Çadır kentlerde yaşam mücadelesi devam ediyor

Çadır kentlerde yaşam mücadelesi devam ediyor
10:00 - Kasım 6 2020 Cuma

İzmir’in Seferihisar ilçesinde 30 Ekim günü saat 14.50’de meydana gelen depremde Bayraklı ve Bornova ilçelerinde 17 bina yıkıldı, çok sayıda bina hasar gördü. 114 kişinin hayatını kaybettiği depremde binin üzerinde vatandaş yaralandı. Depremden etkilenen ve evleri hasar gören vatandaşlar için şehrin birçok yerinde çadır kentler kuruldu. Bornova ilçesinde Aşık Veysel Mesire Alanında kurulan çadır kentte de yüzlerce vatandaş yaşıyor. Türkiye’nin birçok yerinden belediyeler çadır kent, hayır kurumları, vatandaşların standlarında su, yiyecek, sıcak içecek, soba ve battaniye gibi temel ihtiyaçlarını karşılıyor. Çadır kentlerde çalışan polis ve askerler hem vatandaşların güvenliğini sağlamakta hem de çalışmalarında onlara yardımcı olmaktadır. Çadır kentlerde yaşayan çocuklar için gün boyu oyun ve eğitim faaliyetleri düzenlenmektedir. Bir mahalleye benzeyen çadır kentlerde tüm yardım kuruluşları gönül ve ruhla çalışırken depremden etkilenen vatandaşlara psikolojik eğitim verilmektedir.

“Burada ayrım yok, herkes birbirine kenetlenmiş”

Oğulcan Tırpan (24), yaşadıkları durumun çok üzücü olduğunu belirterek, “Şokun etkisiyle insanların psikolojisi bozuldu. Benim de 2 köpeğim var, psikolojileri de bozuk. Evlerimiz eski olduğu için buraya izinsiz girmek amacıyla geldik. Önlemler alınsa bu birlik ve beraberliği farklı yerlerde kullanırdık. Burada insanlar birbirine çok bağlı bir şekilde yardım ediyor. Her 2 dakikada bir birisi gelir ve ‘Bir şeye ihtiyacın var mı?’ o soruyor. Bu gerçekten harika bir şey. Burada ayrım yok, herkes birbirine bağlı. Yaşlılar ve gençler yardım eder. “Bu çok mutlu, duygusal ve şaşırtıcı bir durum”.

“Korkunun üstesinden gelmek için buradayız”

Aynur İlkutlu, “Evde yalnızdım, kedinin bir anda ortadan kaybolduğunu görünce tüm eşyalarımın oturma odasından döküldüğünü fark ettim. İşler sarsılmaya başladı ve kendimi salonun kapısının önünde buldum, ilerleyemedim. O korkuyla ne yapacağımı bilmiyordum. İnsanlar bağırarak aşağı inmeye başladı. Evden çıkamadım çünkü o an aklımda kedim vardı. Bir yandan ‘Tanrı dursun’ diye bağırmaya başladım. Depremden 10-15 dakika sonra kendimi dışarı attım. Bu çok kötü bir şey. Buraya önlem olarak geldim. Binamızın sağlam olduğunu söylüyorlar ama içeride korku var. Korkuyu yenmek için buradayız. Buraya ilgi çok iyi. İnsanlarımız Türkiye’nin her yerinden gelen çok iyi. “İnsanların bu kadar yardım edebileceğini beklemiyordum” dedi.

“67 yaşındayım, ilk defa böyle bir şey yaşadım”

Yolda depreme yakalanan 67 yaşındaki Ahmet İlkutlu, “Yolda yürürken birden gözlerim karardı. Yüksek tansiyonum var, beyin kanaması geçirdiğimi sandım. Büyük betonun titrediğini, yükselen toz bulutunu ve arabalarından çığlık atan insanları gördüm. 67 yaşındayım, ilk defa böyle bir şey yaşadım. Kendim için değil tüm vatandaşlarımız için korkuyordum. Bu gerçekten korkunç bir şey. Tanrı tekrar yaşamasına izin vermesin. 5 gecedir buradayız. Devletimizin tüm kurum ve kuruluşları ile belediyeler, STK’lar, vatandaşlarımız ve gençlerimiz gönülden çalışıyor. Hiçbir şeye ihtiyacımız yok ”dedi.

Salih Yılmazsoy – Mustafa İç

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi