Bilim Kurulu Üyesi Eksik: “Aşılar ülkemize gelir gelmez bu aşıları yaptıracağım”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, inaktive edilen Covid-19 aşısının 50 milyon dozunun sipariş edildiğini açıkladı. Aşılar ülkeye Aralık, Ocak ve Şubat aylarında kademeli olarak getirilecek. Aşılar Covid-19 ile doğrudan temas halinde olduğundan, diğer risk grupları da dahil olmak üzere risk grubundaki sağlık çalışanlarından başlayarak ücretsiz yapılacaktır. Risk grupları 4 adım olarak belirlendi. Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Sorumlusu ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr.Afşin Emre Kayıpmaz, aşının Covid-19 gibi büyük pandemilerde salgın zincirini kırmak için çok değerli olduğunu belirtti. Kayıpmaz, aşıların farklı yöntemlerle geliştirildikleri için avantaj ve dezavantajları olduğunu ancak şu ana kadar önemli bir yan etki tespit edilmediğini söyledi.
“Aşılama, toplumun aşılanmasında en etkili araçtır”
Covid-19 gibi salgın hastalıklardan kurulacak yolun toplum dokunulmazlığının sağlanması olduğunu ve bunun aşı ile mümkün olduğunu belirten Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, “Aşı, toplumun aşılanmasında en etkili araçtır. Bir toplumdaki tüm önlemleri bırakırsanız ve toplumun tamamının veya büyük bir kısmının hastalanmasını beklerseniz, binlerce insanın ölümüne neden olursunuz. Toplum dokunulmazlığını sağlamanın en kolay yolu aşıdır. Nüfusun yüzde 60’ından fazlasını aşılayabilirseniz, toplumda bu hastalığa karşı toplu bir bağışıklığa sahip olursunuz. Aşının buradaki önemi kesinlikle yadsınamaz ”.
“İnaktif virüs aşıları, aşı üretiminde uzun yıllardır kullanılan güvenli bir yöntemdir”
Aşıların ağırlıklı olarak 3 yöntemle üretildiğini hatırlatan Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. “Aşılar günümüzde 3 ana yöntemle üretilmektedir. Bu 3 ana yönteme göre Covid-19 aşıları üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Bunlardan ilki, haberci RNA (mRNA) adı verilen aşı türüdür. Bu yöntemle virüse ait genetik bir materyal insan vücuduna özel koşullar altında enjekte edilerek, virüse ait bir proteinin insan vücudunda yapılması sağlanır. vücudun bağışıklık sistemi yanıt olarak antikor üretir. Vektör bazlı aşılarda, virüse ait genetik bir materyal başka bir virüsün içine yerleştirilerek vücuda enjekte edilerek vücudun ona karşı antikor üretmesi sağlanır. İnaktive edilmiş virüs aşılarında, hastalığa neden olan etkisini yitiren virüs vücuda aşı ile verilir ve vücudun bu virüse karşı antikor oluşturması amaçlanır. İnaktif virüs aşıları, aşı üretiminde uzun yıllardır kullanılan güvenli bir yöntemdir. mRNA aşıları aynı zamanda daha modern bir aşı teknolojisidir. Bu 3 aşının her birinin avantajları ve dezavantajları vardır. Önemli olan, etkili ve güvenilir olduğu kanıtlanmış her aşının ve mevcut her aşının bizim için değerli olduğunun bilinmesi gerektiğidir ”.
“Önümüzdeki dönemde yabancı aşılara bağımlılığımızı en aza indirmemiz gerekiyor”
Bilim Kurulu Üyesi Kayıpmaz, Covid-19 aşı çalışmalarının çok değerli olduğunu ve yerli aşıların çok daha önemli olduğunu vurgulayarak, “Önümüzdeki dönemde aşılarda dışa bağımlılığımızı en aza indirmemiz gerekiyor. Bu aşılardan sağlanmaktadır ve bu aşılardan ülkemize gelecektir. Ama şimdi kendi yerli aşı çalışmalarımıza odaklanmalıyız. Yurt içi aşılama çalışmalarımızda öne çıkan Kayseri Erciyes Üniversitesi Prof. Dr. Aykut Özdarendeli hoca ve ekibinin çalışması inaktif bir virüs aşısıdır. Ayrıca ülkemizde bu mRNA’ya dayalı başka yerli aşı çalışmaları da bulunmaktadır. Burada önemli olan dünya ile aynı anda en erken dönemde ülkemize en yüksek dozda hangi aşının getirilebileceğidir. Şu anda, inaktive edilmiş aşılardan biri için 50 milyon dozluk bir anlaşma yapılmıştır. MRNa aşılarından biri için tartışmalar devam etmektedir. Sadece bu aşılar değil diğer ülkelerle de, yerli aşı dozlarımızda mümkün olan en yüksek dozu elde etmek için Türkiye Cumhuriyeti devresini devam ettirene kadar görüşmelerde zaten var “dedi.
“Bu aşıları ülkemize gelir gelmez yaptıracağım”
Sağlık Bakanı Fahrettin’e 50 milyon doz siparişi veren kocası, aşıya geç kaldıklarında aşıya başlayacaklarını belirterek, aşıların güvenilirliğini ve onayını kaybetmediğini belirterek, “Aşılar ülkemize geldikten sonra Türkiye İlaç ve Tıp Kurum cihazı (TİTCK) Ülkemizde aşıların yapılması durumunda yapılacak soruşturmanın ardından halkımız bu aşıyı yaptırmak için birbiriyle yarışacak.Bu konuda halkımızın aşıya karşı bir önyargısı olduğunu düşünmüyorum. aşı, etkili ve güvenilir herhangi bir aşı bizim için değerlidir.Kişisel görüşüme göre halkımız belirlenen aşamalar doğrultusunda sıra geldiğinde aşılarını yaptırmalıdır.Sağlık çalışanı olarak birinci gruptayım. Bu aşıları ülkemize gelir gelmez yaptıracaklar Bugün Sağlık Bakanımız Cumhurbaşkanımız aşı olacaklarını açıkladı, düşündükleri için aşı olacaklarını belirttiler. insan sağlığı ve sağlık odaklı. Ben de insan sağlığını düşünerek aşı olacağım. Riskli bir grupta olduğum ve acil serviste çalışan bir doktor olarak bu virüsle karşılaşma riskim var ”dedi.
Utku Şimşek – Nurullah Geylani
