminden sonra Şeyma’dan ayrılmayacağım. Ben nasıl burada acı çekiyorsam, eminim sen de Şeyma’da acı çekiyorsun. Sesimizi duysunlar. Çocuklarımızı göndermelerine izin verin. Çocuklarımızı PKK’dan alsınlar. “Kürtlerin haklarını arıyoruz” diyorlar. Kardeşim, çocuğumu elimden alma, bana bu acıyı çektirme, haklarımı arama. Bunu senden doğru yapmak istemiyorum. Allah’ın izniyle Şeyma ile tanışacağız ”dedi.

“HDP milletvekili kadın haklarından bahsediyor ama çocuklarımızı düşünmüyor”

Mutlu, HDP’li milletvekillerinin mecliste kadın haklarından da bahsettiğini söyleyerek, “Siyaseti hiç anlamıyorum. Ben okuyup yazmıyorum. 4 çocuk annesiyim. Bir kelime söylüyorum Hemen bize dönüp bunu söyletiyorlar. Evde haberleri izliyorum. HDP Milletvekili Hüda Kaya mecliste kadın hakları arıyor. Kadın cinayetlerine ve koca şiddetine isyan etti. Ama kimse benim ayranıma ekşi demez. Benimle konuşmasını istiyorum. Düzenlediği parti yükselecek ve çocukları dağa götürecektir. Kalemi almak için silahı verecek. Ya öldürecek ya da ölecek. Bu cinayet değil mi? Kadın haklarını böyle mi savunuyor? Hangi kelimeyle ve hangi mantıkla. Terör cinayeti sadece koca mı? Benim gözümde, bu koca terör, terör de terör. “Orada binlerce kadın ve binlerce kız ölmez mi?” Dedi.

“Bir vekil kalkıp bana ‘çocuğum Şeyma ile’ söylesin”

Mutlu, HDP Diyarbakır İl Müdürlüğü önündeki oturma eylemine defalarca katıldığını belirterek, “15 aile gülümsüyordu. Ben de sevinirken onları kıskanıyorum. Keşke kızım bir an önce gelseydi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sesleniyorum. Tüm yetkililere sesleniyorum. Sadece AK Parti’ye değil diğer partilere de sesleniyorum. Sesimizi duyun. Şeyma ve Şeyma gibiler artık hayatını kaybetmemeli. Paylaşamayacağımız şeyler. Şimdi herkes elini vicdanına koydu. PKK ve terörü destekleyenler Kürt hakkını aradıklarını söylüyorlar. Ama hiçbiri ayağa kalkıp ‘Çocuğumda Şeyma’ ile karşı karşıya gelmedi. Kalemi aldım ve silahı verdim. Amenna diyeceğim. Çocuklarınızı yurt dışına götürüyorsunuz ki psikolojileri bozulmasın. Elinize bir kalem mesleği veriyorsunuz. Her türlü özgürlüğü veriyorsunuz. Ama sen benim gibi zavallıların çocuklarından kalemi al ve silahı ver ”diye bağırdı.

Abdullah Cibir

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi