Elazığ depremzedelerinden İzmir’e destek

Elazığ depremzedelerinden İzmir’e destek
12:12 - Kasım 1 2020 Pazar

Elazığ’daki enkazdan 1,5 saat sonra mezarlardan çıkarılan depremzedeyi: “İzmir’de olup yardım etmek istedim”

Elazığ’da enkaz altında kalan ve 1,5 saat sonra kaldırılan Mustafa Yurtseven, İzmir depremi nedeniyle şok içinde olduğunu ve yardım etmek için orada olmak istediğini söyledi.

24 Ocak’ta meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde 37’si Elazığ’da, 4’ü Malatya’da olmak üzere 41 kişi hayatını kaybetmiş, 20 binden fazla ev ağır hasar gördü. Depremde Mustafa Paşa Mahallesi’nde yıkılan ve 1,5 saat sonra enkazdan kaldırılan binanın altına gömülen Mustafa Yurtseven, İzmir’deki depremi ilk duyduğunda 10 dakika ayakta duramadığını söyledi. ve hala şoktaydı. Depremde binanın yıkıldığını belirten Yurtseven, “Depremden 1,5 saat sonra kendimi terk ettim. Enkazdan çıktığımızda itfaiye yakaladı. Onların yardımıyla çıktım. Oradan onu hastaneye götürdüler. Geçen gün hastaneden ayrıldık. Ne hissettiğimi tarif etmek çok zor. Anlatmak istersem, yapamam. Rüyada iki katlı evler vardır. Üzerinize düşen iki kat görüyorsunuz. Şimdi İzmir’i aynı şekilde görüyorum, aynı şok içindeyim. “İlk gerçekleştiğinde, onu yaşıyormuşum gibi 10 dakika ayağa kalkamadım.”

“Şu anda orada olmak ve onlara yardım etmek istedim”

Orada kurtarılanları gördüğünü ve aynı şeyi yaşadığını belirten Yurtseven, “O an yaşıyormuşsunuz gibi geliyor. Bu çok zor bir şey. Rabbim kimsenin yaşamasına izin vermesin. Allah onların da yardımcıları olsun. Evde yalnızdım Karım ve çocuklarım gezmeye gitmişti. Deprem oldu. Rabbim bir daha göstermesin. Sabahtan beri İzmir’i izliyorum. Dün yine izledik. Eve gidiyoruz, tekrar izliyoruz. İzlemeye devam ediyoruz. Orada bir sessizlik deyince tamam diyoruz ki birisi çıksın, durdular. Hala o heyecan ve üzüntüye sahibiz. Şu anda orada olmak ve onlara yardım etmek istedim. Çünkü onu yaşadım. İnsanların çabaları ve telaşı anlatılmaz. İzmir’de olsak bile, birine yardım edebilirsek. Keşke fırsatımız olsaydı. Artık herkes orada ”dedi.

Elazığ depreminde kızını kaybeden baba: “Tüm bu duyguları yeniden yaşadık”

Elazığ’da meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremde enkaza gömüldükten sonra yaşamını yitiren 15 yaşındaki Sena Nur’un babası Sena Nur’un babası Ufuk Demir, kızının kızını kaybettiği depremin ardından yaşadığını söyledi. İzmir’deki deprem bir film şeridi gibi gözlerinin önüne geldi, bu yüzden aynı acıyı paylaştılar ve depremzedeleri imkânları dahilinde karşıladılar. istediğini belirtti.

24 Ocak’ta meydana gelen 6.8 ölçekli depremde Elazığ’da 37, Malatya’da 4 olmak üzere 41 kişi hayatını kaybetti. Elazığ’daki en büyük kayıp Sürsürü Mahallesi Dilek Sitesi’nde oldu. Yıkılan alanda 14 kişinin hayatını kaybettiği 15 yaşındaki Sena Nur Demir’in de cansız bedeni ekipler tarafından enkazdan çıkarıldı. Önceki gün İzmir’de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremin ardından yaraların sarılması adına tüm yardım ve destek ekiplerinin yanı sıra Elazığ’ın ilk gününe sevk edildi. Özellikle en büyük manevi destek, aynı kaderi yaşayan Elazığlı depremzedelerden geldi. 15 yaşındaki Sena Nur Demir’in acı çeken babası Ufuk Demir, İzmir’deki depremi duyunca aynı acıyı yaşadıklarını ve paylaştıklarını söyledi.

“İzmir halkının duygu ve düşüncelerini çok iyi biliyorum”

Ağrısının ilk günkü kadar taze olduğunu ifade eden baba Ufuk Demir, “Kızımı 24 Ocak’taki depremde kaybettim. Şu anki hislerim şu an 24 Ocak’ta olduğu gibi, ben de aynı şeyi yaşıyorum. Kızımı kaybettim ama İzmirlileri geçtim. Hayatta kalanların gözleri parlaktır ve Allah ölenlere merhamet etsin. Kızım 15 yaşındaydı. Dilek Sitesi’nde çukura gömüldü, orada vefat etti. Şu anda İzmirlilerin duygu ve düşüncelerini çok iyi biliyorum. “Dışarıda kalanlara yardım edebilir, getirebilir ve ağırlayabilirsek mutlu oluruz” dedi.

“Onları en iyi anlıyoruz, Tanrı yardımcın olsun”

İzmir depremi sonrası gelişmeleri televizyonda yakından takip ettiklerini söyleyen Demir, enkazdan kurtarılan her biri için mutlu olduklarını belirterek, “İzmir depremi sonrası sabaha kadar televizyon izledik. İsmini bilmediğim Buse ve İnci’nin kurtuluşundan dolayı mutluyuz. Biri 16 yaşında ve kızımdan bir yaş büyüktü, tüm bu duyguları yeniden yaşıyoruz. Aynı acı, önemli değil. Ağrı İzmir, İstanbul, Malatya veya Elazığ’da aynı. Hiçbir şey değişmedi, insan aynı kişidir. Tek dileğim hepsinin doğru çıkması. Allah kimseye böyle bir felaket getirmesin. Zor bir şey, bu unutulacak bir şey değil, insana kardeş oluyor. O anda yaşadığınız acı ve tatlılık, panik anı unutulamaz ve silinemez. Yaşadığınız depremden sonra başka bir deprem gördüğünüzde film şeridi gibi aklınıza geliyor. Onları en iyi anlıyoruz, Allah yardım etsin ”dedi.

Elazığ depreminde en büyük acıyı çeken baba ilk kez konuştu

Elazığ depreminde yıkılan binada eşini, iki çocuğunu, kayınpederini ve kayınvalidesini kaybeden Serhat Aslan ilk kez konuştu. Her gün acı çektiklerini belirten Baba Aslan, bu acıyı çekenlerden biri olarak İzmir’de enkazda bekleyenleri en iyi şekilde anlayacaklarını belirterek, “Eminim ki devletimiz de yanımızda olmuştur. İzmir’de gece “.

24 Ocak’ta meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde 37’si Elazığ’da, 4’ü Malatya’da olmak üzere 41 kişi hayatını kaybetmiş, 20 binden fazla ev ağır hasar gördü. Depremde şehir merkezinde bulunan Mustafa Paşa Mahallesi’nde iki bina yıkıldı. Çöken 5 katlı binalardan birinde ikamet eden dedeleri Mehmet ve büyükanneleri Aişe Arifoğlu hayatını kaybetmişti. Daha sonra dedesi Mehmet, büyükanne Aişe Arifoğlu, kızları Halime Aslan ve çocukları, 7 yaşındaki Miraç Ali ve 2 aylık Rüya Aslan’ın cenazeleri enkazdan çıkarıldıktan sonra bulundu. Eşi, iki çocuğunu, kayınvalidesini ve kayınpederini kaybederek en büyük acıyı yaşayan baba Serhat Aslan, Elazığ’daki depremin ardından ilk kez İHA muhabiriyle görüştü. Ağrılarının ilk günkü kadar taze olduğunu belirten Aslan, İzmir’de meydana gelen depremden sonra televizyon izleyemediklerini ve enkazda bekleyenleri en iyi şekilde anladıklarını ifade etti.

“Hiçbir şey kalmamıştı, her yer kum ve toz.”

O gece anlatan Serhat Aslan, “Eşim ve çocuklarım deprem akşamı kayınvalidemdeydiler. Oraya gittim ve gördüm. Kızım da 2 aylıktı. Saat 21: 00’de doğru yemekten sonra kalkıp evime geldim. Orada kaldılar. Eve geldim, deprem oldu. Sakinleştik ve kaçtık. Ama hiçbir şey kalmamıştı, her yerde kum ve toz. Oğlum 7 yaşındaydı ve kızım sadece 2 aylıktı. Ayrıca karımı, kayınvalidemi ve kayınpederimi de kaybettik. Mustafa Paşa Mahallesi Ayken Apartmanı’nda kaybettim ”.

“İçimdeki acıyı gerçekten hissediyorum”

İzmir’de deprem olduğunu ve televizyona açılamadıklarını ifade eden Aslan, “Psikolojimiz çoktan kırıldı ve onları görünce kötüleşiyoruz. Onları en iyi anlayan, enkazda bekleyenleri en iyi anlayan biri olarak tanıyorum. Acılarını içimde gerçekten hissediyorum. Hatta ağladık. Tanrı’nın iradesi. Her gün acı çekiyoruz. Bunu kimse bilmiyor. Davulun dışarıdan gelen sesi güzel. Nasıl durduğumuzu Tanrı bilir. Hayat devam etmeli. İsyan etmediğimize inandık. Daha kötüsü var. 2 gündür televizyona çıkmadık. İzlersek üzülürüz. Kederimiz zaten yeterli. Ve onları gördüğümüzde kötüleşiriz. İlk duyduğumda tüylerim diken diken oldu. O anda telefona bir ihbar geldi, oradan öğrendim. Üzgündük ve ağladık. Hiçbir şey yapılamaz. Çünkü o kaderin yazarı ve biz de oyuncuyuz.

“Devletimiz ilk gece bizimle birlikteydi, şimdi eminim İzmir’de”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun mükemmel bir insan olduğunu belirten Aslan, “Gerçekten acımızı paylaştı. Onu gözlerinde gördüm. Onu orada ve enkaz yerinde, cenaze namazında taziye olarak gördüm. Allah devletimize zarar vermesin. Süleyman Soylu biraz hastaydı. Rabbim acil şifa versin. Her zaman dua ederiz. Başkanımız da öyle. Rabbim devletimize zarar vermesin, seviyoruz. Devletimiz ilk gece bizimle birlikteydi, şimdi İzmir’de eminim. 20 yıl önceki gibi değil. Allah devlete zarar vermesin. Çünkü yaşadık ve gördük. Tüm imkanlarını seferber etti. Ama hiçbir şey yapılamaz. Evimizde hiçbir şey yoktu, demir yoktu, tozdu ”

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi