Cumhurbaşkanı Erdoğan: & quot; Cuma günü müjdeleyeceğiz, inanıyorum ki Türkiye’de yeni bir dönem açıldı & quot;

Cumhurbaşkanı Erdoğan: & quot; Cuma günü müjdeleyeceğiz, inanıyorum ki Türkiye’de yeni bir dönem açıldı & quot;
18:00 - Ağustos 19 2020 Çarşamba

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası’nın açılış törenine katıldı. Törene Erdoğan’ın yanı sıra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da katıldı. Programda konuşan Erdoğan, 400 milyon dolarlık yatırımla 100 bin metrekare kapalı alanda kurulan tesisin 1.400 kişiye istihdam imkanı sağlayacağını belirterek, “Tesisin ülkemize Türkiye’de öncülük edeceğine inanıyorum. Güneş paneli sektörü Yenilenebilir enerji bizim için çok önemli.Artık sadece üretiyor, ürettiklerini içiyor, pazara ve yurtdışına satmak yeterli değil.Firmalarımız üretimle birlikte inovasyon ve araştırma-geliştirmeye odaklanmalı. Saygılarımla, tesisimizin 100 mühendis ve araştırmacının çalışacağı modern bir araştırma ve geliştirme merkezi ile desteklenmesi takdire şayan.

Konya Karapınar’daki bin megavatlık güneş enerjisi santrali hakkında konuşan Erdoğan, “Ülkemiz bu alanda muhteşem bir tesise sahip olacak. Toplam 1 milyar dolarlık yatırımla 2 bin 600 futbol sahası büyüklüğündeki bu santral buluşacak. 2 milyon vatandaşımızın yıllık enerji ihtiyacı, yılda 2 milyon ton. “Fosil ve karbondioksit salınımını önleyeceğiz. Milyonlarca dolarlık ithalatın önüne geçeceğiz. Böylelikle çevreye duyarlı modern tesisi ülkemize kazandırmanın gururunu yaşayacağız. ”

“Bu dönemde ne salgına karşı mücadelemizi kestik, ne de diğerleri gibi yatırımlarımızı durdurma kararı aldık.”

Dünyanın birçok ülkesinde virüs corona nedeniyle yatırımların standında olduğuna dikkat çeken Erdoğan, bu süreçte benzersiz bir yol izlediğini belirterek, “Bu dönemde biz ne aldık ne de yatırımımızı durdurmaya karar verdik. Salgınla mücadele ediyoruz. Ekonomimizin yeniden büyüme trendini ortaya koymaya çalışıyoruz ”dedi.

Dünya çapında 800 bin kişinin hayatının birçok alanını etkileyen salgını öldüren salgını Erdoğan’ın atlatmasının kolay olmadığını ve Türkiye’nin salgını yönetebilen ender ülkelerden biri olduğunu söyledi. Türkiye, salgının kontrol altında olduğunu ifade eden Erdoğan, “Son yıllarda vaka sayısındaki kısmi artış salgın kontrolümüz altında görünüyor. Hava yolu trafiğinin kaybedilen ivmeyi kapattığını görüyoruz. Gelen misafir sayımızın artmasıyla birlikte Turizm sektörümüz Rusya, Ukrayna ve Almanya’da toparlanmaya başladı Sanayi üretimi Haziran ayında aylık ve yıllık bazda güçlü bir performans sergiledi.Aylık yüzde 17,6’lık üretim artışı ile dünyanın en hızlı toparlanan 5. ülkesi olduk.Sermaye ve keşif artışları çift haneye kadar olan kalemler yatırım talebi açısından çok güçlü bir sinyal veriyor.Yılın ilk 7 ayındaki yatırım talebi, salgına rağmen geçen yılın yüzde 28 üzerinde … 2010 yılı Temmuz ayında Türkiye’deki konut satışları tarihi bir rekor artışa imza attı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 125. “Üretimin ana girdilerinden biri olan elektrik tüketim verisi yükseliş eğilimindedir”.

“Bizim görevimiz, gücü karamsarlık aşılamak olan muhalefeti önemsemeden üretime ve yatırıma devam etmektir.”

Türkiye ekonomisinin salgın öncesi ivme yakaladığını ifade eden Erdoğan, “Umarım bu hızı daha da artırmaya kararlıyız. Her test bizim için bir fırsattır. Korona virüsü salgınıyla değişen küresel dinamikler yeni kapılar açmıştır. Ülkemizin önünde açılacak ve yeni fırsatlar belirlenecek. “CHP zihniyetinin bizi esir almasına izin verirsek, bizi siyasette vesayet, ithalata ve sanayide enerjiye dışa bağımlı olmaya mahkum edeceğiz” dedi.

Erdoğan, iş dünyası olarak adlandırılan chp’nn tavrını eleştirerek, “Milletimizin ülkemize verebileceği mücadeleyi desteklemek için sığ bir muhalefet anlayışı yoktur. Türkiye’nin gelişmesine katkıda bulunurken ülkemizi sürekli karalayan, doğru ve Türkiye’den ayrıldı muhalefetin bu ülkede yabancılaşmak anlamına geldiğinden şikayet etti CHP, ülkeyi IMF konseyine gizlice teslim ediyor, tek sorun otel lobisinde buluşuyor. Türkiye’mizin tüm girişimcileri bu ülkenin potansiyeline ve parlak geleceğine inanıyor Bugün dünden daha iyi bir sahadayken, umarım yarın çok daha iyi bir konumda oluruz. CHP’nin sorumsuz ve vizyonsuz politikasının son 18 yılda olduğu gibi. Diplomasi, ekonomi ve sürdürülebilir kalkınmada başarının temel koşulu, enerji bağımlılığı. indirmek için “dedi.

“Enerjide dışa bağımlılık aynı zamanda enerji güvenliği için bir tehdittir”

Enerjide dışa bağımlılığın olumsuz durumuyla oluşan Erdoğan, ‘Güçlü enerji bağımsız Türkiye’de 3 yıl önce hayata geçirilen fikirle ulusal enerji ve madencilik politikalarını hatırlattı. Erdoğan, dışa bağımlılığı azaltmak için yerli ve yenilenebilir enerjinin önemine değinerek, “Enerjide dışa bağımlılık sadece cari işlemler dengesi için değil, aynı zamanda enerji güvenliği için de bir tehdit. Türkiye’nin güçlü enerjiden bağımsız ideali, ulusal enerji ve madencilik politikalarımızı 3 yıl önce başlattık. Dış kaynaklara bağımlılığımızı azaltmak için enerji sepetimizde yerli ve yenilenebilir enerjinin payını artıracak yatırımlara hız verdik ”dedi.

“2019 yılında elektriğimizin yüzde 62’sini yerli ve yenilenebilir kaynaklardan ürettik”

2002 yılında AK Parti’nin iddia ettiği gibi Erdoğan’ın iktidara geldiği dönemle kıyaslandığında, Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücü Avrupa’nın önde gelen ülkeleri arasında yer aldığını söyledi. Erdoğan, “2019 yılında elektriğimizin yüzde 62’sini yerli ve yenilenebilir kaynaklardan ürettik. 2002 yılında yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimimiz yüzde 26,3 olurken, bu sayı 2019’da yüzde 48’e, bu yıl Temmuz ayı sonunda yüzde 49,2’ye yükseldi. 2019 yılında güneş enerjisinden elde ettiğimiz elektrikle yaklaşık 4,1 milyon hanenin elektrik tüketimini karşıladık. 2002 yılında 12 bin 305 megawatt olan yenilenebilir enerji kurulu gücümüz, 2020 Temmuz sonu itibariyle 46 bin 679 megawatt’a yükseldi. Daha önce Türkiye’de termik santraller ve hidroelektrik enerji üssü ile buluşurken bugün rüzgar, güneş, jeotermal, biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanın. Farklı enerji kaynaklarını tek bir kaynağa bağımlı olmadan sisteme dahil ederek enerji üretim altyapımızı zenginleştiriyoruz. Türkiye’nin kurulu gücünün yarısı temiz enerji kaynaklarından oluşmaktadır. Güneş enerjisi kurulu gücünde dünyada 13., Avrupa’da 7. sıradayız. Bugün güneşten elektrik üretimimiz toplam elektrik üretimimizin yaklaşık yüzde 4’ünü oluşturmaktadır. Bu yıl ilk kez güneş ve rüzgar santrallerimizin toplam elektrik üretimimiz içindeki payı yüzde 10’un üzerinde oldu. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımız; Yerli üretim, yerli Ar-Ge ve yerli insan kaynağı koşullarında yatırımlara açığız. “Akdeniz’de haklarımızı ve yasalarımızı korumak için attığımız adımlar, enerjide dışa bağımlılığımızı ortadan kaldırmak için hayati önem taşıyor.”

“Türkiye’nin Doğu Akdeniz’i Libya’dan o kadar farklı cephelerde ki mücadelede ileriye dönük bir mücadele yürüttü”

‘Türkiye’nin Doğu Akdenizinde ne işi var?’ Erdoğan’ın muhalefet partilerini çağırdığını sorduğunda, Türkiye’nin Doğu Akdeniz meselesi gelecekteki bir meydan okuma olarak belirlendi. Erdoğan, “Türkiye’nin Doğu Akdeniz’i Libya’dan bu kadar farklı cephelerde yürüttüğü mücadelede sadece bir hak mücadelesi değil. Anavatanımızı savunmak için ne kadar önemli çabalarsak, bugün mavi vatanı savunmak o kadar önemlidir. Bir asır önce yırttığımız gibi, Doğu Akdeniz’de ülkemize empoze edilmeye çalışılan Serv’e boyun eğmeyeceğiz. Yüzde 100 haklı olduğumuz bu konuda bir millet olarak hizmet verirsek, Gelecek kuşakların yüzüne bakamıyoruz, kendi haklarını savunamayan, özgüven ve cesaretsiz bir ülkeyi çocuklarımıza devredemiyoruz.Maalesef geçmişte yapılan hataların bedelini ödemek zorunda kaldık. siyaset, ekonomi, enerji ve diğer birçok alan ”.

“CHP’nin, anakaramızdan bir taş atımı olan adaların elimizden nasıl alındığını milletimize anlatması gerekiyor”

Erdoğan, Cumhuriyet’in kurulduğu tek partili dönemlere atıfta bulunarak, CHP’nin bu dönemdeki dış politikasını eleştirdi. Erdoğan, “Tek parti CHP’nin dış politikada bıraktığı kötü mirastan 83 milyon olarak hala acı çekiyoruz. Milli Paktı sınırlarımızı hiçe saymak ve adalar konusunda çekingen olmak ülkemize çok pahalıya mal oldu. Sadece şehit verdiğimiz toprağı kaybetmekle kalmadık, güneyimizdeki zengin enerji kaynaklarından da dışlandık. Ege ve Akdeniz’de karşılaştığımız kronik sorunların temelinde bu dönemde yapılan yanlış hamleler yatmaktadır. Zamanın şartlarına sığınarak hataları örtbas etmeye çalışmak kolaydır. CHP’nin, anakaramızdan bir taş atımı olan adaların bizden nasıl alındığını milletimize anlatması gerekiyor. CHP, bu kötü mirasla hesaplaşmak yerine cesurca bizi eleştiriyor, suçluyor, Yunan ve Yunan tezlerini savunuyor. Ülkemizde hemen her konuda olduğu gibi CHP de kontrolünü kaybetmiş ve muhasebesini tamamen kaybetmiştir. Siyasi emellerini ülke çıkarlarının önüne koyan bir parti; “Milli ve yerli bir tavır beklemek elbette gerçekleştirilmesi zor bir hayaldir”.

“Medeniyetlerin beşiği Akdeniz’de gerilim ve mücadele istemiyoruz”

“Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de attığı adımlar stratejik bir öneme sahiptir ve günümüz siyasetinden feda edilemez” diyen Erdoğan, CHP’nin de milletin bu konudaki duyarlılığına uymasını istedi. Erdoğan, “Doğu Akdeniz meselelerinde CHP’den Türkiye’ye anlaşmalı yurtdışında arkadaşlık kurmak yerine ekseni hareket ettirmek istiyoruz. CHP yönetiminden milli bir meselede milletin duyguları doğrultusunda hareket etmesini, harekete geçmemesini istiyoruz. Yunan ve Yunan tezlerinin sözcüsü olarak Türkiye, Doğu Akdeniz’de sonuna kadar doğru arayışında kararlıdır. Hiçbir sömürge gücü ve tehdidi, ülkemizi zengin petrol ve doğalgaz üzerinde kayaklarından mahrum edemez. Bu bölgede var, kimsenin haklarına veya kanunlarına el vermeyiz, medeniyetlerin beşiği Akdeniz’de gerilim ve mücadele istemiyoruz, sadece milletimizin haklarını ve Kıbrıs Türklerinin hukukunu savunuyoruz. Bugüne kadar karşılaştığımız tüm çifte standartlar; Uluslararası hukuktan taviz vermedik.Bugün aynı samimiyetle hareket ediyoruz.Muhabirlerimizden gerilimi artırmayacak, diyaloğun önünü açacak adımlar bekliyoruz. ue. Bu sorunu ülkemizin haklarını ve kanunlarını güvence altına alacak şekilde çözeceğimizi umuyorum ”dedi.

“Açıklarsam bu işin heyecanı yok olur”

Türk milletini yakından ilgilendiren bir konuya 21 Ağustos Cuma günü işaret eden Erdoğan, müjdeleyeceğini ifade etti. Erdoğan, “Yarın Perşembe, sonra Cuma. Cuma günü bütün milletimize müjde vermekle karşı karşıya kalacağımızı tahmin ediyor ve inanıyorum. Bu müjdenin rüyalarında ve rüyalarında bulunuyoruz. Tüm milletimize Cuma müjdesi vererek Türkiye’de yeni bir dönem açtığına inanıyorum. “Açıklarsam, bu işin heyecanı yok olur.”

Derya Yetim – Emin Kuvat – Hülya Keklik

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi