Cumhurbaşkanı Erdoğan: ’15 Temmuz ülkemizi işgal etme girişimi idi, şüpheye yer kalmadı’

Cumhurbaşkanı Erdoğan: ’15 Temmuz ülkemizi işgal etme girişimi idi, şüpheye yer kalmadı’
22:00 - Temmuz 15 2020 Çarşamba

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Ulusal Birliği konuşmasında Türkiye’nin kuşkusuz ayrılmaya yönelik istilası girişimi olduğunu, Feton’a dikkat çektiğini, PKK’nın dışarıda olup olmadığını, dua çağrısını ne kadar sertleştiremediğini söyledi. bayrak indiremiyorum.

“Milletimizin 15 Temmuz’da yazdığı destan, sıradan bir darbe girişimini bastırmanın hikayesi değil”

15 Temmuz darbe girişiminin devlet ve ulus yaşamında görülen en düşük, en sinsi ve hain saldırılardan biri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu olağanüstü günde milletimizin muhteşem zaferinin sevincini yaşıyoruz ve darbe girişimi sırasında kaybettiğimiz kardeşlerimizin üzüntüsü. Tanrı’nın yardımıyla ve ulusumuzun cesareti ile başarısız olduğumuz darbe girişimi sırasında, Mevla’dan akrabalarımıza ve ulusumuza başsağlığı diliyorum, hainlerin kurşun ve bombalarıyla şehit olan 251 kişiye merhamet diliyorum. Şehitlerin kervanına vatandaşlar, polis, hayatın her kesiminden askerlerle katılan 251 kardeşimizin isimleri tarihimize ve kalplerimize kazınmış. Lordumdan kahramanlık mücadelelerinde emektar unvanıyla onurlandırılan kardeşlerime sağlık ve sağlık dilerim. Ülkemizin sokaklara, meydanlara akın eden ve saldırganların o gece darbecilere direnmek için gittiği her yere şükranlarımı sunuyorum. Hayatının ilkbaharındaki ihale fidanlarından köpeklerine yaslanan ve hainlere yürüyen beceriksiz yaşlılarımıza asla unutulmayacaklar. Ankara’daki Külliye ve İstanbul’daki 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde inşa ettiğimiz anıtlar bu sadakatin sembolü. Aynı şekilde, 15 Temmuz’u hatırlamak ve hatırlatmak için ülke çapında meydanlara, sokaklara, mahallelere ve birçok esere konulan isimler, bu anlayışın yansımalarıdır. Çünkü milletimizin 15 Temmuz’da yazdığı destan böyle sıradan bir darbe girişimi ve bastırma hikayesi değil. ”

“Türk milleti ülkesinin terkedilmediğini gösterdi”

15 Temmuz’u anlamak için bu topraklardaki binyıl mücadelesine bakılması gerektiğini belirten Erdoğan, “15 Temmuz’u anlamak için Malazgirt’ten bu yana anavatanımızın her santimini nasıl şehit kanla yoğurduğumuzu bilmek gerekiyor. 15 Temmuz’u anlamak için Ayasofya’nın ibadete yeniden açılması vesilesiyle bir kez daha reddettiğimiz İstanbul’un fethinden haberdar olmak gerekiyor. 15 Temmuz’u anlamak için, Çanakkale’den Kutü’l Amareye’ye, Kurtuluş Savaşı’ndan Kıbrıs’a, terörizmle mücadelemize kadar yaşadığımız birçok kötü şeyi görmemiz gerekiyor. 15 Temmuz’u anlamak için, darbecilerin başarılı olurlarsa ülkemizi ve ulusumuzu nereye sürüklemek istediklerini kavramak gerekir. 15 Temmuz’u anlamak için milletimizin diz çökmesi, devletimizi ele geçirmesi ve ülkemizi parçalama çabalarının ardındaki sinsi projeyi görmek gerekiyor. Milletimiz, eşsiz bilgeliğiyle tüm bu gerçekleri darbenin ilk saatlerinden gördü ve hemen harekete geçti. Türk milleti, kadınları, erkekleri, gençleri, yaşlıları, hayatın her kesiminden insanları ile ülkesinin terk edilmediğini göstermiştir. Bugün binlerce yıl devam eden, her zamanki gibi, yaşadığı yer ve yukarıdaki dünyanın altındaki şehitler, Türkiye bir kez daha bu aziz ulusun sahibi olduğu doğrulandı. Milletimizin her bir birey onun ezan, bayrağı, özgürlüğü ve geleceği için yenilmez bir kahraman olabileceğini kanıtladı. Şimdi ortadan kaybolduğu düşünülen bağımsızlık ateşinin közleri altında yeniden işlenebileceği anlaşılıyor. Bağımsızlık şairimiz Akif’in dediği gibi, ‘Çok eski zamanlardan beri özgür yaşıyorum, hangi çılgın kişinin bana zincir vuracağına şaşırıyorum. Evet … 15 Temmuz gecesi, özgürlük aşığı bu milleti tekrar zincirlemeye ve övmeye çalıştı. Ezanımızı susturmak, bayrağımızı indirmek, milli iradelerini ayaklarının altına koymak, geleceğimizi görkemli bir direnişle karartmak isteyen hainleri hayal kırıklığına uğrattık. Dünyada şehitliğe cesaretle yürüyen başka bir ulus yoktur ve şairin ifadesiyle, ‘Ölümü de öldüren Rabbe secde edin’ der. Bu yüzden 15 Temmuz’u Demokrasi ve Ulusal Birlik Günü olarak ilan ettik. Her zaman dediğim gibi, beni böyle bir ulusun bir ferdi olarak yarattığı için Allah’ı övüyorum. ”

“Bu darbe girişimi, ulusumuzu korkutmak dışında ulusumuzu kırdı”

“15 Temmuz ülkemizi işgal etme girişimiydi ve kuşkuya yer kalmadı. Bunun için ordumuzda teröristlerin kullanılması istila girişimine mütevazi bir ihanet ekledi, ”dedi Cumhurbaşkanı Erdoğan, takbirler, salatalar ve duaların varlığında ayakta duran ulusun hesap verenlerin özgürlüğünü aldığını belirterek onlara muhasebeleştirenlerin coşkusunu bırakarak. Erdoğan, “Milletimiz, o gece herhangi bir zorunluluk olmaksızın, herhangi bir zorlamaya tabi tutulmadan, herhangi bir yanıt beklemeden tamamen kendi inisiyatifiyle hareket etti. Anavatanının dörtte üçünü kaybederek cumhuriyeti bir yüzyıl önce kuran milletimiz, 15 Temmuz’da yine aynı felakete izin vermeyeceğini ilan etti. 15 Temmuz, son ülkemizi yok ederek vatanımızı ele geçirmeye çalışanların ifadesidir. ve bunun ancak milletimizin son bireyi son nefesini soluduktan sonra mümkün olduğunu söyleyebiliriz. ‘Biz saymıyoruz, parmağımızla yorulmayacağız, ülkemizi bilmiyoruz ve kimse ülkemizi tanımıyor’ diyen Muhyi gibi, sadece statümüzü bilen. Bu darbe girişimi, ulusumuzu korkutmaktan başka ulusumuzu da kırdı. Bize düşen o kara gecede, daha çok çalışmak ve ülkemizi büyütmek, güçlendirmek ve büyütmek için mücadele etmemiz gerektiğini gördük. Türkiye’nin 83 milyon vatandaş ve 81 ile güzel bir il olduğunu biliyoruz. Türkiye, ittifakla beraber kravatla güzel. Biliyoruz ki Türkiye, dostluk, kardeşlik çok güzel. Kimsenin bunları kırmasına izin vermeyeceğiz. İçeriden FETO, dışarıdan PKK, bazıları aşağıdan, bazıları yukarıdan, ne kadar çabalarsa denesinler, dualarımızı susturmayacaklar ve bayrağımızı indiremeyecekler. Ayasofya’da susturulmuş bayrağımızı 86 yıl sonra tekrar gökyüzüne yükselttiğimizde terör örgütlerinin saldırılarını da aynı şekilde ortadan kaldırmaya kararlıyız ve yeminli düşmanlarımız her fırsatta onu düşürmeye çalıştığında . Birinci Dünya Savaşı için buna “Osmanlı paylaşım savaşı” diyorlar. Dünya düzeninin temellerini sarstığı bir dönemde, Türkiye Cumhuriyeti için aynı rüyalarda bu kapılar hayal kırıklığına uğrayacaktır. Ülkemizi siyasi, ekonomik ve askeri kuşatmalar altına sokmaya çalışanların senaryolarını çok daha büyük vizyonlar gerçekleştirerek yırtıyoruz. Bölgemizde, birçok devlet daha önce iç karışıklıkla sarsıldı, sonra işgal etmek için Türkiye, bu bir devlet değil, tüm alanlarda gerçek atılımımızı gösteriyoruz. Vatanımızdaki, ezanımız ve bayrağımız söz konusu olduğunda, ulusumuzdaki farklılıklar ve tartışmalara bakarak niyetlerini kırmış olanlara cevaplarımızı veriyoruz, çelik bir yumruk veriyor ve zirveye iniyoruz. ”

Diyerek şöyle devam etti: “Bu ulusun söyleyecek çok şeyi var. Bu ülkede gerçekleştirilecek daha çok proje var.”

Erdoğan, “Türkiye, özellikle son 7 yılda herhangi bir olay, bu gerçeğin farklı yönlere örnek teşkil ediyor,” diyen Erdoğan, “ağaca sığınmak isteyenler, personelin yurtdışına teslim edilmesi için adalet kisvesi altında Çukurlarda da olan ayrılıkçılık, sınırlarımızdaki kuşatma kalkanları bu kaderi önleyemedi.Türkiye’de teslim olma darbe girişimi de dahil olmak üzere tüm araçlara başvuruyorlar, biz sallıyor asırlık uykulu re-feet Bu ulusa daha fazla şey söyleyecek çok şey var, bu ülkenin daha fazla hayatını harcayacak birçok proje Bu devletin harekete geçme potansiyeli çok büyük, çünkü bu ulus namaz kılan bir ulus sadece gözleri ve gözleri açık, kalp ve ayak bileğinde güçlü olanların fark edebileceği bir ordu, bu duayı kurbanların yanında durarak aldık, bu duayı yağmacılarla dolu tutarak yakaladık. Istanbul ve bu pr aldı Ayer. Hint Okyanusu’ndan Viyana’ya çağının en büyük durumunu ‘önce insan’ olarak yöneterek bu duayı aldık. Çanakkale’den 15 Temmuz’a kadar bu duayı, arkasında 7 düve ile yapılan her saldırı ile göğsümüzü örterek aldık. Fırsatı bulduğumuzda, sahip olduğumuz tüm olanakları bölgemizdeki ve dünyadaki yabancılarla paylaşarak bu duayı aldık. Kısacası, kahraman ordumuz cephede savaşırken, ‘dua eden ordumuz’ onlarla bir savaş daha veriyordu. Fatih’in askerleri İstanbul duvarlarının önünde bir dizi saldırıya saldırırken, arkada bekleyenlerin ‘Bugün şehit olma zamanı geldi’ diyerek çok mutlu oldular. Çanakkale’de düşmanın kusma silahlarının önüne atılan her asker grubunun arkasında şehitliği bekleyen başka bir grup daha vardı. Terörle mücadele operasyonlarımızda yıllarca benzer olayların meydana geldiğini biliyoruz. 15 Temmuz’da darbe plotterlerinin silahları üzerinde yürüyen, ‘Bugün değilse ne zaman öleceğiz’ diyerek, şehit olma umuduyla dik yürüyen birçok kahraman vardı. Mehmet Akif, ‘Asa gömüldüysen gömüleceksin, bu ufuklar sana gelmeyecek, bu cihat seni almayacak’ dedi. Ey şehit oğlu şehit, Peygamber benden ağzını açmamı istemiyor. Evet, mutlu peygamberin arkadaşı olanlara ve Rabbimizin müjdesi olan bu mübarek yolda yürüyenlere. ”

“Kim dövüşçü, savaşçı tanka bir kazayağı koyan bir ülkenin önünde durabilir?”

Güçlü olmanın sadece sayıca üstün olmak demek olmadığını, topçu olmaktan da üstün olduğunu ifade eden Erdoğan, konuşmasını aşağıdaki ifadelerle tamamladı:

“Güçlü olmak, tıpkı yüce kitabımızda müjdelendiği gibi, gerçek Haktan yardım alma hakkına sahip olmaktır. 15 Temmuz’da milletimiz bu gerçeği bizzat yaşadı. Savaş uçağına yumruk atan, bir levye koyan ve alnını namluya dayanan bir ülkenin önünde kim durabilir? İnşallah bundan sonra ülkemizi aynı inanç ve ruhla koruyacağız, birlik ve dayanışmamızı koruyacağız. Rabbim yardımcımız ve asistanımız olsun. 15 Temmuz, Demokrasi ve Ulusal Birlik Günü bize o gece geçirdiğimiz mutlu sarılmayı hatırlatacak. Bir kez daha, 15 Temmuz gecesi veda ettiğimiz cesur Tanrı’nın rahmetini ve gazilerimize sağlık ve zindelik diliyorum. Rabbimin bu milletin 15 Temmuz’da tekrar yaşamasına izin vermeyeceğini söylüyorum. ”

Derya Yetim

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi