Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin dış politikasına yönelik eleştirilere cevap verecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin dış politikasına yönelik eleştirilere cevap verecek
13:00 - Eylül 17 2020 Perşembe

İl Başkanlarının Genişletilmiş Toplantısında video konferans sistemi ile Cumhurbaşkanına hitap eden Erdoğan, “Suriye’de Türkiye, neden, neden Türkiye Libya’da, neden Doğu Akdeniz’de Türkiye, Türkiye Neden Afrika, Türkiye, Balkanlar’da, Kafkaslar’da ‘Ayrıca Orta Asya’da mı?’ diye soru sorarak muhalefete başvurdu, Türkiye, Suriye, Libya, Doğu Akdeniz, Afrika, Balkanlar, Kafkaslar, Orta Asya’da bu bölgelerdeki sorunların çekilmesi durumunda Türkiye hariç, Türkiye hariç Sınırın küçük bir kesimi, Türkiye’nin bu bölgesinden çekilmek isteyen herkesin olduğunu söyledi. Birkaç aydır virüs salgınının neden olduğu yer değiştirme korosunda olağan büyük kongre sürecine rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a rağmen belirlenen zaman çizelgesine uygun yürüdüğünü belirterek, “Kongremizin tamamı da salgıyla mücadele kurallarını harfiyen düzenledik. Bugüne kadar 577 ilçe yani tüm ilçelerin yüzde 59’u … Bu kongre sonuçlarına göre yeni ilçe başkanlarımızın yüzde 51’i ve yeni yönetimleriyle yolumuza devam ediyoruz.Son 2 yıldaki değişimi düşündüğümüzde bu oran yüzde 61’e ulaşıyor ”.

Doğru bir dava için mücadelenin seçime kadar sürmeyeceğini ancak mezara kadar devam edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, il kongrelerini Ekim ayı ortasında başlatmayı planladıklarının altını çizdi. Erdoğan, “Türkiye 2053 zihinsel tatbikatlarının vizyonunu somutlaştıracak, beklenti ve talepleri belirleyecek, biz de teklif ve proje hazırlığı için siyasi bismillah ilerletmeliyiz. Başkalarının böyle bir sorunu ya da hazırlığı olmayabilir. Ama AK Parti olmalı. Çünkü biz sadece geçmişin değil, sadece bugünün değil, geleceğin de partisiyiz, geleceğin hükümdarıyız, aynı zamanda geleceğin umuduyuz ”dedi.

“Ulusumuz layık olduğu için gelişmeye ve gelişmeye çalışıyoruz”

Türkiye’nin Seyahatleri sonrasında yaşanan olayları anımsatan ve ülkede meşru hükümeti devirme girişimlerine karşı dilini bırakan omurgalıların Cumhurbaşkanı Erdoğan bir tavır sergilediklerini belirterek, “Demokrasi elbette Amerika’dan kaynaklanıyor ve gelişiyor. Ancak bugün, her iki coğrafyanın sözleri dışında, demokrasi ile yakından ilişkili değiller, bazılarında faşizm, bazılarında sömürgecilik ve diğer hastalıklar, tıpkı kanser hücrelerinin vücuda yaptığı gibi, ülkenin hükümetlerini ve sosyal yapılarını hızla istila ediyor. Ülkemizi başkaları öyle istediğinden ya da öyle gördüğümüz için değil, milletimize layık olduğu için geliştirmeye ve geliştirmeye çalışıyoruz. “Demokrasi” dünyada yaygın bir kavram olduğu için. ”

“Bu sorulara ‘evet’ cevabını verebilecek aklı başında birini görmedim”

Türkiye’nin içten yanıt verenleri Cumhurbaşkanı Erdoğan, dış politika politikasında yapılan eleştirilere, “AK Parti demek, bir yandan günlük işleyişi yürütmek ve sorunları çözmek, diğer yandan kapsamlı ve radikal bir fikir peşinde koşmak demektir. bu çizgiden ilerlerse sığlaşır.Bu sığlık beraberinde önce ulustan kopar, sonra milletin desteğini yitirir.Ülkemizdeki bazı insanlar ısrarla sığ sularına çekmeye çalışırlar, çünkü böyle Fiziksel aktivite ve zihinsel derinlik 19 yıldır bu tuzağa düşmedik.Her zaman kendi vizyonumuzu, gündemimizi ve projelerimizi takip ettik.Karşılaştığımız zihniyetin tutarsızlığını anlamak için son dönemlere bakmak yeterli. Terör örgütlerine tepki, sınırlarımıza yönelik taciz, hava ve deniz haklarını koruma çabaları … Ne diyorlar, ‘Neden Türkiye Suriye’de’ diyorlar ‘Neden Türkiye Libya’da’ diyorlar y, ‘Doğu Akdeniz’de Türkiye’ diyorlar, ‘Neden Türkiye Afrika’da’ diyorlar, ‘Neden Türkiye Balkanlar’da, Kafkaslar’da, Orta Asya’da diyorlar. Kısacası ‘Türkiye’nin mücadelesi onlara neden veriyor’ diyorlar. Tersine soru sorarak Türkiye’nin bu mücadelede her zaman işaret etmediği mantığın ne olacağı konusunda birlikte koşacağını varsaymakta haklı olabilirler. Örneğin, Suriye Türkiye tamamen geri çekilirse barış, sükunet ve özgürlük aradığı bir dönemde mi? Mesela Türkiye orayı görmezden geliyorsa Ertesi gün Kuzey Irak’taki teröristlerden temizlenmiş bir bank var mı? Mesela Türkiye, meşru otorite arayışıyla ülkeyi terk etmek için Libya’da darbeyi yönetenlerin köşesine sıkışmış olanlara sırtını döndüyse? Örneğin Türkiye her şeyden vazgeçerse; Fransa başındaki beceriksizliğin yol açtığı çarpıklıklardan kurtulup sağduyu siyasetine mi yöneliyor? Mesela AB, Türkiye uzun süre ülkemize karşı uygulanan çifte standardı terk edip tüm haklarından feragat ederse bize verdiği sözleri tutmaya başlasın mı? Mesela böyle bir durumda bölgede hesabı olan devletler her şeyi bir kenara bırakıp gidecek mi? Örneğin ülkemizde ekonomik tuzaklar kurmaya sürekli çabalayanlar pişmanlık duyacak ve bize destek olacak mı? Tüm bu sorulara gerçekçi ve samimi bir ‘evet’ ile cevap verilirse, uyguladığımız politikayı gözden geçirmemiz zorunlu hale geliyor. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde özellikle küçük bir kesimin aklı başında bu sorulara ‘evet’ cevap verebilecek kimseyi görmedim, duydum, bilmiyorum “dedi.

Derya Yetim

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi