Aliyev: ‘Türkiye’nin katılımı olmadan bölgede hiçbir şey çözülemez’
Azerbaycan’ın Ermenistan’ın işgal ettiği toprakları kurtarmak için başlattığı operasyonlar başarıyla devam ediyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Dağlık Karabağ’daki son gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu. Azerbaycan’ın amacının toprak bütünlüğünü sağlamak olduğunu ifade eden Aliyev, “Bu nedenle savaş alanındaki asıl amaç stratejik yükseklikleri işgalcilerden kurtarmak ve geniş alanları kontrol altına almaktır. Kuzey, güney ve doğu yönlerindeki stratejik yükseklikler kontrolümüz altında. Fuzuli bölgesindeki bazı köyleri işgalcilerden kurtardık. Yakın gelecekte Füzuli’den çok güzel haberler geleceğine eminim. Şu anda kuzey ve güney yönlerinde büyük operasyonlar yürütüyoruz. “Bildiğiniz gibi Cebrayil’in kurtarılması çok başarılı bir operasyonun sonucuydu ve Cebrail’deki köylerin çoğuna zaten sahibiz.”
“Ermenistan işgal ettiği topraklardan kendi isteğiyle çekilmeli”
“Ermenistan saldırganlığını bir kenara bırakmalı, ateşkese uymalı ve işgal ettiği topraklardan çekilmeli” diyen Aliyev, “Daha sonra bu mesele kan dökülmeden barışçıl bir şekilde çözülmeli” dedi.
Ateşkesin temel nedenlerinden birinin insani sorunlardan kaynaklandığını vurgulayan Aliyev, “Bu yönde bazı çalışmalar yapıldı. Vücut değiştirmek için çok önemli adımlar attık. Bu çalışmaya Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Komitesi’ni dahil ettik. Ama ne yazık ki Ermenistan bu ateşkesi kullanarak bize yeni saldırılar başlattı. Bu sadece Gence’nin bombalanması değil, bu bir savaş suçu, bir terör eylemi. Ermenistan bir kez daha terör ülkesi olarak dünyaya yüzünü gösterdi. Ateşkesin ardından bu fırsatları kullanmak istediler ve 2-3 kez Hadrut’a saldırdılar ve Hadrut’u yeniden işgal etmeye çalıştılar. Ancak başarılı olamadılar. Çok büyük can ve silah kaybına uğradılar. Diğer yönlerde, Cebrayil’in kuzeyinde, Araz Nehri kıyısındaki Cebrayil bölgesinde bize yönelik saldırıları yeniden düzenlendi. Elbette tüm bu saldırılar püskürtüldü. Dolayısıyla Ermenistan’da bu çirkin politika devam ederse pişman olacaktır. Hatta savaşın ilk saatlerinden itibaren onları ve Ermeni halkını bu toprakları barış içinde terk etmeye çağırdım ki kan dökülmesin, ölüm olmasın. Maalesef Ermenistan buna razı değil ve bugün Ermeni ordusunun savaş alanında tamamen yok edilmesinden sorumlu olan Ermeni yönetimidir ”.
“Türkiye’nin katılımı olmadan bölgede sorun çözülemez”
Aliyev, “Türkiye’nin bölgeye katılımı olmadan sorunun çözülemeyeceği bir gerçektir. Son zamanlarda bunu açıkça göstermiştir. Bu bir gerçektir. Tabii ki Türkiye, Azerbaycan’ın komşusu Ermenistan’ın komşusu ve aktif rol oynamaktadır. Güney Kafkasya’nın komşusu Gürcistan, bir başka ülke olarak bu Türkiye’nin hakkıdır.Tarihsel olarak tarihi iyi biliyoruz, bu nedenle Türkiye’nin bu mücadelesinin ilk saatlerinden itibaren siyasi bir hale gelme sürecine de bu çalışmaya dahil edilmelidir. Açıkça ve tartışmasız böyle ifade ettik, öyle olursa er ya da geç bu savaşlar duracak ve barış aşaması sağlanacak, aslında Türkiye dedi çünkü dün Sayın Erdoğan ve Sayın Putin telefonda konuştu. Aynı zamanda Türkiye ve Rusya Dışişleri ve Savunma Bakanları da geçtiğimiz günlerde telefonla görüştüler.Çünkü Karabağ meselesini tartışıyorlar.Gerçekten Türkiye Minsk Grubu üyesi ve Minsk Grubu 30 yıldır, 30 yıldır uzlaşmaya varmamıştı, dört UN S Güvenlik Konseyi, uygulamanın yardımcı olamayacağına karar verdi ve bu durum fiilen durdu. Elbette bu sorunun yakında çözüleceğini umuyoruz, Türkiye’nin bu konuda aktif rol alması gerekiyor ve eminim öyle olacak. “Dedi.
“Azerbaycan’ın izni olmadan başka bir ülkenin silahlı kuvvetlerini Azerbaycan’a getirmek mümkün değildir”
Bölgede barışı koruma güçlerinin konuşlandırılmasının temel ilkelere dayandığını belirten Aliyev, “Bu temel ilkelerden biridir. Ancak bu sürecin son aşamasında bu sorunun çözülmesi gerekiyordu. Temel ilkelerin kabul edilmediği göz önüne alındığında, bunlar hala sadece bir tartışma konusu, bu konu hakkında yorum yapmanın ne kadar doğru olacağını bilmiyorum. Bu nedenle, mevcut durumda savaşın aktif aşaması hala devam ediyor, bence çok erken. Elbette bu durumda Azerbaycan kelimesi dikkate alınmalı ve dikkate alınacaktır. Çünkü bugün Azerbaycan topraklarında savaşların olduğunu herkes bilmelidir. Burası uluslararası hukuk açısından bizim toprağımız, burası tarihsel adalet açısından bizim toprağımız. Azerbaycan’ın izni olmadan başka bir ülkenin silahlı kuvvetlerini Azerbaycan’a getirmek mümkün değildir ”.
“Azerbaycan Türkiye’de askeri üs kurma görüşmelerinde biz yapmadık”
Azerbaycan ile Türkiye arasında pek çok alanda mevcut anlaşmalar olduğunu belirten Aliyev “Pek çok alanda yürürlükte olan anlaşmalar imzaladık. Bu anlaşmalar askeri işbirliği ve karşılıklı yardımlaşma hükümleri de içeriyor. Bu bizim hakkımız. Konumuza çok ciddi bir tehdit varsa Müttefikimiz Türkiye ve Azerbaycan bu imkânları kullanabiliriz… Ancak Azerbaycan’da Türkiye ile askeri üs kurmama görüşmelerimiz her geçen yıl daha da güçleniyor, sadece geçen yıl 10 ortak askeri tatbikat yaptık. Koronavirüs nedeniyle kısa bir ara verildi ve sadece iki askeri tatbikat yapıldı ancak bu askeri tatbikatlar bölgemizde de büyük endişe yarattı. Bence bu endişeye gerek yok. Çünkü bu tatbikatlar hiçbir ülkeye karşı hazırlık tatbikatı değil. Bu tatbikatlar askeri işbirliğimizi güçlendiriyor, Azerbaycan ordusunun gelişmesini, Türk ordusunun kriterlerine yaklaştırıyor ve Türkiye, t Askeri alandaki olumlu deneyimlerden. Bu nedenle uluslararası medyada Eylül sonundan bu yana Türk askeri üssü hakkında çok fazla bilgi var. Bunun temeli yok. Türkiye-Azerbaycan işbirliği o kadar güçlü ki, birbirimize o kadar yakınız ki her an o kadar kapsamlıyız. Türkiye’deki üssümüze güvenelim ya da güvenmeyelim ve bize de güvenelim ”dedi.
“Askeri ve siyasi yol en kabul edilebilir çözümdür”
Aliyev, “Hemen hemen her yerde, sadece bu dönemde değil, daha önce bize yöneltilen mesajlarda da bu sorun askeri bir çözüm değildi. Önceden tepki vermedik. Öyle söyleyeceklerini söyledik. Bu onların görüşü ve bizim fikrimiz, bu sorunun ancak barışçıl bir şekilde çözülmesi gerektiğidir. Ama ne görüyoruz? Bu yol 30 yıldır çalışmıyor. Ermenistan bu toprakları 30 yıldır işgal altında tutmaya çalıştı. Şu anda sorunu askeri yollarla çözme sürecinde olduğumuzu söyledim. Bu aşamanın bir an önce bitmesini ve ardından diplomatik aşamanın başlamasını istiyoruz. Dolayısıyla yaklaşımımız, bu sorunu askeri ve siyasi yollarla çözmektir. Tek başına askeri yollarla çözülemez. Katılıyorum. Çünkü çatışmanın aktif aşamasından sonra taraflar bir barış anlaşması düşünmeli ve yapmalıdır. Yani siyasi yollar olacak. Bu nedenle, askeri ve siyasi yol en kabul edilebilir olanıdır. Ancak Ermenistan kurtardığımız toprakları geri alacağını düşünüyor. Bu yüzden savaş alanında bize sürekli saldırıyor ”.
“Takvim verilmedikçe sonuna kadar devam edeceğiz”
Ermenistan ile ateşkes ilan edildiğini belirten Aliyev, “Tüm askeri birimlerimize ateşkes sağlanması için çok ciddi bir emir verdik. Ancak bunu yapmak o kadar kolay değil. Saat 12.00’de durduk ama durmadılar. Ondan sonra, yaklaşık bir saat kadar kendimizi savunmak için tekrar harekete geçtik ve bundan sonra birkaç köyü daha işgalden kurtardık. Bu nedenle Ermenistan, bu şekilde hiçbir şey başaramayacağını sonunda anlamalıdır. Sadece ateşkese uymak zorundalar. Ermeni yönetiminin ateşkesle ilgili yeni bir açıklama yapması gerektiğini düşünüyorum. Sonra dururuz. Ancak bundan yıllar sonra süreç devam edemez. Bundan sonra, bize bir takvim verilmelidir. Moskova toplantılarında takvim konusunda ısrar etmedik. Bunu anlıyoruz çünkü bir günde buna karar vermek zor. Ancak barış süreci başlar başlamaz gündemdeki ilk konu takvimdir. Ermeni silahlı kuvvetlerinin kalan topraklardan ne zaman çıkacağı ve bu topraklara gireceğimiz tarihler verilmelidir. Aksi takdirde dediğim gibi sonuna kadar devam edeceğiz ”dedi.
Kamil Nadirli
