Cumhurbaşkanı Erdoğan: ‘Ne İslami ne de insani olarak asla kabul edilemez’

Cumhurbaşkanı Erdoğan: ‘Ne İslami ne de insani olarak asla kabul edilemez’
16:12 - Aralık 19 2022 Pazartesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

Çalışan, üreten, yaşamak için olduğu kadar yaşatmak için de çabalayan her kadının yanındayız diyerek başlattığımız bu programın bir kez daha ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Meslek edinmek isteyen 45 bin kadınla bir araya gelerek onlara destek olduk. Bu çerçevede öyle hikayeler ortaya çıktı ki, kadınlarımızın azmine hayran olmamak elde değil. Ülkemizin demokrasi adımlarının hepsinde kadınların olduğu gibi son 20 yıldaki reformların tamamında da emeği vardır. Türkiye Yüzyılı’nı da sizlerle kuracağız.

Müjde vermek istiyorum

Kadınlarımız başta olmak üzere reel sektörümüzde bir de müjde vermek istiyorum. Hazine destekli kefalet desteğiyle firmalara tahsis edilen kredilerin 200 milyar liralık kaynakla daha etkin kullanımını sağlayacak yeni adım attık. Fatura iptallerinden kaynaklanan sorunların çözümüyle sistemin etkinliğini artırıyoruz. Yeterli teminatı olmayan firmalara en az yüzde 75 oranında hazine destekli kefalet sağlıyoruz. Kadın girişimci ve kooperatiflerine 2 milyar liralık kefalet paketi tahsis ettik.

İçerisinde kadın kollarının bu kadar güçlü olduğu bir parti yok

Kadınlarımıza her alanda pozitif ayrımcılık yaparak onların hayallerine kavuşmalarına ön ayak oluyoruz. Kadını, yaradılışından gelen zenginliklerden soyutlayıp sadece metalaştıranlara da verilecek en güzel cevabın bu olacağına inanıyorum. İnsanoğlunun yarısını oluşturan kadınları yok sayan toplum, gücünün yarısından vazgeçmiş demektir. Bizim Türkiye olarak böyle bir düşüncemiz olamaz. Bizim her kadınımızın katkısına ihtiyacımız var. Bugün Türkiye’nin siyasi hareketleri içerisinde kadın kollarının bu kadar güçlü olduğu bir parti yok. En güçlü parti biziz.

Meseleyi anayasa güvencesi ile çözelim teklifini getirdik

Başörtüsü ile ilgili yasal düzenleme hepimize eski kötü günleri hatırlattı. Birileri hala o karanlık günlerin özlemiyle yanıp tutuşuyor. Meseleyi yüreğiniz sıkıyorsa anayasal düzenlemeyle çözecek bir teklifte bulunun dedik. Tabii anayasa değişikliği genel kurulda üçte iki çoğunluk gerektiği için mecliste çoğunluğu olan partilere götürdük. Onlardan yanıt alamayınca cumhur ittifakı imzalarıyla meclise sunduk. Şimdi süreci bekliyoruz.

Çocuk yaşta istismar ne İslami ne de insani olarak asla kabul edilemez

Kimlerin kadın haklarına sahip çıktığı bu süreçte belli olacak. Bu süreçte yeni bir istismar konusu ortaya atılmıştır. Biz hiçbir zaman kız evladımızın fiziki ve ruhi olgunluğa erişmeden evlendirilmesini tasvip etmedik, etmiyoruz. Zaten aile hayatımızda da bunun bir örneği yok. Çocuk yaşta cinsel istismar ne İslami ne insani olarak asla kabul edilebilecek bir davranış değildir.

Kandil’in hesabını sordunuz mu?

Gündeme gelen olayda da tüm gerekli kurumlarımız gerekeni yapmıştır. Küçük yaşta evlilik eskiden beri yaşanıyor. Son yıllarda istisnalar dışında sorun önemli ölçüde çözülmüştür. Şimdiki sorunlar ise sosyal medya ve televizyon programlarının etkisiyle çocuklarımızın ciddi savrulmalarıdır. Bu sancılı durum ülkemizin her köşesine yayılıyor. Ben muhalefetin geneline sesleniyorum. Kandil’in hesabını sordunuz mu? Dİyarbakır anneleri hangi partinin kapısında gözü yaşlı olarak bunca süredir birilerine lanet okuyorlar. Kandil’de 10, 12, 14, 15 yaşlarındaki kız çocuklarını kaçıranlar kimler? Sizin dirsek dirseğe yürüdüğünüz parti değil mi? PKK’nın uzantıları değil mi? Bir kere git de Diyarbakır Anneleri’ne geçmiş olsun de. Gidemez çünkü seçim ortağını kaybeder. Bunu biliyor.

LGBT bizim kitabımızda yok

Ülkemizde kadınların, gençlerin sorunlarıyla ilgilenenlerin asıl üzerinde durması gereken mesele evlatlarımızı tehdit eden sapkın akımlardır. LGBT denilen olay bizim kitabımızda yok. Fakat CHP’nin kitabından var mı, var. Onlarla beraber yürüyorlar mı yürüyorlar… Şimdi buradan nereye geliyorum. Tüm ilgili kuruluşlarımızla büyük tehlikelere karşı mücadele edeceğiz. Güçlü aile olmadan güçlü bir millet olmaz. Kadın olmadan siyasetin üretimin büyümenin olmayacağının en somut örneklerinden birisi de Meclis’tir.

Hadi sıkıyorsa şimdi had bildirin

1999 seçimlerinde milletin oyuyla meclise gelen kadın milletvekilimize bu ana muhalefetin geçmişteki temsilcisi durumunda olanlar ne demişti.. Bu kadına haddini bildirin… Bir başörtülü kadına bu ne demek.. Siz onların devamısınız. Hadi sıkıyorsa şimdi de had bildirin. 

iha.com.tr üzerindeki haberler özet şeklinde yayınlanmaktadır. Haberin video, fotoğraf ve metnine Abone panelinden ulaşabilirsiniz.

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi