20 metrelik bir uçurumda 15 kabus dolu saat

20 metrelik bir uçurumda 15 kabus dolu saat
14:00 - Aralık 13 2020 Pazar

Kazadan kurtulan Zarife Gün, çöpten su içerek hayatta kalabileceğini, eşiyle sabaha kadar sohbet ettiklerini ve birbirlerine helal olmalarını istediklerini söyledi.

Kastamonu’nun Doğanyurt ilçesine bağlı Çakırlı köyünde oturan Mustafa Gün (69), yatsı namazının ardından eşi Zarife Gün (57) ile İlyasbey köyündeki evine gitmek istedi. Mustafa Gün’ün kullandığı sepetli motosiklet, İnebolu-Cide karayolu üzerindeki Belyaka köyü yakınlarında 20 metrelik bir kayalığa düştü. Kazada Mustafa Gün uçurumun 12. metresinde motosikletin altında mahsur kalırken, eşi Zarife Gün 20 metre aşağı düştü. Motosikletin altındaki kocasına ulaşamayan Zarife Gün, gecenin karanlığında yola çıkamayınca yaklaşık 15 saat ormanda mahsur kaldı. Korna çalarak, gürültü çıkararak ve bağırarak yardım çağrılarına rağmen sesini duyamayan çift, sabah saatlerinde yoldan geçen bir vatandaşın farkına vardı. İhbar üzerine olay yerine gelen 112 Acil Servis ekipleri, yaralı çifti Doğanyurt Devlet Hastanesi’nde ilk müdahalesini yaptıktan sonra İnebolu Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Buradaki müdahalenin ardından yaralı çift, Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Ormanda kayalıkta 15 saat motosiklet altında kalarak yaşam mücadelesi veren Mustafa Gün, tüm çabalarına rağmen kurtarılamadı ve hayatını kaybetti. Kazada yaralanan Zarife Gün, tedavisinin ardından taburcu edildi.

“Beni kurtar” dedi ama ona yardım edemedim “

Aracın aniden yuvarlandığını söyleyen Zarife Gün, “İki takla attı, üçüncü yuvarlamayı yuvarladığımda ‘Tanrım’ dedim sonra araba durdu. Karım ağlamaya başladı, sonra benden yardım istedi. Yardım alamadım ‘Kurtar beni, bu dalı kes, yana git, ne yaparsan yap, bir çözüm bul’ dedi. Bulamadım, Tanrı’dan yardım istedim. Yanımıza hiçbir avcı gelmedi, hayvanlar sabaha kadar olduğumuz yerde bağırdı. Aşağı in ve bir çözüm bul. Belki başka yerlerden de ulaşabilirsiniz ‘dedi. Aşağı düştüm. Dikkatli olun, çok alçalmayın. Denize gidin ‘dedi. Oradan döndüm. Her yer kayıyor. Ne yaparsam yapayım ulaşamadım. Sürekli ‘gel beni kurtar’ diyordu. Korna çalıyoruz, bağırıyoruz, bir süre sonra tekrar bağırıyoruz, “Bana yardım et, cankurtaran yok mu?” diyoruz. “Araçlar hızla geçiyor” dedi.

“Biraz su buldum, çöpten su içtim”

Çöpten düştüğü ve su içtiği yerin biraz altında su bulduğunu belirten Zarife Gün, “Ormanın içinde her yer dikenli. Başında bekledim. Sonra biri geldi ve ‘sağlık ekiplerini aradım’ dedi. Sağlık ekipleri geldi ve bir kez alt kata da inemediler. Sonra bir dozer çağırdılar, büyük bir kova ile 2-3 kez çektiler ama motoru çıkarabildiler. Motoru zorladılar. Sağlık görevlileri geldi ve beni kurtardı. Allah o doktordan bin kez razı olsun. “Kastamonu’da eşimi kaybettim, yaralandım ve kurtuldum.”

Yolların yapılmasını ve diğer hayatların zarar görmemesini isteyen Zarife Gün, “Başkalarının incinmesine izin vermeyin, bizim yaralarımız incindi, bunu ömür boyu unutamayacağım bir şekilde yaşayacağım. Bu yolu acilen yapmalılar ”.

“Ormanda 14 saat yalnız kaldılar”

Kazada hayatını kaybeden Mustafa Gün’ün oğlu Selçuk Gün, “Annem ve babam perşembe gecesi yatsı namazının ardından evimize giderken Belyaka köyünde kaza yaptı. Motorla birlikte stok sahasına gidiyorlar. Babam motorun altına sıkışmış ve karnına küçük bir dalın battığı söyleniyor. Babam motoru kaldıramadı, annemden yardım istedi. Motorun seçicisini çalıştırırlar ve kornaya basarak yardım isterler. Sabaha kadar annemle oturup sohbet ediyorlar. Burada birçok çile geçti. Ormanda 14 saat yalnız kaldılar. Ortalama 20-30 metrelik uçurum vardır. Babam 11-12 metrede ağaçla motor arasında sıkışıp kaldı. Annem ise kaza sırasında motorun üzerinden uçtu, takla attı ve 20-30 metrelik bir uçuruma düştü. Babam ‘bana gel, yardım et’ diyor. Her nasılsa annem yardım edemiyor, yokuş yukarı çıkamıyor. Sevgili hayatıyla gecenin karanlığında dışarı çıkamaz. Onunla gece iki kez gidebildi ve yardım almak için bir kez daha yuvarlandı. Buradaki yolu bulamıyor. Aslında babama yardım edemez. Bu arada ikisi de bize yardım etmek için bağırıyor. “Kornaya basıyorlar ve seçiciyi açıyorlar, ama kimse duymuyor.”

“İmza topladık ama çözüm olmadı, yolumuzun yapılmasını istiyoruz”

Kaza sırasında telefonun atıldığını ve bulamadıklarını anlatan Selçuk Gün, “Sabaha kadar ağlıyorlar ve helallik istiyorlar. Birbirlerine yardım etmek isterler ama ne yaparlarsa yapsınlar, bir araya gelemezler. Babamın İnebolu’ya kadar bilincinin yerinde olduğunu söylediler ve sonra kapattı. Babam doğduğu köye giderken öldü. Yıllarca yollarımızı bitirmek için imza topladık ve defalarca uyguladık. Yollarımız dar, iki araç yan yana geçemiyor. En azından bir bariyer yapılmalı, hiçbirinden sonuç alamadık. 20 yıl önce olduğu gibi, hiçbir değişiklik yok. Yetkililere sesleniyorum, başka kaza olmasın, kimseye zarar gelmesin. En azından bir bariyer varsa, küçük araçlar bariyerleri geçemez ”dedi.

Vedat Yunus İkizoğlu

Yorumlar (0)
Yorumlar E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi