Harcama limitini müşteriye bildirmeyen bankaya tazminat

Harcama limitini müşteriye bildirmeyen bankaya tazminat
13:12 - Aralık 12 2020 Cumartesi

NY, özel bir banka şubesinden çıkardığı bir kredi kartını kullanması için kardeşine verdi. Bankaya, “Harcama 700 TL’ye ulaştığında SMS ile bilgilendirilmek istiyorum” yazılı talimat verdi. Kardeşinin kullandığı kredi kartına müdahale eden üçüncü kişi, kartı kullanmaya devam etti. Kartın harcama limiti 700 lirayı aşmasına rağmen, iddiaya göre banka şubesi kart sahibine bildirimde bulunmadı. Banka şubesi birikmiş borç için tüketicinin kapısını çaldığında, tahsilat için haciz işlemi başlattığında tüketici parayı ödemek zorunda kaldı. Mağdur tüketici ise kart bilgilerine el koyan ve para harcayan şüpheli hakkında dava açtı. Sanık hakkında 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde Yazı kapsamında ceza davası açıldı. Sanık hapis cezasına çarptırıldı. Bu süreçte ödemek zorunda kaldığı parayı tahsil etmek isteyen tüketici, 2.Tüketici Mahkemesi’nde hem sanık hem de banka şubesi aleyhine dava açtı. Harcama tutarı 700 TL’yi aşmasına rağmen davalı bankanın kendisine bilgi vermediğini, bu nedenle diğer davalı ile müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu iddia ederek, sanıklardan bilgisi dışında kredi kartı ile yapılan masrafları toplu ve müşterek olarak tahsil etmelerini talep etti ve rıza. Sanık banka avukatı, davacının kendi rızası ile kredi kartını başkasına vererek şifresini paylaştığını, harcamaların şifre ile yapıldığını, müvekkilinin yapılan her harcamayı davacıya bildirme yükümlülüğü bulunmadığını, ve davacının tamamen kusurlu olduğunu ve davanın reddedilmesini talep etti.

2. Tüketici Mahkemesi, sanığın davacının kredi kartını davacının bilgisi ve rızası olmadan harcadığına ve söz konusu sanığın ceza yargılaması sonucunda hüküm giydiğine dikkat çekti. Tüm masraflardan sanığın sorumlu olduğuna ve davacının kart ve bilgileri üçüncü bir kişiye iletmede yüzde 50 yanlış hizalamaya sahip olduğuna karar verildi. Sanık bankanın davacının talimatına rağmen davacıya bilgilendirici mesaj göndermediğini, objektif özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, mesaj gönderilmesi halinde zararın büyümesinin engellenebileceğini vurguladı. Mahkeme; davalı bankanın yüzde 50 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın sanık tarafından kabul edildiğine ve banka tarafından kısmen kabul edildiğine karar verildi. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, her iki tarafın da karara itiraz etmesi üzerine kararı bozdu. Kararda, kredi kartının kural olarak kart üzerinde adı ve soyadı yazan kart sahibi tarafından ve kredi kartı sözleşmesi hükümlerine uygun olarak kullanılması gerektiğine işaret edildi; Tüketicinin kartını kardeşinin kullanımına kurallara aykırı olarak teklif ettiği vurgulandı. Daire; Bankanın kusurlu olmadığını vurgulayan mahkeme, kararı bozma kararı aldı. Yeniden yargılamada 2.Tüketici Mahkemesi davalı ve olayda kart bilgilerini çalan bankanın olayda kusurlu olduğuna karar verdi. Sanıkların karara itiraz etmeleri üzerine Yargıtay Genel Kurulu devreye girdi.

Emsal karar imzalayan Genel Kurul, mahkemenin direnme kararını buldu. Genel Kurul’un oy çokluğu ile aldığı kararda; Davacı NY’nin kardeşinin kredi kartını kullanmasına izin vererek kredi kartı sözleşmesine aykırı davrandığı vurgulandı. Kredi kartı sahibi olan davacının, vade masraflarının 700 TL’ye ulaşması durumunda bankaya SMS ile bilgi verilmesini talep ettiği; Dosyanın kapsamı ve talimatların varlığı kaydedilen telefon görüşmelerinden belirlendi. Davacının harcamaları ile birlikte kart harcama limiti 700 TL’yi aşmasına rağmen davacıya bilgi verilmedi. Sanık kredi kartı ile alışveriş yapmaya devam etti ve davaya konu tutara ulaşıldı. Davacının talimatına rağmen banka ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği için banka kusur olarak zararın artmasına neden oldu. Banka tarafından SMS gönderilmesi halinde zararın artması engelleneceğinden, güvence kurumu olan bankaların, davacının zararından, en ufak aksaklıklardan dahi sorumlu olduğu kabul edilmelidir. objektif özen borcu. Kanun Genel Kurulunda yapılan görüşmelerde, kredi kartını bir başkasına devreten kart sahibinin bu kartla yapılacak masraflardan sorumlu olacağı, buna atfedilecek bir kusur bulunmadığı ileri sürüldü. davalı banka ve dolayısıyla hüküm tersine çevrilmelidir, ancak bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından kabul edilmemiştir. . Bu durumda; Yerel mahkemenin bankanın da kusurlu olduğuna dair verdiği direniş kararı haklı. Ancak kusur oranı Özel Ofis tarafından incelenmediği için dosyanın incelenmesi için Özel Ofise gönderilmesi gerekmektedir. Direniş kararı alındı ve dosyanın kusur oranına ilişkin diğer itiraz itirazlarının incelenmesi için Yargıtay 19. Hukuk Dairesine gönderilmesine oy çokluğu ile karar verildi ”.

Süleyman Aydın

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi