Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Sayın Macron, şahsen benimle daha çok sorun yaşarsınız”.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 Eylül 1980 darbesinin 40. yıldönümünde Yassıada’da düzenlenen ‘Vesayetten Demokrasiye Milli İrade’ konulu sempozyuma katıldı. Programa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, MHP Başkanı Devlet Bahçeli, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Eski Başbakan Tansu Çiller ve çok sayıda davetli katıldı.
Programda konuşan Erdoğan, “Sempozyumun tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Allah’tan diliyorum. Bu sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen Adalet Bakanlığımıza özellikle teşekkür ederim. İnsanlık tarihinde birçok hükümet biçimi vardır. Milli üstünlüğünü esas alanların bu yönetim sistemlerinde özel bir yeri olacaktır. Özellikle son yüzyıla damgasını vuran demokrasi, zengin bir uygulama alanına sahiptir. Türkiye’deki ilk katılımcı ülkeler arasında olmadıkça. Bu süreç çok zor ve zahmetli oldu ”dedi.
“Hiçbir vesayet oyunu meşru değildir”
“1950’den bugüne baktığımızda darbe, cuntas ve vesayet lekeleriyle dolu olduğunu görüyoruz” diyen Erdoğan, “Siyaset mühendisliği, tiranlık, sinsi tuzaklar ve daha birçok oyun yaşadık. Bu süreci asla unutmayacağız, demokraside ve ekonomide geri kalmışlık olarak ödediğimiz, çocuklarımızın darağacından terör saldırılarında ölmeleri için öncelikle ülkemizdeki herkes bu gerçeği kabul etmelidir ve Türkiye darbesinde hiçbir girişimde bulunulmamıştır, hiçbir oyun yoktur. meşru vesayet milli değildir, masum değildir, onurlu değildir. “dedi.
Bir önceki darbenin her nabzının eksikliklerini yarım bıraktıklarını, başarısız olduklarını tamamlamak için meydana geldiğini söyleyen Erdoğan, “Türkiye’yi kendi başına bırakılması gereken önemli bir yer olarak nitelendiren ülkemizin yönetmesi için elinden bekçiler denemiş olmalı Milletimiz 15 Temmuz’da gösterdiği cesaret ve kahramanlıkla geçmişin kirli senaryolarıyla da hesaplaştı.Ayrıca o gece millet ayağa kalktığında darbecilerin silahlarının, toplarının, medyaları ve uluslararası destekleri işe yaramaz ”dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün 12 Eylül. Bu tarihte hepimiz için bir takvimde 365 sayfadan fazlası var. Türkiye, 12 Eylül sabahının gölgesinde tam 40 yıl önce bir silahın gözlerini açtı. Tanıdık bir felaketin habercisi gibiydiler. Türkiye askeri darbeye daha çok maruz kaldı. 1960 darbesi ve ardından gelen ve çocukluğumuza denk gelen ancak bizden önceki kuşağın tüm hayatına yerleşen felaketler bugün hala kalpleri yakıyor. Tüm bu acı gelişmeler, darbeye zemin hazırlamak ve toplumsal meşruiyet yaratmak için yazılmış kasıtlı bir senaryonun ürünü ”dedi.
“Darbe haberi Washington’u vurduğunda birisi ‘çocuklarımız yaptı’ demesi 12 Eylül’ün karanlık tarafını ifade ediyor. Hiç şüphe yok ki 15 Temmuz gecesi yine “çocuklarımız yine yaptı” demeyi bekliyorduk “diyen Erdoğan,” Türkiye 12 Eylül darbesini karanlık odağa hazırlamak için, şüphesiz darbe planlaması yapıldı. Sol grupların askeri rejim PKK’yı zor yoldan tasfiye etme amacı “Askeri rejimin bu ülkenin iç girişimlerini kaybetmesinin de FETÖ’nün önünü açacağını daha iyi görüyoruz.”
“Artık IMF adında bir kapımız yok, bizim için yeterliyiz”
Erdoğan, “Milletimizin dini hassasiyetleri, kültürel birikimleri, FETÖ ve benzeri sapkın yapılar ön plana çıktı. IMF’ye bağımlı hale getirildik ve hüküm giydik. Bunu şahsen yaşadım. Göreve geldiğimizde IMF’ye borç 23.5 milyar dolardı ve çok şükür 2013’te IMF’ye olan bu borcu sıfırladık. Artık borcumuz kalmadı. Ama ana muhalefet, “Bakın, ekonomik sorunlarınız var, durmayın, IMF’ye başvurun, bu ülke yaşasın” dedi. Artık IMF yok, bize yeter. Bu ülke kendi kendine yeterli ”dedi.
“Son 18 yılda birçok reform gerçekleştirdik”
Erdoğan, son dönemde gündeme gelen pek çok acı sorununun kökeninin 12 Eylül’de ekilen toplumsal çarpıklıklar olduğunu belirterek, “Gençlerimizi tarihi ve kültürüyle uğraşmak yerine sapkın yaşam tarzları, ahlaksızlık ve lümpenizm olmaya teşvik ediyoruz. 12 Eylül’ün ülkemize bıraktığı kötü miraslardan biridir. Şok ve vesayet düzeni, Türkiye’nin doğrudan müdahalesinin ağır sonuçlarıyla yüzleşmek istemeyen her zaman vazgeçilmez bir araç olmuştur. Gölgesi olmayan tek radikal değişiklik, Başkanlık Hükümet Sistemine geçişimizdir. Bu onları ciddi şekilde rahatsız etti. Elbette bu aşamaya kolay gelmedik. Son 18 yılda milletimizin demokrasi ve kalkınma özlemini giderecek pek çok reform gerçekleştirdik ”dedi.
“Bay Macron, şahsen benimle daha çok sorun yaşarsınız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakın, güneyde koalisyon güçleriyle kavgamız var. Ve hemen terörist bir devletin yaratıldığını görüyorsunuz. Nerede? Suriye’de. Öte yandan Libya’da darbeci Hafter ve güçleri maalesef Wagner adlı paralı asker Abu Dabi yönetimi tarafından desteklenen silahlı kuvvetlere sahip. Bunların yanında Fransa her zaman gündemde. İsim olarak bahsetmek istemiyorum ama benimle çok meşgul olduğu için bahsetmek zorundayım. “Türk milletiyle değil, Erdoğan’ımızın başı dertte. Bay Macron kişisel olarak size daha da üzülüyor. Türk milletiyle uğraşmadan önce Türkiye ile ilgileniyor. Afrika’nın randevusu neredeyse Fransa’da. Cezayir’de bir milyon insanı öldürüyor. Bize insanlık dersi veremezsin, önce şunu öğren. Ona şahsen söyledim. Bak dedim, bilgi geçmişin yok, onları öğrenmelisin. Afrika’da kimsenin burnunu kan akıtmadık ”dedi. dedim.
Yunanistan’a Doğu Akdeniz mesajı
Koronavirüs sürecinde 150’ye yakın Afrika ve dünya ülkesine destek verdiğimizi belirten Erdoğan, “Ey Macron, sen ne yaptın? Halen dirsek temasında olanlar neyle karşılaştı? Sen böyle diyorsun. Konsey Türkiye, Cumhurbaşkanı olarak, yargı, kurumlar, ordu ve diplomasi uygulamaları hedefi ile kendi oyun planlarında hızla ilerlemeye başladı. Yunanistan’ın şu anda ne yaptığına bir bakın. Neye güvenmek? Zodyakla dolaşıyorlar. Yanlış işi yapıyorsun, bu yollardan gitme. Uygun olduğunda komşunuzu ararsınız, sonra mahalleye hakkını verirsiniz. Tanrıya şükür kendi kararlarımızı veriyoruz. Gerekirse artık savaşabilecek bir Türkiye var. “Dedi.
Gamze Erdemir – Mustafa Biçer
