Başörtülü Baro Başkanı Gönül Yıldız: ‘İnancımız ile yapmak istediğimiz meslek arasında kaldık’

Başörtülü Baro Başkanı Gönül Yıldız: ‘İnancımız ile yapmak istediğimiz meslek arasında kaldık’
15:00 - Ekim 2 2020 Cuma

‘Çoklu baro’ yönetmeliği kapsamında İstanbul’da 2 No’lu Baro kuruldu. İstanbul’da kurulan ikinci baronlar nedeniyle Türkiye’nin kurucu lideri Gönül Yıldız başörtülü bir ilk oldu. Başörtülü avukatın baro başkanı olması, 2011 yılında İstanbul Barosu’na “Başörtülülere izin verilmez” şeklinde asılmış afişleri gündeme getirdi.

“Türkiye’nin ilk ve tek çok baroyunda kuruldu”

İstanbul Barosu 2 No’lu Kurucu Başkanı Gönül Yıldız, “Avukatlık Kanununda yapılan değişiklikle 5.000’i aşkın avukatın bulunduğu illerde 2.000 imza toplamak şartıyla başka bir baro kurulacak. Buradaki amaç, kimi temsil etmek istediğinizi seçmektir. Türkiye’de Baroda olarak bugüne kadar kurulan tek multi-bar 2.Nol. 1 Numaralı Baro, mevcut İstanbul Barosudur. Başka illerde de açılma girişimlerinin olduğunu biliyorum ”dedi.

“Ana hedefimiz en iyi hizmeti sunmaktır”

“Rekabette bolluk olduğunu düşünüyorum” diyen Yıldız, “Tabii asıl amacımız İstanbul Barosu ile rekabet etmek değil. Ana hedefimiz hizmette rekabet etmektir. Örneğin avukat hakları konusunda. Avukatların haklarını savunmak ve avukatların yaşadığı haksız muameleleri ortadan kaldırmak için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışacağız. Başka hiçbir gizli neden veya rekabet yoktur. Asıl önemli olan en iyi hizmeti vermek ”dedi.

“Avukatların kendilerini güvende hissetmeleri için savunmayı güçlendireceğiz”

Birçok projesi olduğunu söyleyen Yıldız, “Gelecekte bunları sunacağız. Genç avukatların sorunları, stajyer avukatların sorunları, adliyedeki sorunlar, sağlık ve güvenlik sorunları gibi pek çok konuda projelerimiz var. Çalışmaya başladığımızda, daha önce ortaya koyduğumuz şeyleri göreceksiniz. Örneğin, bir çete duruşması düşünün. Bu durumda hâkim ve savcı güvenlik kapılarından çıkarken mağdurların avukatları sanık yakınlarıyla birlikte kapıda beliriyor. Dövüldü, öldürüldü ve yaralandı. Birinin bu avukatın güvenliğini sağlaması gerekiyor. Savunmayı ne kadar güçlendirirsek avukatlar kendilerini o kadar rahat ve güvenli hissedecekler. Bunun yansıması vatandaşlara hayırlı olacak. Dolayısıyla savunuculuk ve savunma kurumunu güçlendireceğiz ve sonuçlar vatandaşlarımıza yansıyacak ”dedi.

“O zamanlar İstanbul Barosunun gerçek bir dayatmasıydı”

Başörtüsü ile ilgili birçok mağduriyet yaşadığını belirten Yıldız, “1998 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldum. 4 yılda üniversiteyi bitirdim, başarılı bir öğrenciydim. Stajıma yaşadığım şehir olan İstanbul’da başladım. Staj başvurusunda bulunduğumda İstanbul Barosu ‘başörtülü fotoğraf kabul etmiyoruz’ sözleriyle karşılaştı. Bu ciddi bir şikayettir. Bir inancınız olduğunu ve inancınızla yapmak istediğiniz meslek arasında sıkıştığınızı hayal edin. Staja bir şekilde başladık. Staj bitmek üzereyken ‘başörtüsü takma izni vermeyeceğiz’ dediler. Transferimizi başka illere götürüp ruhsatımızı oradan almalıydık. Yasal bir yasak varsa o baroya verilmemelidir. “Yasal bir yasak yoksa o zaman İstanbul Barosu’nun gerçek bir dayatmasıydı.”

“Yarı avukat tutmamıza neden oldular”

“Lisansımızı aldık. Bu kez 2013 yılına kadar duruşmalara alınmadık ”diyen Yıldız,“ Dilekçenizi yazıyorsunuz, davanızı alıyorsunuz, ara kararları yerine getiriyorsunuz, keşiflere gidiyorsunuz ama mahkeme önünde müvekkilinizin hakkını savunamazsınız. Mahkeme önünde savunamadığınızda, her zaman birine bağımlı olursunuz. Ya yanınızda birini işe alırsınız ya da birisinin gidip onu savunabilmesi için biriyle ortak olursunuz. Ama olayın gerçeğini bildiğinize göre, sizin gibi birinin bunu savunması mümkün değil. Dolayısıyla yarı avukat yapmamıza neden oldular ”.

“Çünkü sorunları biliyoruz, çözümlerini bulacağız.”

Yıldız, “Kendi meslek örgütünüzün sizi bu kadar itmesi, dışlaması ve sindirmesi çok acı verici bir şey. Ama yılmadık, çalışmalarımıza devam ettik. Bir yandan sivil toplum kuruluşlarıyla çalışmaya devam ettim. İnsan hakları alanında çok çalıştım. Nihayet bu günlere geldik. Mutluyum. Profesyonel bir organizasyonda temsil edilmemiz gerekiyordu. Sanırım olması gerekirdi. Ama bizim sorunumuz başörtülüleri bir yere götürmek değil. Endişemiz gerçekten avukatların sorunlarını çözmektir. Size çok iyi hizmet edeceğimizi düşünüyorum. Çünkü sorunları çok iyi biliyoruz. Sahada çok çalıştık. Her zaman sahadaydık, hep sorun içindeydik. “Çözümleri çok iyi bulacağımızı düşünüyoruz çünkü sorunları biliyoruz ve çözümleri çok iyi bulacağız. Bu işi Allah’ın izniyle başaracağımızı düşünüyorum.”

Gamze Erdemir

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi